Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ile 87 parsel numaralı taşınmaz ile ilgili noterde satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini, davalının ferağdan kaçındığını, davalı hissesinin iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Noterliği'nin 04/06/1986 tarih ve 28950 yevmiye numaralı düzenlenme şeklinde satış vaadi sözleşmesine göre 20.000.000 TL bedel ile satmayı vaad ve taahhüt ettiğini, davalının müvekkilinden satış bedelinin tamamını nakten ve peşin olarak aldığını ancak satış vaadi sözleşmesine rağmen davalının taşınmazdaki hissesini tapuda devretmediğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı olan 63/2240 hissesinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tescil edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ilk derece mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin Mersin 1....

    Mirasçı Yıldız Belecan'ın mirasçılarından T10 T11 T19 T15 T12 ve T20 müvekkiline vekalet veren 9 kişi arasında olduğunu, taşınmazların bedellerinin gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine göre ödendiği de dikkate alınarak bedelsiz olarak ihtiyati tedbir konulmasını ve müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Davacı, 14.08.2000, 07.08.2000, 02.08.2000 ve 03.08.2000 tarihli olmak üzere dört adet satış vaadi sözleşmesine dayanarak eldeki davayı açmışlardır. Satış vaadi sözleşmeleri biçimine uygun olarak düzenlemiş geçerli sözleşmelerdir. Satışa konu taşınmaz tapuda muris adına kayıtlı olduğu takdirde tüm mirasçılarının satış vaadi yapması durumunda bu sözleşmenin ifa olanağı vardır. Veraset ilamları ve satış sözleşmelerinin incelenmesinden, davacının tüm mirasçılar ile satış sözleşmesi yaptığı ve sözleşmenin ifa olanağının bulunduğu anlaşılmıştır. olacağı açıktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 13.07.1979 ve 06.07.1983 tarihli satış vaadi sözleşmelerine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, kişilerin satış vaadi sözleşmesinden doğan haklarını ancak karşı akitlerine karşı ileri sürebileceği, davacı ile tapu maliki olan davalıların murisi ... arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalıların murisi tapu maliki ... Buyruk 13.07.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 7 ada 14 parsel sayılı taşınmazını ... .'...

      Davalılar ... ve ... vekili davanın pasif husumet yokluğundan reddini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalı ... ile yapılan satış vaadi sözleşmesinin muvazalı olduğunu, satış vaadi sözleşmesinin ifasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Ayrıca Arnavutköy Tapu Müdürlüğü'nden taşınmaza ait satış vaadi şerhinin terkin edilip edilmediği sorulduğunda; 16/02/2015 tarih ve 3204 yevmiye numaralı terkin işlemin yapıldığı, tescil istem belgesinde ise 22/12/2005 tarih ve 13768 yevmiye ile davacı T1 lehine konulan satış vaadi sözleşmesinin süresi dolduğundan o dönemde 1/120' şer hisse sahibi olan T8 Nihal Güçlü, T5 ve T6 hisseleri üzerindeki satış vaadi şerhinin kaldırılması istendiği ve kaldırılması akabinde davalılardan T3'ün 27/02/2015 tarihinde 4107 yevmiye numarası ile davalılar T8 Nihal Güçlü, T5'nün hissesini aldığı belirlenmiştir....

        Davacıların dayanağı olan satış vaadi sözleşmesi ile satış vaadinde bulunan ... tarafından tapuda miras hak ve hisselerinin satışı vaadedilmiştir. Dava konusu taşınmaz muris... adına kayıtlı iken intikalen yine mirasçıları adına tescil edilmiş ancak halen de mirasçıları adına elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı bulunmaktadır. Satış vaadi alacaklısı davacı ... elbirliği mülkiyetine dahil bulunmadığından taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi halen geçerli olmakla birlikte satış vaadine konu taşınmaz elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete dönüştürülmedikçe sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından davacı adına tescile karar verilmesi mümkün değildir. Bu itibarla mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, ...... Noterliği'nin 19.09.1995 tarihli ve ...... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile ..... İli .... İlçesi ..... Mahallesinde tapuya kain 329 parsel numaralı taşınmazda davalıların murisi ...'...

            Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2010 ve 06.04.2010 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 14.03.2018 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.01.2021 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat; birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat istemlerine ilişkindir....

              Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde satmayı vaat edenin ölümü halinde ise, satmayı vaat edenin tüm mirasçılarına karşı açılacak dava ile borcun yerine getirilmesi istenebilir....

                UYAP Entegrasyonu