Ancak; Kovuşturma evresinde 21/11/2014 tarihinde yapılan keşif sonucunda aldırılan bilirkişi raporunda, suça konu eşyaların çalındığı yerin konutun eklentisi niteliğinde olduğu bildirilmiş ise de; olayın meydana geldiği 19/10/2014 tarihinde düzenlenen görgü tespit tutanağı ile olay yeri basit krokisinde, suça konu demir kapı ve korkulukların inşaat halinde bulunan konutun bahçesinden çalındığının belirtilmesi karşısında; suç tarihinde yapının kapı ve pencerelerinin bulunup bulunmadığı, içerisinin ikamet etmeye uygun olup olmadığı ve bahçenin konutun eklentisi niteliğinde bulunup bulunmadığı müştekiye sorularak tespit edilip, sonucuna göre hırsızlık suçunun TCK'nun 142/1-e maddesindeki suçu oluşturup oluşturmadığının ve konut dokunulmazlığını bozma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak...
Mahkemece, ödenen bedel 40.910 Dolar ile 10.000 TL ve 21.774 TL kira kaybı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, açmış olduğu davada, konutun teslimi mümkün olmadığını, yapmış olduğu ödemelerin iadesi ile kira kaybı ve manevi tazminat istemiştir. Davacı akdi feshedilen taraf olarak 6098 sayılı kanunun 125.maddesi gereği menfi zararını talep edebilir. Menfi zarar yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda sözleşme yapılması için yapılan masraflar (harç, noter masrafı vs.) sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebilir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan, davalıya ait konutun muhtelif inşaat işlerinin yapımı işini konu alan eser sözleşmesi niteliğindeki tarihsiz sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili tarafından konut sigorta poliçesi ile sigortalanan 24 numaralı konutun 25.07.2011 tarihinde apartmanın ortak alanı olan yağmur indirme borusundan sızan sulardan ve apartmanın ortak alanı olan terasından sızan sular nedeniyle zarar gördüğünü, müvekkilinin sigortalısına 13.966,00 TL ödeme yapıldığını, sigortalının arsa payı bedeli düşülerek davalı kat malikleri hakkında başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davalıların bağımsız bölüm sahibi gerçek kişiler olup, tacir olmadıkları, 634 sayılı Kanunun 19. maddesinden kaynaklanan sorumluluğa dayalı davada Sulh Hukuk Mahkemesinin...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile BK.nun 43.maddesi gereğince %35 kusur indirimi uygulamak suretiyle 4.981,58 TL binadan kaynaklanan ve 1.430 TL eşyadan kaynaklanan maddi tazminata karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalılar tarafından ayıplı olarak inşa edilen konutun 17.8.1999 depreminde yıkılmış olması nedeniyle 2011/10003-16927 Tazminat isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda taşınmazın arsa payı hissesi davacı üzerinde kaldığı için dairenin olay tarihi itibariyle Bayındırlık birim fiyatlarına göre belirlenen yapım bedeline hükmedilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/97 Esas KARAR NO : 2021/405 DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 03/03/2020 KARAR TARİHİ : 29/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından dava dışı ... için konut paket sigorta poliçesi tanzim edildiğini, 03.12.2019 tarihinde sigortalı konutun ikinci kat zemininde su biriktiğini, durumun ...’ye bildirildiğini, ... tarafından “yol üzerinde iki yerde kepçe ile kazı yapıldığını, garaj girişi ön kısmında kanalda sızıntı tespit edildiğini, kanalın onarımının yapıldığı" şeklinde bilgi verildiğini, dolan suların konuta zarar vermesi sonucu davaya konu hasarın oluştuğunu, hasarın meydana geldiği iş yerine gelerek eksper raporu tanzim eden bağımsız ekspertiz firmasının, sigortalı konutun ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından, dava dışı ......'a ait konutun 11/09/2009-2010 tarihleri arasında ... ......
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; binaya ait yapı ruhsatı- proje vs. belgelerin ilgili yerlerden temin edilmesinden sonra, konusunda uzman 1 jeoloji mühendisi, 1 inşaat mühendisi ve 1 sigortacıdan oluşan bilirkişi heyetinden, yukarıdaki açıklamalar ışığında sigortalı konutun riskli ve ağır hasarlı olarak tespitine neden olan hasarlarının, davaya konu deprem olayının doğrudan etkisiyle mi yoksa binanın yapısal özellikleri (yapım eksiği) ile zaman içinde ortaya çıkan yapısal bozulmaları nedeniyle mi meydana geldiğinin tespiti; depremin doğrudan etkisiyle hasarın oluştuğunun saptanması halinde ise, ZDS Genel Şartları ve ZDS poliçesi gereği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının, binanın özellikleri gözetilerek, deprem tarihindeki (2020 yılı) piyasa rayiç bedellerine göre yeniden yapım maliyetinin hesaplanması, poliçedeki % 2'lik muafiyet ve davalının önceki ödemesinin düşülmesiyle hasar bedelinin saptanması hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınıp...
Mahallesi 220 ada, 136 parsel, C blok, 3 No'lu dubleks konutun bedelini satış vaadinde bulunan davalıya ödeyerek 1/2 payını satın aldığını, tapuya şerh verildiğini, 136 parsel, C blok, 3 No'lu dubleks konutun 1/2 hak ve hissesinin iptali ile davacı adına tescilini, bu talepleri kabul görmediği takdirde dava tarihi itibariyle belirlenecek kıymeti üzerinden fazlaya dair ve ıslah hakları saklı kalmak üzere 10.000,00TL'nin davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın zamanaşımı yönünden reddini, sözleşmenin konusuz kaldığını, tarafına herhangi bir ödeme yapılmadığını, tazminat talebi hususunda da dava hakkı zamanaşımına uğradığı gibi sebepsiz zenginleşme hükümlerinin de hak düşürücü süre sebebiyle uygulanma imkanı bulunmadığını belirterek, davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 604 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olan 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir....
Davada neticeye ulaşmak için çözümü gereken esas nokta, davaya konu taşınmazın davacı yana teslim tarihinin doğru olarak belirlenmesidir....