WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığı hususu icra müdürü tarafından re’sen gözetilmeli; satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddedilmelidir. Bu nedenle, satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen ihale yapılmış ise, yapılan bu ihalenin feshine karar verilmesi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı,s.520). Somut olayda, satışa konu taşınırların fiilen 17.07.2014 tarihinde haczedildiği ve aynı tarihte satışının talep edilerek satış avansının yatırıldığı, menkullerin 05.01.2015 ve 23.01.2015 tarihlerinde yapılan ihalelerinde alıcı çıkmaması sebebiyle satışın düştüğü, alacaklı vekilinin tarihsiz dilekçesi ile mahcuz taşınırların yeniden satışa çıkarılması için satış talimatı yazılması talebi üzerine, icra müdürlüğünün 25.03.2015 tarihli kararıyla, taşınırlar üzerindeki haczin düştüğü gerekçesiyle satış talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....

    Mahkemece, şikayet olunanın, bir yıllık süre dolmadan ....09.2009 tarihinde “dosyada hacizli bulunan menkullerin, menkul hükmündeki malların ve vasıtaların satışını taleple satış avansının dosyaya depo edilmesini talep ederim” şeklinde satış talebinde bulunduğu ve ... Müdürlüğü'nce öngörülen 100,00 TL' yi dosyaya satış avansı olarak yatırdığı, bu talebinin, ......

      Başka bir anlatımla icra müdürlüğünce, alacaklının talebi gibi satış masraflarının belirlenerek dosyaya depo edilmesi ile satış talebinin kabulü gerekirken, kıymet takdiri yapılıp kesinleşmeden satışın yapılamayacağına ilişkin olarak verilen karar doğru değildir. O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda alacaklı tarafından, hacizden itibaren 1 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek bir miktar satış avansı dosyaya yatırıldığından, İİK.'nun 106-110. maddelerinde düzenlenen sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle icra müdürlüğünce satış talebinin reddi yönünde verilen karar isabetsizdir. O halde, mahkeme şikayetin kabulü ile satış talebinin reddine ilişkin 11.09.2015 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde tesis edilen hüküm isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İcra Müdürlüğünün satış talebinin değerlendirilmesinde tarafların menfaatini gözetmesi gerektiği, taşınmaz üzerinde iki ipotek bulunduğu ve ipotek bedelleri ile satış masrafı ile faizler toplamının ancak satış bedelini karşılayabileceği gerekçesiyle satış talebinin reddedildiği anlaşılmakla kararda hukuka aykırı bir husus bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir....

          satış avansının kabulüne talep ettiğini, icra müdürlüğünce de 09/07/2018 tarihli tensip ile talebin kabulü ile satış hazırlanmasına karar verildiğini, ardından son olarak 01/07/2019 tarihinde 1.000,00 TL satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğunu, bu talebe karşılık icra müdürlüğünce 02/07/2019 tarihli tensip ile daha önce 900,00 TL satış avansı talep edildiği, bu avansın 15 gün içerisinde yatırılmadığını, yasal sürelerin geçtiği belirtilerek satış talebinin reddedildiğini, icra müdürlüğünün ret kararının dayanağının İcra İflas Kanunu'nun 110.maddesi olup aranan şeyin satışın istenmesi olduğunu, icra müdürlüğünün satış avansı istendiği ve 15 gün içinde ödenmesi kararının ise taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek 02/07/2019 tarihli ret kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Somut olayda, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte, borçlulara icra emrinin 26.06.2018 ve 16.07.2018 tarihlerinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından icra emrinin tebliği tarihinden itibaren İİK'nın 150/e maddesinde belirtilen 1 yıllık süre dolmadan, 26.01.2019 tarihinde satış talebinde bulunulmuş, 21.02.2019 tarihinde satış avansı yatırılmıştır. Bahse konu satış talebi üzerine 09.04.2019 tarihli satış kararında, 23.05.2019 ile 20.06.2019 tarihleri ihale günü olarak belirlenmiş, ancak, her iki satışta da alıcı çıkmamıştır. Bu durumda, İİK.nun 129/son maddesi hükmü gereğince, ikinci ihalede alıcı çıkmadığından 20.06.2019 tarihi itibariyle satış talebi düşmüştür. Alacaklı, anılan maddeye göre satış talebinin düşmesinden sonra İİK'nın 150/e maddesi hükmüne uygun şekilde yasal sürede satış talebinde bulunmadığına göre, takip düşmüştür....

            Mahkemece; "Davalı alacaklı davacı borçluya ait satışa konu taşınmaz satışı İİK'nun 106 maddesi gereğince 25.05.2017 tarihinde bir yıllık yasal süresi içerisinde satışının istenildiği, İİK.110/1 maddesi gereği 06.06.2017 tarihinde 6.000,00 TL satış avansı ile 21.02.2018 tarihinde 1.000,00 TL ek satış avansı ve satış giderlerinin yatırıldığı,( diğer deyişle 15 günlük yasal süresi içerisinde satış masrafının yatırıldığı) Kaş icra müdürlüğünün satış talimatına ilişkin 30.08.2018 tarihli kararı ve cevabı yazısı,yasaya uygun satış talebi ve kararını ortadan kaldıran nitelikte olmadığı,( kaş icra müdürlüğünün yazısının satış talebinin reddi anlamını taşımadığı) 30.10.2018 tarihinde alacaklı tarafından kaş icra müdürlüğü hesabına 5.000,00 TL yatırıldığı, yatırılan bu tutarın 07.11.2018 tarihli taleple Av....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi alacaklının, satış talebinin, satış hazırlıkları yapıldıktan sonra değerlendirilmesine ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, iş bu kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği, temyiz talebinin, kararın miktar itibariyle kesin olarak verildiği gerekçesi ile reddedildiği anlaşılmaktadır.Temyize konu 26/08/2015 tarihli ilk kararın, İİK'nun 363. maddesinde sayılan niteliği itibariyle temyizi kabil kararlardan olmaması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddi gerekirken, kararın miktar yönünden kesin...

              Dairemizce verilen 02.06.2010 tarih, 2010/783 Esas ve 2010/7535 Karar sayılı Düzelterek Onama ilamı ile, Davalı lehine nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi yönünde hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş olup, bu kez davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. 1-Davacı, taşınmazını harici satış ile davalıya sattığını ve tapuda devir işlemini gerçekleştirdiğini, davalının bakiye satış bedelini ödemediğini ileri sürerek bakiye satış bedeli olan 20.000 TL nin tahsilini istemiş, davalı ise zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Bir başka deyişle görülmekte olan davada hem usulden ve hem de esastan red gerekçesi oluşturularak karar verilmesi olanaksızdır....

                UYAP Entegrasyonu