WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tahliye davasına konu ettiği taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin dayanağı olan ilk satış vaadi sözleşmesinin "sıhhat şartı" yokluğundan geçersiz olduğu yönündeki itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, dava konusu olan yerin, sıhhat şartı yokluğu nedeniyle geçersiz olan bir satış vaadi sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, zira müvekkilinin kullanımda olan dava konusu yerin satışı, önce müvekkili tarafından dava dışı Ali Çağlar'a, alacağının teminatı olarak müzayeka altında vaad edildiğini, Ali Çağlar'ın da işbu geçersiz satış vaadi sözleşmesine dayanarak davacıya satış vaadinde bulunduğunu, dolayısıyla davacının tahliye davasına konu ettiği satış vaadi sözleşmesinin dayandığı ilk satış vaadi sözleşmesi batıl olduğundan ikinci satış vaadi sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, ilk satış vaadi sözleşmesi iki açıdan sıhhat yokluğu nedeniyle geçersiz olduğunu, satış vaadi sözleşmesi, tapu siciline...

Daha önceki bozma ilamımızda, Fon Kurulunun davanın dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin 01.03.2007 tarihli ve 93 sayılı kararıyla Fon yönünden geçersiz sayılmasına ve satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkinine dair vermiş olduğu kararların iptali için davacının idare mahkemesinde açtığı davanın reddine karar verildiği ve kararın Danıştay’ca onanarak kesinleşmesi nedeniyle davaya konu satış vaadi sözleşmesinin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlenmiş olduğu hususunun kesinleşmiş yargı kararlarıyla belirlendiği, Ayrıca, satış vaadine konu taşınmazın mülkiyetinin davacı şirket üzerine geçirilmesi halinde TMSF’nin dava konusu taşınmaz üzerinden alacağını elde etme olanağının kalmayacağı, bu durumda daha önceki bozma ilamımızda yer verilen “Fon Kurulunun satış vaadi sözleşmesinin geçersiz sayılmasına ve satış vaadi şerhinin terkinine ilişkin kararı ile bu kararların iptali için idare mahkemesinde açılan davanın reddine ve ret kararının onanmasına ilişkin Danıştay...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 13.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin borcun teminatı olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi ile satışın yapıldığının ispatlanamaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

      Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemli davalarda, ilk satış vaadi sözleşmesinin başkalarına temlik edilmesi halinde dahi taşınmazlar, dava tarihi itibariyle kimin adına kayıtlı ise husumetin ona yöneltilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla dava konusu taşınmazlardaki satış vaadi sözleşmelerine konu edilen payların, elbirliği mülkiyeti şeklinde halen Kocaeli ..Noterliğinde 18.06.1987 tarihinde düzenlenen 2..yevmiye nolu dosyaya sunulan en eski tarihli satış vaadi sözleşmesi borçluları D.. K.. ve H..D.. adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından husumetin bu elbirliği maliklerine yönelitilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, satış vaadi sözleşmesine konu D.. K.. ve H.. D..'nin elbirliği şeklinde 3/70 paylı maliki olduğu 1305 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki paya ilişkin İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiği gözetilerek diğer satış vaadi konusu 1379 ada 2 parsel ve 1306 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden paylı malikler D.. K.. ve H.. D.'...

        Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince, davacı ile davalı, dava konusu 194 parsel sayılı taşınmazın maliki olan kök muris Yusuf Durmaz’ın mirasçıları olup satış vaadi sözleşmesi elbirliği malikleri arasında yapılmıştır. Satış vaadine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin davalarda elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

          Fakat,satış vaadi borçlusu davacının babası ...’nin 05.09.1997 tarihinde vefatı ile ortaklık içine davalılar ile birlikte yasal olarak katılmıştır.Daha açığı davacı ve davalılar taşınmazlarda iştirak halinde malik konumuna gelmişlerdir.Alıcı ile satıcı iştirakçi paydaş olduklarına göre, sözleşmenin ifası sonucunda taşınmaza iştirakçiler dışında bir başka paydaş katılmamasından iştirakçi paydaşlar arasındaki satışlar ve satış vaadi sözleşmeleri, hükmünü ifa eder sözleşmelerden sayılırlar. Açıklanan bu nedenle 69, 266, 268 parsel sayılı taşınmazların paydaşı ... ... oğlu ...’un satış vaadi borçlusu ... oğlu ... ...’nin mirasçısı olduğu anlaşıldığında, sözleşmenin ifa olanağı da bulunacağından davanın kabulüne karar verilmelidir. Ayrıca, 127 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağı getirtilerek satış vaadi borçlusu ... ...’nin edinme nedeni araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir....

            Su vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalıların murisi, dava konusu 127, 266, 268, 69 parsel sayılı taşınmazlarda miras bırakanlarından intikal edecek miras payını.... Noterliği’nce 04.01.1996 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satışını vaat etmiştir. Davacı bu satış vaadine dayanarak tapu iptali ve pay tescili istemiştir. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte, 266, 268, 69 parsel sayılı taşınmazlarda satışa konu payların iştirak halinde mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olmasından, ifa olanağının bulunmadığı ve 127 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışması sırasında satış vaadi borçlusunun adına tescil edilmesinden, murisinden intikal suretiyle edinmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              Fakat,satış vaadi borçlusu davacının babası ... ’nin 05.09.1997 tarihinde vefatı ile ortaklık içine davalılar ile birlikte yasal olarak katılmıştır.Daha açığı davacı ve davalılar taşınmazlarda iştirak halinde malik konumuna gelmişlerdir.Alıcı ile satıcı iştirakçi paydaş olduklarına göre, sözleşmenin ifası sonucunda taşınmaza iştirakçiler dışında bir başka paydaş katılmamasından iştirakçi paydaşlar arasındaki satışlar ve satış vaadi sözleşmeleri, hükmünü ifa eder sözleşmelerden sayılırlar. Açıklanan bu nedenle 69, 266, 268 parsel sayılı taşınmazların paydaşı ... oğlu ...’un satış vaadi borçlusu ... oğlu ... ’nin mirasçısı olduğu anlaşıldığında, sözleşmenin ifa olanağı da bulunacağından davanın kabulüne karar verilmelidir. Ayrıca, 127 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağı getirtilerek satış vaadi borçlusu ...’nin edinme nedeni araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir....

                Davacı vekili, davalıların Samsun 3.Noterliğinin 26/12/1983 tarihli ve 60375 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...,.. parselin tamamını 100.000,00TL bedel karşılığında ve aynı yerde bulunan 98 parselin 1/3 hissesini ise 75.000,00TL bedel karşılığında müvekkiline sattıklarını, ilgili satış vaadi sözleşmesinde satış bedelinin nakit ve peşin olarak ödendiğinin ve taşınmazlardaki zilyetliğin müvekkiline devredildiğinin belirtildiğini, ancak müvekkilinin davalılara noter aracılığıyla çektiği ihtarnameye rağmen hisse devirlerinin yapılmadığını belirterek satış vaadi sözleşmesine istinaden dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz hisselerinin rayiç değerlerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, rayiç değer tespitinin mümkün olmaması halinde satış bedeli olan 175.000,00 TL'nin satış vaadi sözleşmesinin...

                  Dava konusu taşınmazda önceki satıcı ... dışında başka mirasçıların da bulunduğu , ...’nun zilyetliğinin yasal ve tek başına zilyetlik olmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair karar Dairemizce, özetle “...Taşınmazın maliki olan ...’nun biçimine uygun düzenlenen 7.7.1981 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile ...’a satış vaadinde bulunulduğu , bu kişinin de yine biçimine uygun düzenlenen 17.6.1983 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile kazandığı 1/2 payın yarısını ... ve ...’ya satışını vaad ettiği, ...’nın da taşınmazdaki payını 12.9.1983 tarihinde davacılardan Kemal Gürsoy’a satış vaadinde bulunduğu , bayi-i evvel ...’nun 1982 yılında öldüğü 22.3.1994 tarihinde ... mirasçıları ile 7.7.1981 satış vaadi sözleşmesinin alacaklıları ... ve ...’ın bir araya gelerek 7.7.1981 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesini fesih ettikleri, aynı tarihte biçimine uygun düzenlenen ayrı bir sözleşme ile 103 no’lu parselin 1/3 hissesinin ... mirasçıları uhdesinde bırakıldığı, 1/3 payın davacıların...

                    UYAP Entegrasyonu