Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hükümsüzlüğü dolayısıyla ortaya çıkar. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zararın istenmesi mümkün değildir. Bu halde istenilecek zarar menfi zarardır....

    Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili dava dilekçesinde sözleşmenin feshi ile menfi zararın tahsilini istemiştir. Mahkemece kısa kararda davanın kısmen kabulü ile 7.023,35 YTL menfi zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, gerekçeli kararda bu menfi zarar yanında sözleşmenin feshine de karar verildiği belirtmiştir. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerekir. Aksi durum 10.04.1992 tarih 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma nedeni kabul edilmiştir. Somut olayda da kısa kararda yer almayan sözleşmenin feshine, gerekçeli kararda yer verilmiştir. Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili duruma düşmüştür. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

      Bozmaya uyan mahkeme, bozmada belirtilen şekilde inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Bozmadan sonra alınan teknik bilirkişi ek raporunda menfi zararla ilgili, bozmada belirtilen yöntemle inceleme yapılarak menfi zarar hesabı denetime elverişli olarak gösterilmemiş, bozmadan önce alınan rapordaki miktar tekrar edilmekle yetinilmiştir....

        Dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Öğreti ve uygulamada menfi zarar, “uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarar” olarak kabul edilmektedir. Somut uyuşmazlıkta davacı yüklenici sözleşmenin feshinde haksızdır. Yaptığı harcamalar ise davalı arsa sahibi yararına olmadığı gibi arsa sahibi tarafından da kullanılmamıştır. Bu hususlar üzerinde durulmadan menfi zarar talebinin de reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun görülmüştür....

          Menfi zararda tazmini gereken hususlar kurulamayan veya geçerli olmayan bir sözleşmeden kaynaklanıyorken, müspet zarardan söz konusu olan zarar sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Fili zarar mal varlığında meydana gelen azalmayı, yoksun kalınan kar ise mal varlığının artma imkanının kaybını ifade etmektedir. Bilirkişi heyeti rapordaki görüşlerinde fiili zarar ve kar kaybının olumlu yada olumsuz zarar tarzında ortaya çıkabileceğini belirterek sonuç kısmında gelir kaybı toplamı olan 144.865,00 TL lik tutarın olumlu yada olumsuz zarar tarzında ortaya çıkabileceği ana sözleşme bedelinden mahrum kalınma durumunun yani 117.123,73 TL nin müspet zarar olacağı, organizasyon için yapılan masraf ve giderler toplamı olan 238.245,76 TL lik tutarın ise menfi zarar olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı görülmektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde, menfi zararlarını talep ettiğini belirtmektedir....

          Menfi zararda tazmini gereken hususlar kurulamayan veya geçerli olmayan bir sözleşmeden kaynaklanıyorken, müspet zarardan söz konusu olan zarar sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Fili zarar mal varlığında meydana gelen azalmayı, yoksun kalınan kar ise mal varlığının artma imkanının kaybını ifade etmektedir. Bilirkişi heyeti rapordaki görüşlerinde fiili zarar ve kar kaybının olumlu yada olumsuz zarar tarzında ortaya çıkabileceğini belirterek sonuç kısmında gelir kaybı toplamı olan 144.865,00 TL lik tutarın olumlu yada olumsuz zarar tarzında ortaya çıkabileceği ana sözleşme bedelinden mahrum kalınma durumunun yani 117.123,73 TL nin müspet zarar olacağı, organizasyon için yapılan masraf ve giderler toplamı olan 238.245,76 TL lik tutarın ise menfi zarar olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı görülmektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde, menfi zararlarını talep ettiğini belirtmektedir....

            BK’nın 108. maddesi hükmünce, sözleşmeyi fesheden alacaklı, kendine düşen borcu ödemekten kaçınabilir ve yapmış olduğu ödemeyi de geri isteyebilir. Bundan başka; eğer, borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlayamazsa alacaklı sözleşmenin geçersiz kalmasından doğan zararın tazminini de isteyebilir. Somut olayda da, anılan yasa hükmünde düzenlenen “olumsuz zarar” kapsamında kusuru ile sözleşmenin feshine sebep olan yüklenicilerden feshe etkili kusur bulunmayan arsa sahipleri, menfi zararlarının tazminini isteyebilirler. Menfi zarar, sözleşme yapılmamış veya görüşülmesine girişilmemiş bulunulsaydı uğranılmayacak olan zarardır. Sözleşmenin uygulanacağına ve yerine getirileceğine güvenerek yapılan ve mal varlığını eksilten harcama ve giderler ile başka bir kimse ile daha elverişli sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zararlar olumsuz zararlardır....

              Dolayısıyla karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden ve yasal olarak çıkan paradır. Menfi zarar borçlunun direnimi sonucu borç yerine getirilmemiş ise talep edilebilir. Müspet zarar da sözleşmenin hiç veya gereği gibi yahut vadesinde yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarardır. Olumlu zarar da sözleşmenin haksız olarak feshi halinde talep edilebilir. Müspet zarar isteyenin sözleşmeden dönmemiş olması ve kusurlu bulunmaması gerekir. Maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamak taraflara hukuki vasıflandırma hakime ait olduğundan, davacının sözleşme noter onayı ve tapuya şerh masrafları ile proje bedelleri menfi zarar, talep edilen 75.000,00 TL alacak müspet zarar kapsamında kâr kaybı alacağıdır. Yanlar arasında ... 1....

                UYAP Entegrasyonu