Kaldı ki; sözleşmenin 8/2. maddesine göre; “taraflardan biri kendi yükümlülüğünü yerine getirmeyerek sözleşmenin uygulanmasını ve işin tamamlanmasını imkansız hâle getirecek olursa, diğer tarafın sözleşmeden doğan her türlü zarar ve ziyanını karşılayacağı” hükmü amirdir. Yüklenici sözleşmeyi feshetmediğini ancak arsa sahibinin sözleşmede açıkca taahhüt ettiği edimleri yerine getirmemesi nedeniyle arsa sahibinin sözleşmenin ifasının imkansız hale getirdiğini belirtmesine rağmen yüklenicinin akti feshetmiş gibi kabul edilerek müspet zararı isteyemeyeceğine karar verilmesi de yerinde değildir. Zira, sözleşmenin 8/2. maddesi çok açıktır. Sözleşmenin uygulanmasını ve yerine getirilmesini imkansız hale getiren arsa sahibidir. 8/2. maddede; sözleşmenin yerine getirilmesini engelleyen taraf sözleşmeden doğan diğer tarafın her türlü zarar ve ziyanını karşılayacaktır, hükmü gereğince, “her türlü zarar ziyan” ibaresi müspet zararıda kapsamaktadır....
KARAR Davacı, kendisine ait tarla vasfındaki taşınmazın ihale sureti ile davalıya satıldığını ve KDV dahil değeri 2.500.000,00 TL nin vergi, pul, harç gibi ferileri ile birlikte 15 gün içinde ödenmesi gerektiği hususunun tebliğ edildiğini ancak süresinde bu edimin davalı yanca yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedilerek teminatın irat kaydedildiğini yeniden ihaleye çıkıldığını, ikinci ihalede taşınmazın 700.000,00 TL na ihale edildiğini bu kapsamda ilk ihalede ikinci en yüksek teklif veren ile arada oluşan fiyat farkı ve tellalık harcı toplamı 1.748.093,00 TL zararın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taraflar arasında imzalanan şartnamede sözleşmenin feshi halinde yalnızca geçici teminatın irat kaydedileceğine dair hüküm bulunduğunu bu nedenle davacının başkaca bir talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Maddesinde " İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. " hükmü yer aldığı, 6361 sayılı Kanunu’nun 31. ve devamı maddelerinde de; 'kiracının temerrüdü halinde kiralayanın sözleşmeye bağlı kalmasının kendisinden beklenemeyeceği, akdin feshi ve kiralananın iadesini isteyebileceği, ayrıca kira bedellerinin tamamının muaccel hale geleceği' hususunun hüküm altına alındığı, buna göre davalının mütemerrit durumunda olup, davacının sözleşmenin fesholunduğunun tespiti ile sözleşmeye konu makinelerin iadesini talep hakkının bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir....
Maddesinde " İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. " hükmü yer aldığı, 6361 sayılı Kanunu’nun 31. ve devamı maddelerinde de; 'kiracının temerrüdü halinde kiralayanın sözleşmeye bağlı kalmasının kendisinden beklenemeyeceği, akdin feshi ve kiralananın iadesini isteyebileceği, ayrıca kira bedellerinin tamamının muaccel hale geleceği' hususunun hüküm altına alındığı, buna göre davalının mütemerrit durumunda olup, davacının sözleşmenin fesholunduğunun tespiti ile sözleşmeye konu makinelerin iadesini talep hakkının bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/02/2014 NUMARASI : 2010/463-2014/119 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kiralanana yapılan faydalı masraflar ve kazanç kaybının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 1.6.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin hususi şartlar bölümünün 8. maddesine göre kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde bir ay önceden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır. Davalı 9.6.2009 keşide, 16.6.2009 tebliğ tarihli ihbarla taşınmazı 30.6.2009 tarihinde tahliye edip teslim edeceğini belirtmiş, 7.7.2009 tarihinde anahtarı teslim etmiştir. Sözleşmenin 8. maddesine uygun feshi ihbardan söz edilebilmesi için ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih ile kiralananın tahliye edildiği tarih arasında en az bir aylık sürenin bulunması gerekir....
Sayılı kararı ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.Davacının davalıdır şerhi konulmasını talep ettiği taşınmaz uyuşmazlık konusu olmayıp, davacının talebi davalılar arasında imzalanan sözleşmenin feshi ve zararın tazmini istemine ilişkin olduğundan davalıdır şerhi konulmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece aynı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 5....
Belediyesi ile aralarında düzenlenen iş makinesi kiralama hizmet alım sözleşmesi uyarınca iş makinelerinin temin edileceğinin kararlaştırılığını, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı ve davalı idare tarafından verilen yasaklama kararı nedeniyle yeni işler yapılamamasından kaynaklanan zararın tazminini talep etmiştir. Buna göre, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden değil sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararların tahsiline ilişkin olduğu ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava, davacı ve davalı arasında imzalanan 01/04/2014 tarihli gelir paylaşımı sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesi nedeni ile davacının uğradığı kâr kaybına ilişkin zararın davalıdan tahsili talebine ilişkindir. 16/06/2014 tarihinde davalı ... ile davacı ...... arasında" ..." imzalandığı, bu sözleşme kapsamında sözleşmede belirtilen alanda davacı tarafından tesisler yapılarak bu tesislerin işletilmesi, kiraya verilmesi ile elde edilecek gelirin paylaşılacağının kararlaştırıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Uyuşmazlık, 01/04/2014 tarihli ..... davalı tarafından haksız yere feshedilip edilmediği, eğer haksız fesih var ise, davalının bu haksız fesih nedeni ile kâr kaybına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. 01/04/2014 tarihli "..."'nin "Sözleşmenin Feshi" başlıklı 28/1 maddesinde "sözleşmenin haksız feshi", 28/2 maddesinde ise "sözleşmenin haklı feshi"ne ilişkin düzenlemeler yer almaktadır....
Davacı vekili müvekkili şirketin, davalı idarenin açtığı .. arası 1. kısım (KM.76+443-85+123 arası) Toprak işleri, sanat yapıları, üst yapı ve çeşitli işler yapım işi”ihalesini üstlendiğini, edimini özenle yerine getirmesine rağmen davalı kurumun sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ifadan kaçınarak, tahakkuk etmiş hakediş alacaklarından 500.000,00 TL'yi ödeme planına uygun şekilde ödemeyip müvekkilini zor duruma düşürdüğünü, fiziki gerçekleşme oranı %87 olan işin idareden kaynaklı sebeplerle gecikmesi sonucunda, istenen süre uzatımı taleplerinin sözleşmenin 18, 18.2 maddelerine aykırı şekilde kabul edilmeyerek, 20.9.2012 tarih ve 7294 sayılı Genel Müdürlük oluru ile sözleşmenin feshedildiğini, bu işlemin haksız olması nedeniyle: fesih sonucunda uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini ile ödenmemiş 500.000,00 TL iş bedeli alacağına yönelik talep ve sair tüm haklarnı saklı tutarak; sözleşmenin feshi kararının tüm sonuçlarıyla birlikte iptâlini istemiştir....