, davalının bu haksız davranışı neticesinde müvekkili şirketin imalatçı firmaya ceza ve zarar ödeme riskiyle karşı karşıya bırakıldığını, davalının bahse konu ettiği 6.maddenin davalıya tek taraflı ve keyfi fesih hakkı vermediğini, müvekkili firmanın haksız fesih nedeniyle dava dilekçesinde detaylarıyla belirtmiş olduğu net---- tutarında kardan mahrum kaldığını belirterek, taraflar arasında imzalanan----- tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiğinin tespiti ile bu haksız fesih nedeniyle mahrum kalınan--- net karın işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tazminine, davalı tarafından ödenen --- dava sonunda hükmedilecek tazminat tutarından mahsubuna, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir....
sözleşme gereğince üzerine düşen taahhütlerini yerine getirmemesi ve ahde vefa ilkesine aykırı olarak davacıya zarar verici yeni ihaleler açması nedeniyle yoksun kalınan kar ile süre uzatım nedeniyle meydana gelen giderlerin tazmini amacıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
olan 22.05.2002 tarihinden işbu dava tarihi olan 03.04.2006 tarihine kadar olan 46 aylık süre içinde yetkili servis olarak çalışamamaktan doğan işçilik gelir kaybı ve parça satış kaybından doğan toplam geçmiş zararının 2.622.000,00 TL olduğunu, bu kalem için şimdilik 950.000,00 TL talep ettiklerini, 2. zarar kalemi olarak sözleşmenin davalı tarafından ihlal edilmesi nedeni ile müvekkilinin yetkili servis olarak çalışsa idi bundan sonra mamelekinde gerçekleşek artışın davalıca engellenmesi nedeni ile kar kaybı olduğunu ve 5 yıllık süre zarfında muhtemel yoksun kalınan karın 3.500.000,00 TL olduğunu, bu tutardan şimdilik 50.000 TL talep ettiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.000,00 TL tazminatın 22.05.2002 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiş, 24.02.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 1.030.000.- TL'nin tahsilini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin tek taraflı ve haksız olarak davalı tarafça feshedildiğini, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, davalı şirketin sözleşmenin fiili olarak yürürlüğe girdiği tarihten beri taahhüt ettiği yıllık tonajda ürün almayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, ayrıca sözleşme ilişkisi sebebi ile davalıya ariyet olarak bırakılan tüm demirbaşların iadesi için gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00 TL cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı ile demirbaş bedeli olarak 7.000,00 TL olmak üzere toplam 14.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
nin sözleşmenin feshi nedeni ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şart, kâr mahrumiyeti ve maddi zarar talebinde haklı olup olmadığının, davalı ...'ın garantör sıfatı ile yahut müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluğunun bulunup bulunmadığının, karşı davacının sözleşmenin feshi nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde haklı olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Mahkememizce, dosyaya delil olarak sunulan bayiilik sözleşmesi, ihtarnameler, faturalar vs. tüm deliller incelenmiş, uyuşmazlık noktalarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Öncelikle davalı-karşı davacı ..... A.Ş.'nin karşı taraf ... Ltd. Şti.'nin dava dışı ...Tic. Ltd. Şti.'ye ürün satmak sureti ile bayiilik ilişkisini ihlal ettiğine dair iddiası yönünden ... Ltd. Şti. ile dava dışı ... Ltd. Şti.'ye ait dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlar talimat yolu ile incelenmiştir. ... 6....
BK 44 maddesi (TBK 52.madde) koşulları oluşmadığı halde mahkemece bu yöndeki yetersiz bilirkişi raporu esas alınıp tespit edilen brüt mahrum kalınan kardan indirim yapılması ve mahkemece sözleşmenin haksız feshedildiği ve sahte sigaraların davalıdan fatura ile satın alındığı kabul edildiği halde davacının bedelini ödemek zorunda kaldığı ve el konulan sahte sigaralara ilişkin bedelin tazminine karar verilmemesi yerinde değildir. Mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacının mahrum kaldığı karın tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ... ile davacı arasında imzalanmış 23/3/2009 tarihli sözleşmenin feshi ve fesih nedeni ... 7.Noterliği 6/4/2010 tarih ... yevmiye nolu ihtarname ile davacıya bildirildiğini, anılan sözleşmenin ilgili maddelerine göre farklı gerekçelerle belirlenmiş masraf ve ücretlerin piyasada aynı hizmeti vermekte olan müşavirlik firmalarına göre oldukça fahiş olduğunu, yapılan ek sözleşme ile 30/3/2010 tarihli fiyat revizyonlarına rağmen yine de piyasa fiyatlarının üzerinde kalındığını, ihtarnamenin tebellüğünü takiben cari hesapların incelendiğini ve yapılan ödemeler neticesinde ... nezdinde herhangi bir alacağının kalmadığını, davacının fesihten kaynaklanan menfi yada müspet zararının bulunmadığını, bu nedenlerle falzya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davanın sözleşmenin haksız olarak feshi nedenine dayalı tazminat talebine ilişkindir....
Dönme cezasının sözleşme hükmü olarak kabul edildiği hallerde, sözleşmenin feshi durumunda, haklı olan tarafın maruz kaldığı zararın tamamı, bu dönme cezası ile karşılanmış sayılır. Bunun için de sözleşmenin feshinde hangi tarafın haklı olduğunun, mahkemece araştırılıp tespit edilmesi gerekir. Dava konusu somut olaya ilişkin olarak yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davalı iş sahibinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu ve bu hususun dosya içeriği tüm kanıtlarla doğrulandığı açıklık kazanmıştır. Bu durumda davacı yüklenici sadece sözleşmede kararlaştırılan dönme cezasına hak kazanmıştır. Yerel mahkemece anılan dönme cezasına hükmedilmesi gerekirken talep edilen diğer kalemler iş bedeli ve kar kaybına da hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerektiği görüş ve kanaatindeyim bu bakımdan çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satış ve distribütörlük sözleşmesinin feshi sonucunda oluşan maddi zararın, sözleşmenin süresinden önce haksız şekilde feshi nedeniyle yoksun kalınan kâr, sözleşme gereğince alacağın tahsili ile haksız rekabetin tespiti, meni ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının yaptığı işe uygun iş yerinin bulunması, makine, teçhizatın taşınması, yeni yerine montajı, vergi dairesi nakil işlemlerinin yapılması, oda sicil kaydının değiştirilmesi ve işyeri ruhsatı alınıp faaliyetine başlama süresinin ortalama 60 gün süreceği kanaatine varılmış, davacının ilgili dönemlere ait kanuni defter, kar zarar tablosu, hesap hülasası gibi verilerin bunmaması gerekçesiyle 2008 yılı kar miktarı üzerinden (1.000,00 TL) hesap yapılarak bir aylık kar kaybının 83.33TL olduğu, 60 gün içinde yoksun kalınan kar miktarının ise 166.66 TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda belirtilen vergi beyannamesindeki yıllık kar miktarı her zaman doğru bilgi içermemektedir. Ayrıca kiraya veren davalı-karşı davacı, kiralananı hazır bulundurmakla yükümlü olmasına rağmen bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davacı-karşı davalının elektriğini keserek bir müddet çalışmasına engel olmuştur....