e icra emrinin 24.7.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının ise 18.5.2015 tarihinde satış talebinde bulunarak satış avansının alınmasını talep ettiği görülmüştür. Bu durumda, en son icra emri tebliğ tarihi ile satış talep tarihi arasında İİK. nun 150/e maddesinde öngörülen bir yıllık satış isteme süresi geçmemiştir. O halde, icra müdürlüğünün satış isteminin reddine ilişkin kararı doğru olmadığından mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin, (…) …Dağıtım Merkezleri (TDM) ve …İletişim Merkezleri'nce (TİM) gerçekleştirilen kampanyalı cihaz satışlarına ilişkin yürüttüğü IMEI sorgusunun, …'in kendi distribütörleri dışındaki cihaz satıcılarının …satış noktalarına mal vermelerini engellediği, …'in IMEI sorgulaması uygulamasının …kampanyalı cihaz satış noktalarını, kampanyasız cihazlar için farklı bir distribütörden alım yapılması durumunda ortaya çıkan ek stok maliyetleri nedeniyle yalnızca …distribütörlerinden mal almaya mecbur bıraktığı, bu durumun da Turkcell distribütörü olmayıp rakip operatörlerle çalışan diğer cihaz ithalatçıları aleyhine satış kanalının kapanmasına yol açtığı iddialarıyla yapılan şikâyet başvurusu ve geçici tedbir talebinin reddine ve soruşturma açılmamasına ilişkin olarak alınan … tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir....
Somut olayda, ihalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.Şikayetçinin ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz da etmediği gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir....
Somut olayda davacının talebi daire satış sözleşmesine dayalı olduğundan durum ve koşullar da dikkate alınarak mahkemece teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İDM'nin teminatsız tedbir kararı verilmesi yönündeki taktiri de yerindedir. Davalı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçelerinin yerinde görülmediğinden reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin 01.12.2020 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Cocalak vekili, yargılamanın yenilenmesi ve ihaleinin feshine ilişkin davanın yersiz ve haksız olduğunu, davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, davalının davanın satış aşamasına kadar olan kısımla hiçbir ilgisinin olmadığını, yargılamanın yenilenmesi şartlarının da oluşmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacılar vekilinin talebinin, HMK'nın 375. maddesinde tahdidi olarak sayılan yargılamanın yenilenmesini gerektiren sebepler arasında bulunmadığı, kaldı ki davacıların murisi... için gerekli araştırmalarıın yapıldığı ve ilanen tebligatın da yerine getirildiği gerekçesiyle yargılamanın iadesi ve ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine; "...davacıların murisi...'in dava dilekçesinde belirtilen adresine gönderilen tebligat muhataba tebliğ edilmeden iade edilmiştir....
talebinin iptaline yönelik şikayete ilişkin olarak İcra Hukuk Mahkemesi kararı İİK'nın 363/1 maddesi gereğince kesin nitelikte bulunduğundan bu yönde inceleme yapılmadığı gerekçesi ile davacının istihkak davasının reddi kararı yönünden istinaf başvurusunun esastan reddi ile alacaklının satış talebinin iptaline yönelik şikayet yönünden istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir....
taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin şerhi silinecek ve müvekkilinin hakkını elde etmesi engellenmiş olacağını, bu durumda olası bir ihalenin feshi davasının reddi ile davalı tarafın işbu taşınmazı anında elden çıkaracak ve müvekkilinin de sadece satış dosyasında depo edilen 365.016,00 TL’yi alabileceğini, işin sonunda davalı tarafın hukukun etrafını dolanarak davacıyı zarar ettireceğini, davaya konu taşınmazınların devir ve temlikin önlenmesini de içerir şekilde tedbir talebinin değişen durum ve koşullara göre müvekkilini korumak zorunda kaldığı için talep ettiği bir tedbir olduğunu, mahkemece tedbir talebinin reddedildiğini, bu kararın kaldırılarak şerhin konulması şeklinde karar verilmesi gerektiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapuya 18/07/2018 tarihinde şerh edildiğini, bu şerh 3 ay sonra re'sen terkin edilecek olup tapuya ivedilikle davalıdır şerhi işlenmesi gerektiğini belirterek Gaziosmanpaşa 3....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/11649 Esas sayılı dosyasından 20/10/2014 tarihinde menkulun satışını talep ettiği ve satış talebinin şikayete konu ihaleden önce olduğu, böylece menkul yönünden ihalenin feshini talep edebilecek kişilerden olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece şikayetçinin ihalenin feshi talebinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin dava ehliyeti yokluğundan reddi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. L.B....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2022 NUMARASI : 2022/892 ESAS - 2022/805 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun Sakarya İli, Adapazarı İlçesi, Semerciler Mah., 350 ada, 51 parselde kayıtlı 478 ve 479 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlara 06.12.2017 tarihinde haciz konulduğu, yasal süresinde satış talep edilerek satış avansı yatırıldığını, 20.05.2019 ve 22.06.2019 tarihlerinde yapılan ihalelerde alıcı çıkmadığından satışın düştüğünü, yeniden satış talebinde bulunulduğunu, ancak icra müdürlüğünün 06.04.2022 tarihli kararı ile usul ve yasaya aykırı olarak satış talebinin...
a ait taşınmaza 07.04.2006 tarihinde haciz konulduğunu, 04.04.2008 tarihinde açık bir satış talebi olmaksızın, imar durumunun celbi, kıymet takdiri ve satış avansının depo edilmesi talebinin yapıldığını, bu talep geçerli bir satış talebi olmadığından İİK'nın 106. ve 110. maddeleri gereğince haczin düştüğünü, yine borçlu ...'...