Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin 10. maddesinde sözleşmenin 01/01/2008, 31/12/2008 dönemi için imzalandığı ve taraflardan her birinin bu sözleşme ile belirlenen hükümlere aykırılık ile oluşacak haklı bir nedenin varlığı halinde sözleşmenin devamı boyunca ve her yıl sonunda en az 1 ay öncesine kadar bu sözleşmeyi noter bildirimi ile feshedebileceği, sözleşmenin feshedilmediği müddetçe birer yıllık dönemler halinde uzayacağı yazılıdır....

    Arsa sahiplerinin yükleniciye arsa payı karşılığı sözleşme gereğince yapmış oldukları arsa payı temlikleri, ona finans kolaylığı sağlamak amacıyla yapıldığından, yüklendiği edimini ifa ettiği oranda arsa sahiplerine karşı alacak hakkı ve o oranda da kendisine temlik olunan paylar üzerinde mülkiyet hakkı doğar. Sözleşmenin geriye etkili feshi halinde bu tapu payları 818 sayılı BK'nın 108/1. maddesi uyarınca talep halinde arsa sahibine geri döner. Yüklenici edimini yerine getirmediği takdirde arsa sahibine sözleşmenin feshi ve tapunun iptalini isteyebilme hakkı doğar. Hemen belirtmek gerekir ki, yüklenicinin hakkını temellük eden üçüncü kişi, onun halefi olacağından selefinin haiz olduğu hakkı arsa sahibine karşı ileri sürebilir. Öte yandan, arsa sahibi de, yüklenici sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediği takdirde sözleşmenin feshi ile üçüncü kişi üzerine oluşan tapunun iptalini isteyebilir....

      İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen------cayma bedelini kabul etmedikleri, nitekim davalının sözleşmeden caymadığını ve sözleşmenin----- tarihi itibariyle sona erdiğini belirterek itiraz edildiği ve mahkememizde görülen iş bu itirazın iptali davasınında süresinde açıldığı görülmüştür....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ile ödenen bedellerin iadesine yönelik itirazın iptali istemine yöneliktir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı ve katılma yoluyla davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        Ölçüm Noktası Talep Listeleme Ekranı), sözleşmenin 6.6 maddesi hükmüne aykırı hareket ettiği ve sözleşmesi süresinde bildirimsiz işyerini tahliye ederek sözleşmeyi erken feshettiğini, bu nedenle sözleşmenin 4.5, 6.4, 6.6 ve 7.1 maddeleri uyarınca sözleşmenin 7.1 maddesinde belirtilen cezai şart bedelinden sorumlu olduğunu, sözleşmenin 7.1 maddesi kapsamında Davalı abonenin son on iki dönem faturalarının en yüksek faturasının ... sıra numaralı 24.09.2018 son ödeme tarihli 1.814,49TL bedelli fatura olduğunu, söz konusu faturanın 2 katı alınarak 3.628,98TL bedelli ceza-i şart bedelinin belirlendiğini ve taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında Davacının 3.628,98 TL tutarındaki ceza-i şart bedelini davalıdan talep edebileceğini, sözleşmenin 4.2. maddesi gereğince Dava konusu fatura tutarına fatura tarihinden takip tarihine kadar talep edilecek gecikme faiz tutarının 43,55.-TL ve İcra Cezai Şart bedelinin 435,48.-TL olduğunu, davacının 3.628,98.-TL ceza-i şart bedeli, 435,48....

          Davacı, devre mülk satış sözleşmesinden cayma hakkını kullandığını, ancak davalı tarafından kabul edilmediğini bu sebeple sözleşmenin iptali ile senetlerin iadesine karar verilmesini talep etmiş, 12.09.2012 tarihli duruşmada ihtarnameden sonra senet asıllarının kendisine gönderildiğini bildirmiştir. Davalı ise 20.09.2012 tarihli dilekçesinde senetlerin iade edildiğini ve sözleşmenin feshedildiğini açıklamıştır. Ne varki mahkemece sözleşmenin hangi tarihte feshedilip senet asıllarının davacıya iade edildiği hususu araştırılmamıştır....

            Mahkemece, İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/587 Esas sayılı dosyasında davacı şirketin davalı şirket ile Tekiz ürünlerinin bayisi olduğunun, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin varlığının ve ilişkinin her iki şirket kararıyla fesholunduğunun iddia edildiği, taraflar arasında bu sözleşmenin uygulandığı ve bu sözleşmeden kaynaklı borçlu olunmadığına dair menfi tespit davası açıldığı, buna göre davacı vekili beyanlarından ve dosya içeriğinden sözleşmenin varlığının ve içeriğinin kabul edildiği, tarafların sözleşme gereği işlemler yaptıkları, davacının sözleşmenin iptali isteğinin haksız olup dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Kısa kararın 1 numaralı fıkrasında Kısmen Kabul ve İtirazın Kısmen İptali ibareleri sehven yazılmamış olup bu husus hükmün altına tashih şerhi işlenerek infazda oluşabilecek tereddüt giderilmiştir. HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere; 1-Davanın Kabulü ile; Bursa 14. İcra Dairesinin 2021/... Esas sayılı icra dosyasında davalının yaptığı İtirazın İptaline ve davalı hakkında yürütülen icra takibinin, 28.320,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden sonra takip talebindeki şartlar dahilinde faiz işletilmek üzere aynen devamına, işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebinin reddine, 2-Bursa 14. İcra Dairesinin 2021/......

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın tefrikine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeni ile yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Eser sözleşmelerinin kural olarak geçerli olması herhangi olması şekil şartına tabi değil ise de, ispatı alacağın miktarı itibari ile yazılı delil ile mümkündür (HMK 200). Davacı yan sözleşmenin varlığını ispata elverişli yazılı delil sunmamış, bunun yerine keşif ve tanık ifadelerine dayanmıştır. Eser sözleşmesinde teslim yönünden tanıkla ispat mümkün ise de sözleşmenin öncelikle varlığının ispatlanması gerekir. Davacının yazılı bir delili bulunmadığı anlaşılmakla usul ekonomisi gereği keşif ve tanık delili toplanmaksızın, sözleşmenin varlığı ispatlanamadığından davanın reddi cihetine gidilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu