Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince, son celsede "Davanın kabulüne, verasetin sübutuna " denilmiş, gerekçeli kararda ise "Davanın kabulüne, verasetin sübutuna, ... ili, ... ilçesi, Cilt No:... Aile Sıra No: ..., Sıra No:... nüfusuna kayıtlı, ... ve...'dan olma, 13/09/1948 doğumlu, 33925576022 TC kimlik numaralı, muris ... 'ın, 16/11/2001 tarihinde ölümü ile miras meselesi 336 pay olarak kabul edilerek" mirasçıları ve miras paylarının tespitine karar verilmiştir. Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür. 10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür. Ayrıca; murisin kardeşi ...'...

    Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2017 gün ve 2017/52 esas, 2017/254 karar sayılı hükmünün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi Cumhuryet Savcısı ve sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak; Dairemizin 31.10.2016 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere,sanığın yakalanmadan önce 02.02.2007 tarihli ihbar tutanağında ismini vermeyen market sahibi tarafından yapılan ihbarda,aynı şahısların sahte parayı piyasaya sürmek isteyip sahteliğin anlaşılması üzerine araçla ayrıldıkları,daha sonra da iddianamede belirtilen eylemin gerçekleştiği anlaşılmakla,sanığın TCK.nun 197/1. maddesi ile cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı...

      nün kayıtlarında yer alan Mayıs 316 tarih, 36 sıra nolu tapu kaydı ile 29/02/1952 tarihli, 70, 71, 72 sıra no.lu tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptaline karar verilmesini istemişlerdir. II. CEVAP Davalı, davanın reddini savunmuştur. III....

        SONUÇ : Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 25.11.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi....

          in maliki olduğu taşınmaz üzerine 18/03/2013 tarihli ipotek resmi senedi ile ... adına 4. sıradaki davalı ... vekaleten işlem yaparak davacı lehine 18/03/2014 süre ile ipotek tesis ettiğini, davacının alacağını talep etmesi üzerine davalılardan ... ve ... tarafından Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile ipoteğin terkini talepli dava açıldığını ve sürdürülen yargılamada "Davalıya tapu müdürlüğüne yapılan müracaat sırasında sunulan belgede ... yerine ... yazılması nedeniyle esaslı hataya düşürüldüğü iddiasının tespiti için HMK 208/4 gereği söz konusu resmi evrakın sahteliğine yönelik dava açması" için verilen süre gereği davanın açıldığını ve tapu müdürlüğüne yapılan müracaat sırasında sunulan 18/03/2013 tarihli belgede ... yerine ... yazılması nedeniyle esaslı hataya düşüldüğü ve bu hususun tespiti ile davacıyı bağlayıcı olmadığını ve hile ile imzalatılması sebebiyle sahte olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanık hakkında vize başvurusu sırasında Fransa Büyükelçiliği'ne sunduğu Ambalaj Dünyası Kutu Plastik isimli şirkette çalışmadığı halde bu şirketin satınalma dairesinde çalıştığına ve Europack 2013 isimli fuara katılacağına dair kim tarafından düzenlendiği bilinmeyen sahte belgeyi kullanmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; Fransa Büyükelçiliği’nin emniyet vasıtasıyla yaptığı araştırma nedeniyle sahteliğin ortaya çıktığının anlaşılması karşısında; yapılan araştırmanın ilgili ülke mevzuatı yönünden mutad olup olmadığının sorularak belirlenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve ........ sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Sanık ...’nın Bolvadin C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğu, sanığın kendisi ile aynı koğuşta hükümlü olarak bulunan mağdur ... adına başka bir hükümlüye dilekçe yazdırıp altını imzaladıktan sonra cezaevi idaresine verdiği olayda; suç konusu, Bolvadin Ceza ve İnfaz Kurumu İdaresine verilen, 01/07/2015 tarihli dilekçe incelendiğinde; dilekçeyi alan infaz ve koruma baş memurunun “imza dilekçe sahibine aittir” şeklinde ibare yazıp imzaladığı, bizzat dilekçe sahibi tarafından ibraz edilmesi gereken dilekçenin, imza sahibi olmayan ve üstelik okuma yazma bilmeyen sanık tarafından ibraz edilmesi nedeniyle, görevli memurun dikkatsiz davranması ve dilekçenin “imza dilekçe sahibine aittir” şeklinde ibare ile işleme koyması karşısında; memurun dikkatsizliği neticesinde işleme konulan dilekçedeki sahteliğin mevcut haliyle aldatma niteliğinin bulunmadığı gözetilmeden,...

                in aracın kendi adına tescilini sağlamak amacıyla Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müracaatı ile sahteliğin tespit edildiği ve Noterliğince 21.101.2008 tarihinde düzenlenen Kati Satış Sözleşmesi içeriğinden aracın suç tarihinde MTV borcu bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın sahte muayane işleminden haberdar olmadığına yönelik savunmalarının aksine resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına yönelik yeterli ve somut bir delil bulunmadığından beraati yerine yazılı şekilde karar verilmiş olması; Kabule göre de; Suça konu belgenin akıbeti hakkında karar verilmemiş olması; Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  sahteliğin anlaşılamadığının ve bu hali ile iğfal kabiliyetine sahip olduğunun beyan edilmesi karşısında sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyiet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Suça konu sahte nüfus cüzdanının 29.11.2007 günü İzmir Kriminal Polis Laboratuvarınca tanzim edilen ekspertiz raporu ile incelendiği , kağıt ve baskı kalitesi, şekil, desen, mühür görüntüleri itibariyle arşivde bulunan mevcut aynı içerikli orijinalleriyle karşılaştırılmasında aralarında farklılıklar bulunması nedeniyle belgenin bütünüyle sahte oluşturulduğu, sahteliğin ilk bakışta ve kolaylıkla dikkati çekmeyecek nitelikte olması nedeniyle aldatma yeteneğinin de mevcut olduğunun tespit edildiği, gerekçeli kararda anılan raporun mahkemece değerlendirilerek, belgenin aldatma yeteneğinin mevcut olduğunun kabul edildiği, sahte belge suretinin de dosyaya konulduğu cihetle tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, tekerrüre esas teşkil eder nitelikte sabıkası bulunan sanık hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği ise karşı temyiz olmadığından bozma...

                      UYAP Entegrasyonu