Noterliğinde düzenlemiş olan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusunun taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişi olan davalılara satış yapılarak taşınmaz adlarına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır. Taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara satılmış olması davacılara artık ifa olanağı kalmayan bu sözleşmeye dayanarak tescil isteme hakkı vermez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış vaadi sözleşmesinin konusunun dava konusu taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davanın konusu 443 ada 14 parsel sayılı taşınmazda vaat borçlusu dava dışı ...'...
Noterliğinin 12.04.2006 tarihli satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, dava konusu taşınmazların elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğunu ve satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığını ayrıca satış vaadi sözleşmelerinin teminat amacıyla düzenlendiğini ve geçerli olmadığını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; davanın bir kısım davalılar açısından feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden ise dava konusu taşınmazların elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve elbirliği mülkiyeti çözülmeden satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Noterliğince düzenlenen 27.12.2001 gün 36778 sayılı satış vaadi sözleşmesinin, ancak sözleşmeye konu taşınmazlarda bulunan 24/3720 payın 2/3’sinin tapuda ... ... adına tescilinden sonra ifa edilebileceğine, bu aşamada ifa olanağı olmayan 27.12.2001 gün 36778 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine tutunularak tescil istenemeyeceğine, satış vaadine konu olan taşınmazların ... ... mirasçıları adlarına tapuya tescilinden sonra 27.12.2001 gün 36778 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi uyarınca ... ... mirasçıları tarafından ... ve arkadaşları adlarına tapuda ferağ verilebileceğine, aksi takdirde ... ve arkadaşları tarafından bu satış vadi sözleşmesine dayanılarak cebri tescil davası açılabileceğine göre yerinde görülmeyen karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, karar vermek gerekmiştir....
Noterliğince düzenlenen 27.12.2001 gün 36778 sayılı satış vaadi sözleşmesinin, ancak sözleşmeye konu taşınmazlarda bulunan 24/3720 payın 2/3’sinin tapuda ... adına tescilinden sonra ifa edilebileceğine, bu aşamada ifa olanağı olmayan 27.12.2001 gün 36778 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine tutunularak tescil istenemeyeceğine, satış vaadine konu olan taşınmazların ... mirasçıları adlarına tapuya tescilinden sonra 27.12.2001 gün 36778 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi uyarınca ... mirasçıları tarafından ... ve arkadaşları adlarına tapuda ferağ verilebileceğine, aksi takdirde ... ve arkadaşları tarafından bu satış vadi sözleşmesine dayanılarak cebri tescil davası açılabileceğine göre yerinde görülmeyen karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, karar vermek gerekmiştir....
(Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY Dava, 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını .....'e satmayı vaat etmiştir. 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını bu defa .....'e satmayı vaat etmiştir. 11.10.1993 tarihinde, vaat alacaklısı ..... olan 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmiştir. 04.03.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinden 8001/18288 payını ...'a satmayı vaat etmiştir. 22.08.1994 tarihli "düzenleme şeklinde temlikname" ile temlik eden ....., 08.04.1993 tarihli ve ...... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarını, temlik alan ...'...
Birleştirilen diğer davalarda ise, satış vaadi sözleşmesinin mülkiyeti nakil borçlusunun mirasçıları, asıl davada davacının dayandığı sözleşmelerinin muvazaalı olarak düzenlendiğini ileri sürerek, iptalini istemişlerdir. Mahkemece, asıl dava ve davacı H...S..’nun tescil istemli birleştirilen davasının reddine; satış vaadi sözleşmesinin iptali istemi içeren birleştirilen davanın kabulü ile sözleşmenin iptaline; satış vaadi sözleşmesinin iptali istemi içeren birleştirilen diğer davaların ise, sözleşmenin iptaline karar verilmiş olmakla konusuz kaldıklarından karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacılar H.. S... ve N... S.. vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl ve birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen diğer davalar ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istemlerine ilişkindir....
Mahkemece, davacı ... isteğini H blok 13 numaralı bağımsız bölüme hasrettiğinden sözü edilen bağımsız bölüm ise daha önce satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ...’e onun da 02.11.2004 tarihinde tapuda satışı suretiyle birleştirilen davanın davacısı ...’e satıldığından, satış vaadi sözleşmesine dayalı asıl davanın reddine, mülkiyet hakkına dayalı birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü asıl davanın davacısı ... ile birleştirilen davanın davacısı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre birleştirilen davanın davacısı ... ’nin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı davanın davacısı ... ’nin temyiz itirazlarına gelince; 07.11.1995 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmiştir....
Davalılardan ..., satış vaadi sözleşmesi yapılmadan önce vekillikten azledildiğini, azilden sonra satış işlemini yaptığını, alıcı davacının da durumu bildiğini, satış vaadi sözleşmesinin hükümsüz olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Davalı malik ... de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı ...'ün yetkisiz temsilci olarak düzenlediği satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki belge ve delillere göre; malik ...’in, dava konusu taşınmazların satış yetkisini veren 25.9.1995 tarihli vekaletname ile davalı ...’ü vekil tayin ettiği, 26.9.1995 tarihli azilname ile bu defa gördüğü lüzum üzerine ...’ü vekillikten azlettiği, 9.10.1995 tarihli noterden düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile vekil ...’ün dava konusu taşınmazın davacı ...’ye satışını vaat ettiği anlaşılmıştır....
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalı ile çeşitli tarihlerde toplam beş adet taşınmaza ilişkin noterde taşınmaz satış vaadi imzalanmış olduğunu, taşınmaz zilyetliklerinin davalıya teslim edilmiş olduğunu, ancak davalı tarafın satış bedellerini ödemediğini, sözleşmenin 6. Maddesine göre sözleşmenin feshini, fiili teslimden itibaren ecrimisil ödenmesini, satış bedellerinin %10'unun ödenmesini, zararlarının tazmin edilmesini, yıpranma bedeli ödenmesini, bağımsız bölümlerin tahliyesini talep etmiştir. Davalı taraf ise, sözleşme bedellerinin ödenmiş olduğunu, davacının fazladan bedel talep ettiğini, sözleşmede bağımsız bölümler bakımından fiyat garantisi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkememizin 02.12.2019 tarihli duruşmasında davacı vekiline beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı taraf da 26.03.2020 tarihli dilekçesinde açıkça tahliye, sözleşmesin feshi, tazminat, ecrimisil, eski hal getirme masrafı talep ettiğini belirtmiştir....
Noterliği'nin 17.08.1998 tarihli 16... yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesinde sözleşmeye konu taşınmazın satış bedelinin "500.000.000 TL" olduğu belirtilmiş ise de gerek satış vaadinde bulunan davalıların murisi T.. Y.. gerekse satış vaadini kabul eden N.. Y.. tarafından satış bedelinin ödendiğine ilişkin beyanlarının sözleşmeye geçirilmediği açıkça anlaşılmaktadır. Satış vaadi sözleşmesinin zorunlu unsurlarından olan "satış bedeli" sözleşmede belirtilmekte ise de gerek sözleşme kapsamından gerekse dosya içerisindeki belge ve delillere göre satış vaadini kabul eden N.. Y.. tarafından satış bedelinin ödendiği kanıtlanamadığından Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın satış vaadine konu kısmının dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek satış vaadinde bulunan T.. Y..'ün mirasçıları adına depo ettirilmesi için davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....