Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin esaslı unsuru olan turizm alanından ticari alana çevrilmesi şartının gerçekleşmemesi ve gerçekleşme imkânının da bulunmaması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin ifası BK’nın 117. maddesi uyarınca imkânsız hale gelmiştir. Yüklenici şirket vekili imkânsızlık nedeniyle sözleşmenin imar durumu değişikliğini öngören kısmının geçersiz duruma geldiğini ileri sürmüşse de, taşınmazın turizm alanından ticari alana dönüştürülmesi konulu sözleşmenin yapılış amacı olduğundan, şirket vekilinin bu beyanına değer verilmemiştir. Davacı arsa sahipleri davanın açılmasından bir gün sonra 24.05.2006 tarihinde dava konusu parseli dava dışı Prestij ..A.Ş’ye tapuda satmışlarsa da, sözleşmenin ifasının imkânsız olduğunun anlaşılması nedeniyle bu devir işlemi sonuca etkili görülmemiştir....

    konusunda talepte bulundukları, her ne kadar bilirkişi raporunda davacıların da ortak kusuru olduğu belirtilmiş ise de sözleşmenin ifasında basiretli bir tacir olarak davranması gerekli olan davalının sözleşmenin yerine getirilmesi için diğer maliklerle anlaşma yoluna gitmediği, bu konuda bir çaba göstermediği ve hatta bu çabayı davacılardan beklediği, oysa davacıların bu sözleşmenin yerine getirilmesini dava tarihine kadar makul süreyi aşacak sürede bekledikleri, davalının bu edimini yerine getirmediği sürece temel üstü vizesinin alınamayacağı ve inşaatın yapılması için belirlenen 24 aylık sürenin başlamayacağı, bu nedenle somut olayda davacıların kusuru olmadığı, bilakis sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlü olan davalı yüklenicinin kusurlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacıların ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira döneminin başlanğıcının tespiti ve sözleşmenin ifası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasıyla arta kalan 2.10 YTL.nın temyiz edenden alınmasına, 6.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nin Kamu İhale Kurumu'na yaptığı şikayet sonucu idare mahkemesinde açtığı iptâl davası sonucunda idare mahkemesinin verdiği karar üzerine davacı ile imzalanan sözleşmenin ifasının durdurularak düzeltici işlem belirlenmesine ve davacı ile yapılan sözleşmenin tasfiyesine karar verilerek tasfiye işlemlerine başlanmış olduğundan yargı kararı sonucu davacı yüklenici ile yapılan sözleşmenin uygulama imkânı kalmamış, ifası imkânsız hale gelmiş ve hukuki imkânsızlık doğmuştur. Davalı iş sahibinin Kamu İhale Kurulu ve idari yargı kararı dışında sözleşmeyi fesih beyan ve iradesi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mahkeme kararına dayalı sözleşmeyi sona erdirmenin haksız fesih sayılıp sayılmayacağı ve bundan iş sahibinin sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasındadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Edimin ifasına fesat karıştırma suçundan zarar gören ve kovuşturma aşamasında duruşmadan haberdar edilmeyen Hazine vekilinin katılma talebinin 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18 ile CMK'nın 237/2. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kabulüne, incelemenin katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanıkların hizmet alımı ihalesine ilişkin sözleşmenin imzalanmasına müteakip başlayan edimin ifası sürecindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 236/2-e maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bahse konu maddede edimin ifasına fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık...

            Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, birleşen dava ise sözleşmenin ifası için yetki ve izin verilmesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında 05.01.2012 tarihli sözleşme imzalanmadan önce 18.07.2011 tarihli belediye meclis kararı ile imar planı değişikliği yapıldığı ve sözleşmeye konu taşınmazın imar planında kapalı otopark alanı olarak belirlendiği sabit olup, bu durumda sözleşmenin yapıldığı tarih itibari ile imar düzenlemesinden kaynaklanan imkansızlık halinin mevcut olduğu ve sözleşmenin başından itibaren geçersiz olduğu sabittir. Geçersiz sözleşmenin bazı şartlarının yerine gelmesi ile geçerli hale gelmesi de mümkün değildir. Bu nedenle asıl davada sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, birleşen davada ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Davalılar vekili, tarafların paylaşıma ve teknik konulara ilişkin hususlarda anlaşamadıklarını, bu nedenle sözleşmenin imzalanmadığını, imzalanan ön sözleşmenin şekil şartına uyulmaması nedeni ile geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki sözleşmenin şekil şartlarına uyulmaması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.03.2013 gün, 2012/6306 E, 2013/1288 K sayılı ilamı ile mahkeme kararı bozulmuştur. Bu kez, davalılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

                Diğer yandan, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahibince, sözleşme konusu taşınmazdaki payının tamamen veya kısmen üçüncü kişilere temlik edilmiş olması, onu belirtilen sözleşmenin tarafı olmaktan çıkarmaz ve sözleşmenin arsa sahibi tarafından taşınmaz payı temlik edilen kimselere devri sonucunu da doğurmaz. Çünkü, sözleşmenin devrinde, devreden sözleşmenin tarafı olmaktan çıkar ve devrolan onun yerini alır. Yanlar arasındaki sözleşme yürürlükte bulunduğuna göre, davacı tarafça açılan davada, onun yasal mirasçılarının davayı takip yetkisi bulunmaktadır. Tüm bu sebeplerle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken; hukuksal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....

                  Davacı arsa sahibi bu davada, sözleşmenin aynen ifası mümkün olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmakla kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshetmediğini belirtmiştir. Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda açılmış bir dava ve verilmiş bir karar bulunmadığına göre, bu sözleşmenin yürürlükte olduğu açıktır. Bu durumda mahkemece davacı istekleri yönünden işin esası incelenip gerekli kararın verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve davanın esası ile ilgili olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 400,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalı kooperatiften alınarak davacı arsa sahibine verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Noterliğinin 31.08.2017 tarihli ihtarnamesi ile sözleşme ile en geç 15.04.2015 tarihinde inşaatına başlanması öngörülen inşaata halen başlanmamış olup bu durumdan yüklenicinin sorumlu olduğu belirterek sözleşmenin fesih edildiği ihtar olunmuştur. Davacı yüklenici tarafından 27.11.2017 tarihinde sözleşmenin haksız feshi nedeniyle açılan tazminat davası Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.03.2020 tarih 2017/425 E. 2020/78 K. sayılı ilamıyla açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Arsa sahibinin fesih ihtarı ve yüklenicinin açmış olduğu haksız fesih nedeniyle tazminat davası ile tarafların fesih konusunda iradeleri birleşmiştir. Sözleşmede sözleşmenin ifası sırasında meydana gelebilecek engeller düzenlenmiş olup hava mania engeli sözleşmenin ifası sırasında bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu