İş sahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğü sadece ayıplı işler içindir.4077 sayılı Yasanın 30.maddesine göre sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakılacak olursa; davacıya konutun 03.07.2009 tarihinde teslim edildiği, davalı idare tarafından geçici kabulün ise 25.08.2009 tarihinde yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... konut kampanyasında satın alınan konutun süresinde teslim edilmemesi ve eksik işler bedelinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında konut kredisi borçlanma sözleşmesi düzenlendiği, konutun 1994 yılında teslim edilmesi gerektiği ancak teslim edilmediği, davacının 583 ada 1 nolu parselde 1/83 kat irtifakı sahibi olduğu, taşınmazın öncesinin dava dışı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacıya ait konutun DASK limitini aşan zararlar için davalı tarafından 13.860,00 TL. bedelle sigortalandığını, Van İli'ndeki iki deprem sonucu ağır hasar gören binanın yıkıldığını, DASK tarafından ödenen 70.390,00 TL'yi aşan zarar bedelinden davalının sorumlu olduğunu belirterek 13.860,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı TOKİ ile imzaladıkları gayrimenkul satış sözleşmesi gereği konutun teslim süresinin 16 ay olup, sözleşme tarihine göre teslim tarihinin 03.09.2008 olmasına rağmen konutun teslim edilmediğini ileri sürerek, konutun teslim edilmesi gereken tarihten iskanın alındığı tarih olan 03.09.2010'a kadar geçen 24 aylık süreye tekabül eden dönem için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kira tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Davacı, ihtiyati tedbir kararına konu dönem içerisinde barınma durumunda bulunduğuna göre; hesaplamanın bir konutun gelirinden yoksunluk itibariyle yapılması gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın,yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine 23/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; 02/10/2010 tarihli ve 39110 yevmiye numaralı resmi sözleşmenin feshine, davaya konu bağımsız bölümün tahliyesine, sözleşme bedelinin %10'u tutarında tazminat, ecrimisil, konutun eski hale getirilmesi için gereken masraf ve zararların %50 fazlasıyla karşılanması taleplerinin atiye bırakılması nedeniyle bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalının temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 08/06/2017 tarihli ve 2017/3636 Esas 2017/7077 Karar sayılı kararıyla; davacının atiye bıraktığı talepleri yönünden davalının rızası bulunup bulunmadığı sorularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....
Asıl dava davalısı Zekiye, davaya konu konutu davacıdan 240.000,00TL karşılığı satın aldığını, satış bedelinin 10.000,00TL sini kaparo olarak, 65.000,00TL'sini eşi adına kayıtlı dairenin satıcıya devri ile, 145.000,00TL'sini ise tapu alımında peşin olarak ödediğini, ruhsat alımı ve evin tam teslimiyle ödenmesi gereken 20.000,00TL için senet düzenlendiğini, bunun da 16.000,00TL'sinin elden ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Karşı dava davacısı ..., davaya konu satın aldığı konutun, sözleşme gereği tam teslim alınması gereken eve taşınmalarına rağmen evde bir çok noksanlığın bulunduğunu ve kendisi tarafından 13.320,47TL masraf yapılarak giderilmesi zorunlu eksiklerin giderildiğini, ayrıca evde yapımdan kaynaklanan bozuklukların çıktığını, ... 6....
Maddesi gereğince rücuan tazminat istemine ilişkin olduğu, TTK'nın 4. maddesi gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; TTK 1301.maddesinden kaynaklanan tazminat davalarının haksız fiile dayalı tazminat davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davalıların kullanmış olduğu daireden kaynaklı yangın nedeni ile davacı tarafından sigortalı konutun hasar görmesi neticesinde meydana gelen zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile yapmayı planladığı toplu konutlardan bir tanesinin satışını konu edinen 12.12.2006 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmede konutun teslim süresinin 16 ay olarak kararlaştırıldığını, ancak konutun teslim edilmesi gereken tarihten 6 ay sonra teslim edildiğini belirterek, geç teslim nedeniyle kira kaybına karşılık olmak üzere 1500 TL tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir....
Aynı Kanun'un Ek 1. maddesinde ise, kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümleneceği öngörülmüştür. Somut olaya bakıldığında; davacı vekili asıl davada konut sigorta sözleşmesi gereğince sigorta şemsiyesi altına aldığı konutun üst kattaki daireden sızan sular nedeni ile sigortalı konutta meydana gelen zararı sigortalısına ödediğini ileri sürerek zarar sorumlusundan alacak isteminde bulunmuş, birleşen davada hasarın ana taşınmazın ortak yerlerinden olan terastan sızan sulardan oluştuğunun anlaşıldığını belirterek diğer kat maliki davalılardan arsa payı oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalının maliki olduğu konut ile davacı sigortalısının kullanımındaki konutun da bulunduğu anataşınmazın kat mülkiyeti kurulmuş bir taşınmaz olduğu görülmektedir. Bu durumda, anataşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu açıktır....