Mahkemece, 708 ada 9 ve 687 ada 4 sayılı parseller arasında kalan ve kadastro paftasında yol olarak gösterilen 20.10.2001 tarihinde ... tarafından yol yapılmak amacıyla elatılan 4535,10 m2 yüzölçümlü yer hakkındaki davanın kabulüne ve taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin tespiti davasıdır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava koşulu gözönünde tutulmaksızın hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu yerin 26.08.2010 tarihli rapor ve krokide gösterildiği üzere, davacıların murisine ait veraset belgesi dikkate alınarak buradaki payları üzerinden nizalı yerin mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespitine vs. karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı eldeki davada, davalıların murisine ait olan taşınmazlara diktiği kavak ağaçlarının sözleşme gereğince kendisine ait olmasına rağmen başkasına satıldığını ileri sürerek zararının tazminini istemiş, davalılar ise imzanın murislerine ait olmadığı gibi murisin hukuki işlem ehliyetine sahip olmadığını da savunmuşlardır. Yargılama aşamasında yapılan incelemeler sonunda imzanın davalıların murisine ait olduğu ve murisin sözleşme tarihi itibariyle hukuki işlem ehliyetine de sahip bulunduğu bilirkişi raporlarıyla saptanmış olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bu itibarla sözleşmenin geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunun kabulü zorunludur ve uyuşmazlığında sözleşme doğrultusunda çözülmesi gerekir. Öte yandan olayda tanık dinlenmesi de mümkün değildir....
Davacı ....., çekişmeli taşınmazın kendisine ait bitişik taşınmazlarla bütün halinde kullanımda iken ..... kanalının geçmesi nedeniyle Hazine adına tescil edildiği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde mülkiyetin kendisine ait olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 109 ada 480 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve .... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye nispi temyiz karar harcının temyiz eden .. Genel Müdürlüğünden alınmasına, 21.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
e devrine karar verildiği, devreden ortağın payını devrettikten sonra olmayan bir hakkı kullanarak daireyi başkasına devrinin mümkün olmadığı ve dairenin mülkiyetinin davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalılardan ... vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 14.02.2012 tarih, 2011/3589 E. 2012/990 K. sayılı ilamıyla, dava konusu dairenin davacıya tahsisli olduğunun tespitiyle yetinilmesi gerekirken mülkiyetin tespitine karar verilmesinin, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni sayılmadığı belirtilerek onanmıştır. Bu kez, davalılardan ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
fatura bedeli KDV hariç 191.828,00 TL olduğunu, davacı alt yüklenicinin KDV hariç son faturası 20.10.2018 tarihli olup bu tarih itibarıyla kesilen KDV hariç toplam fatura tutarı sözleşme tutarına karşılık gelmekte olup işin fatura tarihi itibarıyla tamamlandığı dava dışı idare ...’ın 2 nolu hakkedişinden anlaşıldığını, davacının icra takip tarihi olan 09.06.2020 tarihi itibariyle davalıdan 63.377,33....
Mahkeme, dava konusu hesaptaki paranın müşterek hesap olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, yine davalının müşterek hesaptaki parayı tek başına çektiği hususunda da bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın hesabın kaynağına yönelik savunmalarının hesabın niteliği nazara alındığında hukuken yerinde olmadığı, bu bağlamda hesabın niteliği gereği söz konusu müşterek hesaptaki paraya yönelik mülkiyetin yarı yarıya ait olduğunun kabulü gerektiği, davalı tarafça aksi yöndeki savunmaları ispata elverişli yazılı delilin dosyaya sunulmadığı, bu kapsamda davalı tarafça çekildiği sabit olan 150.000,00- USD gözetilerek davacı tarafın çekilen bedelin yarısı olan 75.000,00- USD yönünden isteminin hukuken yerinde olduğu , davalı tarafça sunulan ıslah dilekçesi de nazara alınarak, davanın kısmi dava niteliğinde olması nedeniyle dava dilekçesi ile talep edilen kısım yönünden dava tarihi, ıslah dilekçesine konu edilen kısım yönünden ıslah dilekçesi ibraz tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu,...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı ..., 10.05.2009 tarihli ve 14.05.2009 tarihli adi yazılı sözleşmeler gereğince dava konusu 919 ( yeni 1720 ) parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı şirkete devrettiğini ancak sözleşme hükümleri gerçekleşmediği gerekçesiyle mülkiyetin iadesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.06.2013 gün ve 136/358 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tapuda tarafların murisi ... adına kayıtlı 110 ada 2 parsel, 123 ada 3 parsel, 107 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan yapıların davacı tarafından yapıldığını, yine bu taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların davacı tarafından dikildiğini açıklayarak, bu muhdesatların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... davayı kabul etmiş, diğer davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yukarıda gösterilen davacı yanın çekince koymuş olduğu 6/a maddesi ve ödemelerin ihtirazı kayıtla yapıldığı gözetilip, EPDK'nın yukarıda belirtilen 23.02.2004 tarihli yazısında bedel istenebilmesi için taraflar arasında yapılmış olan bu sözleşme dışında davalının yeni bir sözleşme yapması gerektiği bildirilmiş olması karşısında ve dosya içeriğinden davalının yeni bir sözleşme yapmamış olduğunun anlaşılmasına, öte yandan yine yukarıda bildirilen davalının 22.09.2006 havale tarihli cevabi müzekkere yazısından dava konusu hattın mülkiyetinin kendilerine ait olmadığı işletme ve bakım giderlerinin de davalı yanca yapılmadığının bildirilmiş olması karşısında sözleşme hükmü, davalının ihtirazi kaydı ve anılan yazılar birlikte değerlendirilerek bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bozma ilamına yanlış anlam verilerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir....