Tapudaki bu devrin sözleşmenin ifası amacıyla yapıldığının kabulü gerekir. Bu aşamadan sonra sözleşmenin geçersizliği iddiası dinlenemez. TMK’nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kurallarına aykırıdır. Mahkemece, sözleşmenin varlığı kabul edilerek, tarafların delilleri toplanıp, işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, red kararı verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulüne, mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7,20 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmenin ayıplı ifası nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yanca ibraz edilen 10.06.2006 tarihli inşaat yapım sözleşmesini yüklenici olarak davalı, iş sahibi olarak dava dışı... Sözleşme ... mahallesi 110 parselde yapılacak inşaatla ilgili olup Hamdi Aydın'ın davacı ... adına veya ona vekâleten sözleşmeyi imzaladığına dair açıklık bulunmamaktadır. Davalıdan sözleşmeye dayalı olarak tazminat isteminde bulunulduğuna göre bunu talep etme hakkı ve taraf sıfatı sözleşmenin yanlarına aittir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2015 NUMARASI : 2013/348-2015/149 - KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin ifası ve tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 18.09.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin ifası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasıyla arta kalan 549.95 YTL’nin temyiz edenden alınmasına, 25.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden değil, sözleşmenin ifası nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda da sözleşmenin feshinde yüklenicinin kusurundan sözedilemez. Diğer yandan, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, tek katlı yığma yapının %40 seviyesinde yapıldığı; ancak, inşaat tekniğine uygun yapılmayan inşaatın yıkılıp yeniden yapılması gerektiği saptanmıştır. Bu halde de sözleşmenin feshinde yüklenici kusurlu sayılır. Somut olayda; davacı, davalı yükleniciye verdiği iş bedelinin iadesini dava ettiği halde; Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi gereğince ifaya izin verilmesi ile birlikte yeniden yapım bedelini de talep etmesine yasal olanak yoktur. Çünkü, Borçlar Kanunu'nun 106. maddesi hükmü gereğince; yüklenicinin ediminin ifasında temerrüdünün gerçekleşmesi halinde; davacı eser sahibi, sözleşmenin ifası ile birlikte gecikme nedeniyle maddi tazminat isteyebilir; sözleşmenin yerine getirilmesinden ve gecikme nedeniyle maddi tazminat isteminden vazgeçtiğini hemen bildirerek aynen ifa yerine geçen olumlu zararının tazminini talep edebilir veya sözleşmeyi bozabilir....
un davalı tarafından üretilen ve kendisine satılan tüm boruların ayıplı çıkmış olması sebebiyle büyük zarar gördüğünü ve davalı ile olan ilişkisinin müvekkilinin ticari mahvına sebep olduğunu, zira davalı'nın ürettiği boruların israil'deki birçok alt yapı projesinde kullanıldığını fakat sonrasında bu boruların sahip olması gereken nitelikleri taşımadığının anlaşıldığını, müvekkilinin bugüne değin çok büyük tutarlarda zarara uğradığını, ileride ortaya çıkacak başkaca gizli ayıplar sebebiyle daha da fazla zarar etme riski altında olduğunu, bahsi geçen tüm zararlarının tazmini için sözleşmenin kötü ifası sebebiyle kısmi dava şeklinde talebi; sözleşmenin haksız feshi sebebiyle belirsiz alacak davası şeklinde talebi; ve ayrıca manevi tazminat talebini içerir dava açtıklarını, söz konusu davanın mahkememizin 2018/296 E.sayılı dosyası ile görüldüğünü, asıl dava'nın dosya hacminin genişliği gereği bilirkişi incelemesinin ve tahkikatın tamamlanmasının uzun sürebilecek olması sebebiyle birtakım...
un davalı tarafından üretilen ve kendisine satılan tüm boruların ayıplı çıkmış olması sebebiyle büyük zarar gördüğünü ve davalı ile olan ilişkisinin müvekkilinin ticari mahvına sebep olduğunu, zira davalı'nın ürettiği boruların israil'deki birçok alt yapı projesinde kullanıldığını fakat sonrasında bu boruların sahip olması gereken nitelikleri taşımadığının anlaşıldığını, müvekkilinin bugüne değin çok büyük tutarlarda zarara uğradığını, ileride ortaya çıkacak başkaca gizli ayıplar sebebiyle daha da fazla zarar etme riski altında olduğunu, bahsi geçen tüm zararlarının tazmini için sözleşmenin kötü ifası sebebiyle kısmi dava şeklinde talebi; sözleşmenin haksız feshi sebebiyle belirsiz alacak davası şeklinde talebi; ve ayrıca manevi tazminat talebini içerir dava açtıklarını, söz konusu davanın mahkememizin 2018/296 E.sayılı dosyası ile görüldüğünü, asıl dava'nın dosya hacminin genişliği gereği bilirkişi incelemesinin ve tahkikatın tamamlanmasının uzun sürebilecek olması sebebiyle birtakım...
F22D25C3C Sayılı Pafta, 1931 Parsel, F1 Blok, Zemin Kat 5 Numaralı kayıtlı taşınmazın kaydının iptal edilerek müvekkili adına tescili ile satış vaadi sözleşmesi imzalandığı tarihten sonra konulan ipoteklerin fekkine ve sözleşmeden kaynaklı cezai şart gibi her türlü alacakla birlikte ayrıca uğranılan tüm zararların(kira bedeli vs.) şimdilik 5.000,34 XX 776/04/2017 sözleşmedeki teslim tarihinden(temerrüt tarihi) itibaren davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, şayet sözleşmenin ifası mümkün değilse sözleşmenin fesih edilerek sözleşme bedeli 322.710,00 TL şimdilik 1.000,00 TL menfi zararın tümünün fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, dumankaya şirketinin yönetimine kayyum olarak atanan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu TMSF'ye davanın ihbar edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalıların üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizin müstekar içtihatlarında da kabul edildiği üzere; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa, sözleşmenin ifası amacıyla avans olarak yükleniciye devredilmekte, sözleşmenin yüklenici tarafından ifası gerçekleştiğinde ve ifa edilmiş sayıldığında avans olarak yapılan devrin ifa amacıyla devre dönüştüğü kabul edilmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa üzerine bir bina yapılması, bir inşai faaliyetin bulunması sözleşmenin ifa aşamasında olduğu yönündeki olguyu ortaya koymaktadır. Sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydında sözleşmeye ilişkin şerh bulunmasa da arsa üzerinde bir inşai faaliyetin bulunması nedeniyle, sözleşmenin ifası yönündeki faaliyetin herkes tarafından görülmesi, taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümlerin devralınması sırasında basit bir gözlem ve araştırmayla buna vakıf olunması mümkündür....