Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı istem kabul edilmiş, birleşen satış vaadi sözleşmesinin iptali davası red edilmiştir. Hükmü, davalı ve birleşen davanın davacısı temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alır. Biçimine uygun düzenlenen satış vaadi sözleşmesine rağmen vaad borçlusu mülkiyet devir borcunu yerine getirmemişse vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesine dayanarak kaydın hükmen adına tescili için dava açabilir. Somut olayda; dayanılan satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmiş, davalı vaad borçlusu sözleşmenin davacıdan alınan borç paraya karşılık düzenlendiğine dair iddiasını yöntemince kanıtlamamıştır. Satış vaadi sözleşmesine dayalı davanın açıklanan nedenle kabulünde bir yanılgı yoktur. Birleştirilen davanın nedeni; davacı vekili tarafından 27.09.2005 tarihli dilekçede ıslah edilmek suretiyle gabin iddiası olarak açıklanmıştır....

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilleri ile davalı arasında ... 4.Noterliğinden tanzim olunan 05.12.1994 tarih, 60684 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiğini, bu satış vaadi sözleşmesinde; davalının murisi babası ...den ve sair bilimum murislerinden intikal edecek olan ... İli ... Mahallesi hudutları dahilindeki bilimum gayrimenkullerdeki hak ve hisseleri ile davalı adına kayıtlı bulunan ... İli ......

        Hükmü davacılar ve bir kısım davalılar vekili temyize getirmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden hükmen 103 parsel sayılı taşınmazın maliki olan ...’nun biçimine uygun düzenlenen 07.07.1981 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesiyle 1/2 payını ...’a satış vaadinde bulunduğu, bu kişinin de yine biçimine uygun düzenlenen 17.06.1983 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesiyle 103 parselde kazandığı 1/2payın 1/4’ünü ... ve ...’ya satışını vaad ettiği, ...’nın taşınmazdaki payını 12.09.1983 tarihinde davacılardan ...’a satış vaadinde bulunduğu bayi-i evvel ...’nun 1982 yılında öldüğü 22.03.1994 tarihinde ... mirasçıları ile 07.07.1981 tarihli satış vaadi sözleşmesinin vaad alacaklıları Kemallettin Kıyak ve ...’ın bir araya...

          düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca dava tarihinden sonra ödenmesi gereken bakiye 60.000,00TL miktarındaki satış bedelinin davacı tarafından davalının banka hesabına yatırılması kaydıyla dava konusu 2557 ada 11 parsel numarasında kain 3.kat 7 bağımsız bölüm numaralı meskenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.02.2016 gün ve 2014/16137 Esas, 2016/1631 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalının... Noterliği'nin 07.10.1994 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile o tarihte tasarrufunda bulunan ... Köyü 187 parselde kayıtlı taşınmazın, annesi...'...

              K A R Ş I OY Dava, satış vaadi sözleşmesi gereğince tapu iptali tescil ve tapu kaydındaki şerhin terkini, birleştirilen davada ise dava konusu taşınmazlar üzerine konulan haciz şerhlerinin kaldırılması istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 19.04.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazların davacıya satışı vaat edilmiş, satış vaadi sözleşmesi de 18.01.2005 tarihinde tapuya şerh edilmiştir. Birleştirilen dosyada davacı vekili dava konusu taşınmazlardaki davalı ...' ın hisseleri üzerine davalılar lehine konulmuş olan hacizlerin müvekkili lehine yapılmış bulunan satış vaadi sözleşmesinden ve ihtiyati tedbir kararından sonra tapuya işlendiğini hacizlerin müvekkilini bağlamayacağını, dava konusu taşınmazların söz konusu hacizlerden arındırılmış olarak müvekkili lehine tescilini istemiştir....

                a devrettiğinden bu davalılar adına açılan tescil talepli davanın husumet yönünden reddine; Davalı .... adına açılan davanın ise; ilgili davalının hissesinin satış vaadi sözleşmesine konu paya ilişkin olmadığından, pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen 2013/252 Esas 2013/354 Karar sayılı satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının ise dosya kapsamına, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre kanıtlanamadığı, taraflar arasında resmi şekilde düzenlenmiş geçerli bir satış vaadi sözleşmesi mevcut olduğundan reddine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2005 ve birleşen dosyada 02.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, menfi tespit, mülkiyetin iadesi, davalı-davacı tarafından birleşen dosyada verilen 19.09.2005 günlü dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve 30.05.2005 tarihli karşı davada ise tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteğinin reddine, menfi tespit ve mülkiyetin iadesi isteminin kabulüne, karşı davanın reddine, satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair verilen 01.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ..., duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.10.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....

                    Asliye Hukuk ve Kütahya Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; satış vaadi sözleşmesindeki satış bedeli miktarının Sulh Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; taşınmazın dava tarihi itibarı ile değerinin esas alınacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, dava dayanağı 28.05.1970 gün ve 7273 sayılı Kütahya Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 8.000- TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu