WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada dayanılan 29.01.2013 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmiştir. Sözleşmedeki edimin yerine getirilmemesi halinde vaat alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesinden yararlanarak ferağa icbar suretiyle taşınmazın hükmen tescili için dava açabilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde amaç ileride bir taşınmazın satış işleminin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme (yeni bir sözleşme yapma) taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akit ise taşınmaz mal satımıdır. O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmazın maliki olmayan kişinin bu taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesi düzenlemesi mümkündür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Taşınmaz satış vadi sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de, sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın, satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir. Kural olarak başkasının zilyetliğindeki tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların satışı ve başkasına ait tapuda kayıtlı taşınmazların noter tarafından düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satışı, kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle geçerlidir....

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; satış vaadi sözleşmesi ve ek satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazın tapu kaydında arsa vasfında olmasına rağmen davalı banka tarafından şube lokali olarak kullanıldığı, 27.06.2007 tarihli ek satış vaadi sözleşmesinin ikinci bendinde satış vaadine konu taşınmazda sözleşme bitiminden sonra 32 ay boyunca davacı tarafından davalı bankaya kiralama hakkı verildiği, 32 aylık süreden sonraki 5 yıl içinde her 2 tarafın üzerinde anlaşacağı kira bedeli ile bankaya kiralama olanağı tanındığı görülmektedir....

      İstinaf Sebepleri Davacı vekili, satış vaadi sözleşmesinde davalının sözleşmede yazılı vadede borcunu ödememekle temerrüde düştüğünü, yerel mahkemece satış vaadine konu taşınmazın davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğinin gözden kaçırıldığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile satış vaadi sözleşmesinin feshinin tespitine, satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapu kaydında davalı lehine yer alan satış vaadi şerhinin terkinine ve davalının taşınmaza vaki müdahalesinin men'ine karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....

        Mahkemece, satış vaadi sözleşmesindeki satış bedelinin davacı tarafından davalıya ödenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213.maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 (önceki Medeni Kanun 634) ve Noterlik Kanununun 89.madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini istiyebilir....

          Davalılar arasında yapılan -----.Noterliği'nin 26/03/2018 tarihli ve-----yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi, Hasılat Paylaşım Esaslı İnşaat Sözleşmesi, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin düzenlendiği, davalılar arasındaki bu sözleşmeye istinaden davalı ----- Adi Ortaklığı tarafından ise davacı ile arasında -----Noterliği'nin 30/10/2020 tarihli ve----- yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Satış Vaadi Sözleşmesinin yapıldığı, davacı tarafça taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhinin talep edildiği,Somut olayda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde düzenlendiği, TMK 1009. Maddesi'nin "Arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerhedilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer haklar tapu kütüğüne şerhedilebilir." şeklinde olduğu, Tapu Kanunu 26....

            Birleştirilen davada davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde, davaya konu satış vaadi sözleşmesinde satış vaat edenlerden ... öldüğünden terekesine temsilci atanması ve temsilci aracılığıyla davaya devam edilmesi gerektiğini, husumetin hatalı yöneltildiğini, satış vaadi sözleşmesinin bedelsiz olup özünde bağış niteliğinde olduğunu, satış vaadi sözleşmesinden sonra bu satış vaadi sözleşmesi nedeniyle pay devrinin yapılması karşısında sözleşmenin hükümsüz hale geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, asıl davada davacı- karşı davalı ... tarafından açılan davanın kabulüyle, 2830 ada 94 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... adına olan 126/516 paydan 33/516 payın, ... adına olan 126/516 paydan 33/516 payın tapularının iptali ile iptal edilen 66/516 payın davacı ... adına tapuya tesciline, davalı- karşı davacılar ......

              Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerdendir....

                Hükmü taraflar temyiz etmiştir. 1-Davada 07.11.1988 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan davalı Ummuhan diğer davalı ...’in annesidir. Dosyadaki bilgilerden satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kamulaştırmadan önce 1130 sayılı parsel olan taşınmazın 2956, 2957 ve 2958 sayılı parsellere ifraz edildiği, bunlardan 2956 ve 2958 sayılı parsellerin tapuda maliki olan davalı Ummuhan tarafından diğer davalı oğluna devredildiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 3. maddesine göre vakıa ve karinelerden iyiniyet iddiasında bulunamayacak durumda olan bir kimsenin kötü niyetinin diğer tarafa ispat ettirilmesi gerekmez. Dolayısıyla satış vaadi sözleşmesinin vaat borçlusu olan davalı Ummuhan’ın oğlu kayıt maliki Halil’in kural olarak kötü niyetli malik olduğunun kabulü gerekir....

                  Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Ancak, satış vaadi sözleşmesine dayanan tarafın (davacının), satış vaadinde bulunan kişiye (... ... ) ve sonrasında davalıya taşınmazı temlik eden kişiye karşı da satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğini kanıtlaması gerekeceğinden ... ve ... da davada yer alması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu