Somut olayda borçlunun ihalenin feshini talep ettiği tarihte verilmiş bir ödemeye çağrı mektubu ve dayanağı olan 04.10.2007 tarihli ... yönetim kurulu kararı iptali kararı mevcut değildir. İhalenin feshi, İİK 134 ve BK.nun 226. maddesinde yazılı nedenlere dayanılarak istenebilir. Somut olayda, ihaleye iştirak edip, gayrimenkul malı satın alan takip dışı üçüncü kişidir. Ödemeye çağrı mektubu ve dayanağı olan 04.10.2007 tarihli Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yönetim kurulu kararının iptali kararı ile ilgili konular taraflar olan borçlu ve TMSF arasında tartışılması gereken hususlar olup, ihalenin feshi nedeni olarak, ilgili kanunlarda sayılmamıştır. Yerleşik Yargıtay kararlarına göre, ihalenin dayanağı idari işlem iptal edilse dahi, ihale yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise geçerlidir....
Nitekim somut olayda gözlendiği gibi, devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedenleriyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Bu nedenle mahkemece, ihaleden ve ihalenin feshine ilişkin bu dava açıldıktan sonra, takibin mahkeme hükmü ile ortadan kalktığından bahisle borçlunun ihalenin feshi talebinin reddi doğru değildir. Mahkemece, borçlunun ihalenin feshi talepli şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin ve icra emrinin iptali için dava açtıklarını belirterek; sair fesih nedenleri ile birlikte ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece icra emrinin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesi ile ihalenin feshi şikayetinin konusuz kaldığından esastan karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. İhalenin feshi, İİK 134 ve BK.nun 226. maddesinde yazılı nedenlere dayanılarak istenebilir....
İcra müdürlüğünün 2016/458 talimat sayılı dosyasından yapılan ihale kesinleşmeden ihaleye konu Mezitli ilçesi tece mahallesi 147 ada 4 parsel B blok 4.kat 8 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın ihale alıcısı adına tescil edildiğini, Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/514 esas sayılı dosyasıyla ihalenin feshi davası açtıklarını mahkemece davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verildiğini ve bu kararın 18/10/2017 tarihinde kesinleştiğini, ihalenin feshi davasını süresinde açmalarına rağmen mahkemece sehven ihalenin feshi davası açılmadığı yönünde bilgi verilmesi üzerine 27/07/2017 tarihinde taşınmazın ihale alıcısına teslim edildiğini daha sonra mahkemenin hatasını fark ederek icra müdürlüğüne ihalenin feshi davası açıldığını bildirdiğini ayrıca ihalenin feshi davası için açılan dosyadan taşınmazın üçüncü kişilere devrini engellemek için ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve tapuda tedbir kararının işlendiğini sonuç olarak yapılan tescil işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu,...
İhale tarihinden sonra şikayetçi borçlu tarafından icra emrinin iptali istemiyle açılan davanın, ihalenin feshi sebebi olmadığı ve başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince, şikayetçi borçlu hakkında icra emrinin iptal edildiği gözönünde bulundurularak, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle yapılmadığı gibi ihale sürecini uzatmayada matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, davacı aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin % 5’ine indirilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....
maddesi) şikayette bulunulmamış yani ihalenin feshinin istenmemiş olması ya da ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde ihalenin feshi istenmiş olup da, icra mahkemesinin ihalenin feshi talebinin reddine karar vermiş ve bu ret kararının kesinleşmiş olmasıdır. İhale tarihinden itibaren 7 gün (İİK.nun 134/2.maddesi) içinde ihalenin feshi istenmemişse ihale kesinleşmiş sayılır ve ihale bedeli alacaklılara ödenir. Ödeme için İİK.nun 134/7.maddesinin son cümlesindeki bir yıllık azami sürenin geçmesine gerek yoktur (Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2013 Bas.sayfa 717-718). Somut olayda, İflas idaresinin süresinden sonra açmış bulunduğu ihalenin feshi davası İcra Mahkemesi'nin 2014/764 E.-2015/472 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir....
Bu nedenle, genel mahkemelere, ihalenin feshine müncer olacak nitelikte tapu iptali, tapu kaydının terkini, tescil vs adı altında dava da açılamaz. İcra mahkemesinin ihalenin feshi talebini reddetmesinden sonra da, genel mahkemelerde, tapu iptali, ihalenin iptali veya bedel davası adı altında, aynı ihalenin feshi sebebine (veya sebeplerine) dayanarak, bir dava açılamaz. Çünkü böyle bir davanın (genel mahkemece) incelenmesi hem görev kurallarına, hem de kesin hükme aykırı olur." (Prof. Dr. Baki Kuru icra iflas hukuku el kitabı 2004 bası. sayfa 605) Sonuç itibariyle; taşınmazlar davalı adına halen ayakta bulunan ihale ile tescil edilmiş ve bu ihale usulünce iptal edilmemiş, aksine kesinleşmiştir.. Bu nedenle yolsuz tescilden bahsedilemeyeceğinden bahse konu kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....
Bu bağlamda yukarıda belirtilen nitelikte olmayan istihkak, izale-i şuyu, kıymet takdirine itiraz, senet iptali, tasarrufun iptali vb. nitelikteki davalar zaman aşımını kesmez. Bu doğrultuda ihalenin feshi davalarının da zaman aşımını kesmeyeceği sabittir. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesinin, ihalenin feshi davalarının zaman aşımını keseceği yönündeki gerekçesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesince de “ihalenin feshi davaları açılmakla alacaklının takip dosyasında herhangi bir başka işlem yapamayacağı, fiili imkansızlık nedeni ile zaman aşımı süresinin işlemeyeceği” yönündeki gerekçesi yerinde olmayıp ihalenin feshi davası açılsa da icra takip dosyasında takip işlemlerinin devamı mümkündür....
Bizim de katıldığımız bu görüşe göre ihalenin feshi için icra mahkemesi görevli olup, genel mahkemeler görevli değildir. Bu nedenle genel mahkemelere ihalenin feshine müncer olacak nitelikte tapu iptali, tapu kaydının terkini, tescil vs. adlar altında dava açılamaz. İcra mahkemesinin ihalenin feshi talebini reddetmesinden sonra da genel mahkemelerde tapu iptali, ihalenin iptali veya bedel davası adı altında aynı ihalenin feshi sebeplerine dayanarak bir dava açılamaz. Çünkü böyle bir davanın genel mahkemece incelenmesi hem görev kurallarına hem de kesin hükme aykırı olur (Kuru c.I s. 1452). İhalenin feshi talebinin reddi kararına karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulabilir. Bu ret kararı sadece ihalenin feshi talebinde taraf olan kişiler hakkında ve o ihalenin feshi talebinde dayanılmış fesih sebebi ile sınırlı olarak kesin hüküm teşkil eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.04.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile ihalenin feshi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 08.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ihalenin feshi, tapu iptali ve tescil istemleri ile açılmıştır....