Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda davacı ipotekle teminat altına alınmış borcun hiç doğmadığını iddia ettiğine göre, ispat külfeti üzerinde olan davalıya ipotekle teminat altına alınan borcun bulunduğunu ve miktarını ispatlaması için imkan tanınması ve delillerin bu şekilde toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2023 NUMARASI : 2022/742 ESAS - 2023/79 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine başlattıkları ilamlı takipte, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurularak tehir-i icra için teminat mektubu sunulduğunu, istinaf ilamına karşı temyiz süresinin dolması sebebiyle teminat mektubunun paraya çevrilmesi taleplerinin İİK'nın 36/3. maddesine aykırı olarak icra müdürlüğünce reddedildiğini belirterek icra müdürlüğünün 29.12.2022 tarihli kararın kaldırılmasına, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin icra müdürlüğüne emrolunmasına karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece...

    GEREKÇE: Davacı tarafça bayilik sözleşmesi uyarınca verilen teminat mektubunun ,sözleşmenin feshi nedeniyle nakde çevrilmesinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği ileri sürülmüş, davalı taraf da sözleşmenin taraflarınca haklı olarak feshedildiğini sözleşmenin feshinden kaynaklanan alacakları temin edilmek üzere ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edilmektedir. Davalının davacıdan talepleri tazminat kabilinden olup ;sözleşmenin haksız olarak fesih edildiği belirlendiği takdirde bu tazminatlara hak kazanamayacaktır. Asıl dava da davacı kar kaybından kaynaklanan maddi tazminat ve cezai şart alacağı talebi ile birlikte teminat mektubunun iadesi talep edilmiştir. Davalı tarafından açılan birleşen davada ise satış destek primleri ve yatırım destek bedellerinden işlememiş süreye tekabül eden alacağın tahsili istenmiştir....

      . - K A R A R - Davacı vekili, davacı şirkete ait ark ocaklı entegre tesisinde elektrik enerjisi kullandığını, abonelik sözleşmesine göre 3 adet teminat mektubu verdiğini, davalının 15.07.1998 tarihinde teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, müvekkilinin Mayıs 1998 dönemine ait 342.544.31.-TL.lik faturanın 31.12.1998 tarihinde kadar ertelenmesi için yaptıkları tebliği davalının kabul etmediğini, çıkan sorunların giderilmesi için açılan davaların derdest olduğunu ileri sürerek, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin usulsüz olduğunu beyanla teminat mektuplarının toplam bedeli 85.200.-TL.nin nakde çevrildiği tarihten itibaren faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 16.749.20....

        Davalı vekili, teminat mektubunun, ...İnşaat A.Ş. tarafından yapımı davacıya taahhüt edilen “Başıbüyük- Süreyyapaşa Yolu, yol ve ortak altyapı inşaatı işi” için verildiğini ancak, dava dışı müflis şirketin teminat konusu işleri tamamen yerine getirdiğini, yaptığı işin sözleşme ve eklerine uygun olduğuna ilişkin kısmi geçici kabul tutanağı ve geçici kabul tutanağının bulunduğunu, geçici kabul tutanağının düzenlenmesinden sonra, söz konusu işin usulüne uygun hale getirilmesi üzerine, kesin kabul teminat tutanağının düzenlenerek onaylandığını, kesin kabule engel eksik ya da kusurlu işin bulunmadığını sadece 50.000,00 TL tutarlı nefaset farkı kesilmesinin uygun görüldüğünü, hal böyle olunca teminat mektubuyla garanti edilen rizikonun sona erdiğini, teminat mektubunun hükümsüz hale geldiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, işin toplam bedeli 4.827.000,00 TL iken bunu aşar şekilde 6.130.686,42 TL alacaklı olduğundan bahisle teminat mektubunun paraya çevrilmesinin talep edildiğini, teminat mektubunun...

          Davalı vekili, müvekkili şirketi, aleyhlerine dava açan davacı şirket ortağı ve yetkilisi ...’dan 03.07.2007 tarihinde pay devri ile devraldıklarını, devirden önce de şirketin ... ve ... suyu satışını yaptığını, şirketi devraldıktan sonra da aynı faaliyeti devam ettirdiklerini, sözleşmenin 7.maddesi hükmüne aykırı davranılmadığını, 25.000 TL.lik teminat senedindeki imzanın sahte olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından 21.07.2010 tarihli ihtarla feshedilen sözleşmenin 8.maddesine göre davacının teminat senedinin paraya dönüştürülmesi ve cezai şart alacağının tahsilinin mümkün olmadığı gibi sözleşmenin 7.maddesine göre, davalının ... marka suyu sözleşme tarihinden önce sattıklarına dair savunmasının aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında akdedildiği ihtilafsız olan ... Belediyesi ... marka suları ... Bölge Başbayisi ......

            Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı şirketin icapçıya normal düşünme ve karar verme süresini aşarak geç cevap verdiği, bu nedenle icapçının icabı ile bağlılıktan kurtulduğu, davacının icabındaki teslim süreleri gözönüne alındığında davalının kabulü sözleşmeye uymayıp sözleşmenin uygulanmasını imkansız hale getirdiği, bu hali ile davacının sözleşme ile bağlı olmadığı, bu nedenle davalı şirketin teminatı haksız yere paraya çevirdiğinden, iki ihale arasındaki farktan da sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Kişilere verilen teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulması talep edilmiş ise de; teminat mektubunu elinde bulunduran 3. kişinin teminat mektubundan doğan alacak yönünden muhtabının ve sorumlusunun davacı değil teminat mektubunu veren dava dışı ilgili banka olması karşısında davacının teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi ve davacı şirketin keşide ettiği çeklerin arkasının yazılmaması halinde çek vasfını ortadan kaldıracağı ve çeklerin arkasının yazılması durumunda merkez bankası nezdinde tutulan kaydedilmesi gibi olumsuz sonuçların geçici mühlete ilişkin ara kararının bankalara ibrazı suretiyle giderilmesi muhtemel görüldüğünden davacının tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

                Mektubun diğer %50'sinin ise tazmin koşulları gerçekleşmemiş olması sebebiyle kesin kabule kadar bankada kalması gerekirken haksız olarak ve kötü niyetle paraya çevrildiğini, bu durumda, bakiye 325.000,00 TL.'nın ise önceki mektuptaki şarta uygun olarak davalı bankada depo edilmesi veya bedelinin ödenmesi gerektiğini, Davalı ...'un haksız ve kötü niyetle teminat mektubunu paraya çevrilmesini talep ettiğini ve davalı Bankanın da Bankacılık mevzuatından kaynaklı olarak yükümlülüklerini yerine getirmeyerek teminat mektubunu paraya çevirerek müvekkili şirketin ticari itibarının zedelenmesine neden olduğunu, davalı ......

                  Taraflar arasında yapılan sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle kesin teminat mektubunun paraya çevrilmesi ve irad kaydedilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talep edilmiş ise de; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu 34/son maddesi gereğince teminat mektupları üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağına dair emredici hüküm bulunması nedeniyle teminat mektubuplarının paraya çevrilmesi ihtiyati tedbir yolu ile durdurulamaz. " 4734 Sayılı Yasa'nın 58. maddesine göre ihalelere katılmaktan yasaklama kararını verme ve uygulama işlemi idarenin yetki ve görevine giren idari tasurruflardandır. İhalelere katılmaktan yasaklama kararının hukuka aykırı olması halinde açılacak iptâl davasına bakma görevi de idari yargıya aittir. İdarenin tasarrufunda olan ve idari yargının görev alanına giren bir işlemin idarece tesis edilmemesi için adli yargı merciince ihtiyati tedbir kararı verilemez. "(Yargıtay 15....

                  UYAP Entegrasyonu