Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.03.2023 tarihli ve 2023/132 Esas sayılı gayrimenkul üzerine davalıdır şerhi konulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının kaldırılmasına; İstanbul ili, Başakşehir İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, .. parsel üzerine davalıdır şerhi konulması ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, satış sözleşmeleri ve ekleri, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iş yeri satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/21575 E. sayılı dosyasında ihaleye konu taşınmazlara 08/11/2010 tarihinde haciz konulmasından sonra, alacaklı vekili tarafından haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 106-110. maddeleri hükümlerinde belirlenen 2 yıllık satış isteme süresi içerisinde 05/09/2012 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve aynı gün satış avansının yatırıldığı, aynı gün, icra müdürlüğü tarafından "kıymet takdiri yapılmayan taşınmazların satış talebinin reddine” karar verildiği görülmektedir. İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmez. Bir başka anlatımla icra müdürlüğünün, kıymet takdirinin yapılmamış olması sebebiyle satış talebini reddetmesi, süresinde satış talebinde bulunulduğu gerçeğini değiştirmez. Bir başka anlatımla, alacaklı tarafından süresinde satış istenmiş sayılır....
Davacıların usulüne uygun düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın ifraz olanağı olmadığından mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddi doğru ise de, bir taahhüt muamelesi olarak geçerliliğini koruyan sözleşme ile dava konusu taşınmazın satın alınan payın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden ödenen kısmın oranlaması yapılmak suretiyle ulaşılan değer hesaplanarak taleple bağlılık ilkesi de gözetilmek suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de, satış vaadi borçlusu ... mirasçıları aleyhine hüküm kurulması gerekirken satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan tapu kayıt malikleri aleyhine de hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının yapılan yargılaması neticesinde davacının konut satış sözleşmesinin feshi nedeni ile dairelerin rayiç bedellerinin kendilerine ödenmesi yönündeki talebinin reddine, davacının satış sözleşmesinin bedeli olarak ödenen 175.000,00 TL'nin yasal faizi ile beraber kendilerine ödenmesi yönündeki talebinin konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına, davacının ödenen peşinatın dava tarihindeki alım gücüne ulaştırılarak kendilerine ödenmesi yönündeki talebinin atiye bırakılması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 23/01/2020 tarihli ve 2019/82-2020/30 sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf...
Davacı taraf dilekçelerinde belirtilen sebep ve gerekçelerle reddi hakim talebinde bulunmuş, mahkemece reddi hakim talebi HMK 41/b-1 maddesi gereğince geri çevrilmiştir. HMK'nun 38 ve devamı maddeleri gereğince hakimin reddi halinde mahkeme hakiminin bu talep ve sunulan dilekçe içerikleri doğrultusunda işlem yapması gerekirken reddi hakim talebinin HMK'nun 41/b-1 maddesi gereğince geri çevrilmesine karar verilmesi HMK'nın 38 ve devamı maddelerinde düzenlenen ret usulüne aykırıdır. Mahkeme öncelikle ret dilekçesi ve beyan hakkında ret sebebini ve sunulan delilleri değerlendirmek üzere yazılı görüşünü içerir şekilde merci hakimliğinden karar alması ve kararın kesinleşmesinden sonra çıkacak sonuca göre davaya bakılması veya bakılmamasının gerekli olduğu, bu usule uyulmadan reddi hakim talebi hakkında ret kararı verilerek yargılamaya devam olunması ve hüküm verilmesi usule aykırı olup, davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin bu yönden kabulü ile kararın kaldırılması gerekir....
Dairemizin 06.11.2014 tarihli 2013/1647 Esas ve 2014/33151 sayılı kararında kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerektiği açıklandıktan sonra sadece bilirkişi tarafından hesap edilen satış priminin fazla çalışma adı altında hüküm altına alınmasının isabetsiz olduğuna değinilmiş prim alacağı talebinin reddi gerektiğinden söz edilmemiştir....
Bakanlıktan alınacak talimat doğrultusunda Milli Emlak Genel Müdürlüğünce tahsis ve satış işlemi yapılması gerekip, henüz 6292 sayılı Kanun uyarınca hak sahiplerine satış işlemleri devam ettiğinden, hak sahiplerinden artan taşınmaz varlığı kanıtlanmadığı, adli yargı yerlerince idare taşınmaz satışı konusunda zorlanamayacağı, satış yapıp yapmama konusunda idare kararında serbest olduğu gerekçesi ile idareyi satışa zorlar nitelikteki ikame taşınmaz tescili talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi KARAR- Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin düzenlendiği dosyada alacaklının satış talebi reddedilmiş olup usulüne uygun satış talebi bulunmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, İİK’daki sürelerin takibin sürüncemede bırakılmamasını amaçladığı, süresinde satış talebinde bulunulduğu ve aynı tarihte satış avansı yatırıldığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine,... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, icra müdürünün satış talebinin reddi kararı süresinde satış talep eden alacaklının haczini düşürmeyeceği gerekçesiyle, şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayet olunan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden şikayet olunan vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/8706 Esas sayılı dosyasından konulan haczin hükümsüz olduğu nedeniyle bu haczin kaldırılmasının, 2013/778 Esas sayılı dosyasından yaptığı şikayet ile de haksız haciz nedeniyle sulh hukuk mahkemesi satış memurluğu dosyasından icra dosyasına gönderilen 43.000 TL'nin iade talebinin reddine ilişkin satış memurluğu işleminin iptali ile 43.000 TL'nin kendisine iadesini talep etmiştir. Sulh hukuk mahkemesince her iki şikayet dosyası birleştirilmiştir. Görüldüğü üzere şikayete konu işlem sulh hukuk mahkemesi satış memurluğunca yapılan ihalede, başka bir icra dosyasından şikayetçi hissesine konulan haciz nedeniyle ihale bedelinden icra dosyasına gönderilen haciz bedelinin haczin geçersiz olduğu iddiası ile iadesi talebinin reddi işlemidir. Bu işlem satış memurluğu işlemi olması nedeniyle anılan memurluk işlemlerine karşı şikayeti incelemeye sulh hukuk mahkemesi görevlidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tedbire konu 3 adet taşınmazın müvekkili adına tapuda kayıtlı iken davalı şirkete satıldığını, satış bedelinin ödenmediğini, bu nedenle taşınmazın 3.kişilere devir ve temliğinin önlenmesi için ihtiyati tedbir talep edildiğini, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin gerekçenin yerinde olmadığını, bu nedenle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına itiraz istemine ilişkindir....