Davada, inşaatın süresinde bitirilemediği, yaptırılan tesbitte seviyenin %63,50 oranında gerçekleşebildiğinin anlaşıldığından sözleşmenin ileriye etkili feshine, gecikme tazminatının tahsiline, ayrıca yükleniciye ait bağımsız bölümlerin satılarak inşaatın kalan kısmının tamamlanmasına izin verilmesi istenilmiştir. Davalı, asansör dışında inşaatın bitirildiğini, ayrıca fazladan imalât yapıldığını, bunların takas ve mahsubunu talep ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili davaya karşı cevabında, mahkeme kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verildiğini ancak fesihte müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, geriye etkili fesih halinde gecikme tazminatı ve cezai şart isteminde bulunulamayacağını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur....
Dava dilekçesinde sözleşmenin geriye veya ileriye etkili feshini mi talep ettiğini bildirmemiştir. Ancak yargılama sırasında verdiği dilekçelerinde "satmış olduğu dairelerden yeterli gelir elde etmiştir." şeklinde ifade de bulunduğu görülmektedir. Bu ifade yüklenicinin elde ettiklerini geri istemedikleri manasına gelir ki bu da ileriye etkili fesih sonucunu doğurur. Mahkemece bu hususta davacı vekilinin beyanı alınmadığı gibi davanın ne şekilde sonuçlandırıldığı da anlaşılamamaktadır. İnşaatta yapılan imalatın fesih halinde arsa sahibine bırakılacağına ilişkin ceza-i şart hükümleri gerçersizdir. Bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10. maddesine değer verilerek sonuca gidilmesi de doğru değildir....
Mahkemece sözleşmenin feshine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde bu konuda bir açıklık bulunmadığı gibi mahkemenin gerekçeli kararında feshin ileriye etkili mi yoksa geriye etkili mi olduğu hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye doğru feshi ile ileriye doğru feshi hallerinin sonuçları farklıdır....
Mahkemece, inşaatın süresinde bitmediği, inşaat seviyesinin 35 nolu parselde %50, 36 nolu parselde %90 olduğu, davacı arsa sahibine düşen 35 nolu parselde binaların imar mevzuatına aykırı, yıkımı gerektirir nitelikte olması itibariyle arsa sahibi tarafından kullanılamayacağı, bu hali ile davacının eseri kabule zorlanamayacağı, sözleşmenin gerçekleşmemesi nedeni ile davacının 36.000,00 USD gecikme tazminatı talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile 36.000,00 USD gecikme tazminatının temerrüt faiziyle tahsiline dair verilen karar, davalı ve fer’i müdahiller vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 03.07.2012 tarih ve 2587 E, 4567 K sayılı ilamıyla, davalı vekilinin diğer, fer'i müdahil vekillerinin tüm temyiz itirazları reddedilerek, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde fesih isteminin yanında müspet zarar niteliğinde olan, gecikme tazminatının istenemeyeceği gerekçesiyle davalı yararına bozulmuştur....
uygun olmayan işlerin tespiti ile belirlenecek tazminatın tahsilini, ayrıca sözleşmenin 5. maddesi gereği toplam 15.600,00 TL gecikme tazminatı ile sözleşmenin 21. maddesi gereği 50.000,00 TL cezai şartın davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 07.04.2004 tarih 2003/4795 Esas ve 2004/1968 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, geriye etkili fesih talep edebilecek olan davacı arsa sahibinin kendi iradesiyle sözleşmenin ileriye etkili feshini talep ettiği durumlarda, imalâtın gerçekleşme seviyesine bakılmaksızın akdin ileriye etkili feshine, sözleşmenin tasfiyesine ve teslimi gereken tarihten ileriye etkili feshin talep edildiği tarihe kadar koşulları gerçekleşmişse gecikme tazminatına ve kendisine ait bağımsız bölümlerin tesbitine karar verilebilmesini isteyebilmesi mümkündür. (Bkz. Yargıtay 15. HD.'nin 08/07/2019 gün 2018/4947 Esas 2019/3227 Karar) Yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayın incelenmesinde, davacı tarafça ileriye etkili mi, yoksa geriye etkili mi olduğu belirtilmeksizin, dava dilekçesi ile sözleşmenin feshine karar verilmesi talep edilmiştir....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin kendi kusuruyla işi muayyen bir zamanda bitirmeyerek temerrüde düşmesi nedeniyle iş sahibi tarafından sözleşmenin feshi halinde, uyuşmazlığın kural olarak dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 106-108. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Fesih akdî ilişkiyi ortadan kaldırmaya yönelik bozucu yenilik doğuran bir hak olup, fesih ile akdî ilişkinin geriye etkili sona ereceği kabul edilmekte ise de; inşaatın geldiği seviye itibariyle sözleşmenin geriye etkili feshinin adalet duygularını zedeleyeceği hallerde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 25.01.1984 günlü 3/1 sayılı kararı uyarınca feshin ileriye etkili sonuç doğuracağı kabul edilmektedir. Burada feshin geriye ve ileriye etkili olmasının sonuçları üzerinde durulmasında yarar vardır....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan iş olup, sözleşmenin ileriye etkili feshi davacı arsa sahiplerine verilmesi kararlaştırılan D bloktaki 8 daire ve ona isabet eden arsa paylarının itiraz edilerek tescili ve sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği davacılara ait olan taşınmaz üzerine ... adet villa yapılması, bunların ... adedinin davacılara verilmesinin kararlaştırıldığı, ana ve ek sözleşmelerle belirlenen sürede inşaatın tamamlanmadığının sabit olduğu, inşaatın %63,... seviyesinde olduğu, davacıların sözleşmenin feshinde haklı olduğu, davacı, gecikme tazminatı istemişse de sözleşmenin feshi halinde müspet zarar kapsamındaki bu zararın talep edilemeyeceği gerekçesiyle, 07.03.2005, ....05.2006 ve 03.....2008 tarihli sözleşmelerin geriye etkili olarak feshine, davalının yaptığı imalat bedeline ilişkin talepte bulunma hakkının saklı tutulmasına, davacının kira tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....