Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 28.03.2014 tarih ve 1763 E., 2381 K. sayılı ilamıyla, mahkemece, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada 21.04.2005 tarihli talep üzerine konulan 11.05.2005 tarihli ilk hacizden sonra 03.11.2006 tarihinde satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğu tespit edilmiş ise de, geri çevirme kararı üzerin getirtilen şikayet olunanın icra dosyası fotokopilerinden bu satış talebine yönelik satış avansının yatırıldığına ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, yine ......
Mahkemece, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesi alacağın temlikini sağladığından taşınmazın bedeline ilişkin de bir talep hakkının varlığı nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Satış vaadi sözleşmesi ile temlik edilen; taşınmazın mülkiyetinin geçirimini talep hakkıdır. Satış vaadi sözleşmesinde, sözleşmenin ihlali halinde taşınmazın bedeline yahut tazminine ilişkin hakkın da temlik edildiğine dair bir hüküm yer almayıp, alacağın temlikinde belirli, muayyen bir hakkın temliki bahis konusudur. Alacağın temliki (BK m. 162-172) yoluyla borç ilişkisinin devri mümkün değildir. Davacı, satış vaadine ilişkin sözleşmeden doğan hakkını akidine ileri sürebilir. Davacı ile davalı arasında bir satış vaadi sözleşmesi bulunmaması; taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin alacağın temliki de gerçekleşmediği nedeniyle davanın reddi gerekirken, davanın yazılı nedenlerle kabulü doğru görülmemiştir....
Davada dayanılan 26.07.2000 tarihli sözleşmede satış bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiği yazılı ise de davacı mahkeme önündeki beyanında (ikrarında) aslında bedel ödemediğini, satış vaadi sözleşmesinin bağış maksadıyla yapıldığını belirtmiştir. Yukarıda sözü edildiği üzere taşınmaz satışında semen (satış bedeli) de satış aktinin asgari objektif unsurları arasındadır. Soruna taşınmaz satış vaadi sözleşmesi açısından bakılırsa semen, satışı vaat olunan taşınmazın bedeli, kısaca vaat alacaklısının karşı edimidir. Gerçekten Borçlar Kanununun 217. maddesinin yaptığı gönderme nedeni ile aynı yasanın satım ve trampa sözleşmelerine uygulanacak 182. maddesinde “satım bir akittir ki onunla satıcı satılan malı alıcının iltizam ettiği semen mukabilinde…” denmek suretiyle satış bedelinin satım akitlerinde sözleşmenin temel unsurlarından olduğu ifade edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı satış bedelinin ödenmediğini ikrar ettiğinden sözleşmenin karşı edimini yerine getirmemiştir....
İİK'nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir suretinin borçluya tebliği zorunludur. Ancak satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası, ancak ilgilisince ileri sürülebilir. Taşınmaz malikine ve diğer hissedarlara tebligat yapılmamış olması, şikayetçi borçlulara değil, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. Mahkemece, satış ilanının malike tebliğ edilmemesi nedenine dayalı olarak satış kararının iptaline karar verilmesi doğru değildir. Somut olayda, satışa konu 1009,1048,1148,1080 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde; taşınmazların ... adına kayıtlı olduğu ve 3088 sayılı Yasanın uygulama yönetmeliğinin 24. maddesine göre toplulaştırma alanına alındığına ilişkin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ... Genel Müdürlüğü lehine beyana ilişkin kayıt düşüldüğü görülmüştür....
Bu durumda, satış talebinin geçerli olabilmesi için satış talebi ile birlikte bir miktar avansın da yatırılması gerekir. Satış talebi, satış avansının yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Masrafı yatırılmak kaydıyla alacaklının satış talebinde bulunması durumunda, satış talebi geçerli olup hüküm ve sonuçlarını doğurması için icra müdürlüğünün kararına ihtiyaç yoktur. Somut olayda; alacaklı tarafından masrafı yatırılarak satış talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce, "...satış avansı yatırılmış ise de; hacizli taşınmazın kıymet takdiri yapılmamış olup, kıymet takdiri kesinleşmediğinden şu aşamada satış talebinin reddine..." şeklinde karar verildiği görülmektedir....
sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir....
Davalı alacaklı T3 vekili duruşmadaki beyanında özetle; davacı vekili tarafından daha önce aynı konuda Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi ve Adana 1.İcra Hukuk Mahkemesinde davalar açıldığını ve reddedildiğini, öncelikle davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini, ayrıca taşınmazlar üzerine 22.06.2012 tarihinde haciz konulduğunu ve 04.01.2013 tarihinde yasal süresi içerisinde satış talep edilerek satış avansının dosyaya depo edildiğini, davanın dayanağı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, alacaklı vekilinin 04/01/2013 tarihinde "15 ve 45 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili satış işlemlerinin yapılması için satış avansının dosyaya depo edilmesini talep ederim" şeklindeki beyanının satış talebini içerdiği ve satış avansını yatırdığı, satış talebinin süresinde yapıldığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı T1'ya satış ilanının tebliğ edilmediği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatları gereğince satış ilanının tebliğ edilmemesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, Kozan Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2020/2 sayılı satış dosyasına konu Adana İli, Kozan İlçesi, Bağtepe Mahallesi 142 ada 2 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin ihalenin ihale şartlarına uygun olmadığı belirtilerek, açılan davanın kabulü ile Kozan Satış Memurluğunun dava konusu Adana İli, Kozan İlçesi, Bağtepe Mahallesi 142 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili 2020/2 satış numaralı dosyasında 26/04/2021 tarihinde yapılan ihalenin feshine karar verilmiştir....
takip dosyası satış aşamasında olup satış günü alındığını, borçlu tarafça satış günü alınana kadar herhangi bir işlem yapılmayıp satış günü alınmasının ardından iş bu şikayet dosyasının açılmasının borçlunun art niyetle olup işlemleri sürünceme de bırakma niyetinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, şikayetin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
, icra müdürlüğünce alınmış usulüne uygun bir satış kararının olmadığını, davalı alacaklının satış talebine müteakip bu talebe ilişkin icra müdürlüğünce “talebin kabulüne, masraf yatırıldığında talebin kabulüne ya da şu kadar satış avansı yatırıldığında talebin kabulüne……….” gibi bir kararının olmadığını, icra müdürlüğünün tüm işlemleri öncelikle bir karara bağlı olarak yürümek zorunda olduğundan ihaleye konu taşınmazlar için icra müdürlüğünce alınmış usulüne uygun bir satış kararının olmasının gerektiğini ancak somut olaya bakıldığında böyle bir satış kararının bulunmadığını, dolayısıyla icra müdürlüğünce verilen satış kararının usulüne uygun olmadığını, usulüne uygun bir satış kararı bulunmaksızın gerçekleşen ihalenin feshinin gerektiğini, satış ilanının yerel gazetelerden birinde yapılmasına yönelik verilen kararın yanlış olduğunu, her ne kadar satış ilanı satış kararına rağmen yerel de olsa herhangi bir gazetede yayınlanmasa dahi ilanın yerel bir gazetede yayımlanmasına yönelik verilen...