"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Asıl dava ve birleştirilen 2011/393 Esas sayılı dosyada önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulmuş, birleştirilen 2013/39 Esas sayılı davada ise; davacı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davacıya temlik ve tescil edilen taşınmazın, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin hata, hile ve ehliyetsizlik nedeniyle iptali ve mülkiyetin iadesi isteminde bulunmuştur. Uyuşmazlığın çözümü öncelikle mülkiyetin iadesine ilişkin birleştirilen 2013/39 Esas sayılı davanın çözümüne bağlı olduğundan 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1....
Karar sayılı ilamı ile; " Mahkememizce sözleşmenin 4. maddesine göre davalı tarafından davacıya çekilen ihtarname sonucunda davacı tarafından davalıya satılan ancak iade alınmayan mallarının mülkiyetinin davalıya geçtiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de davalı tarafından davacıya gönderilen 17/03/2015 tarihli cevabi ihtarnamenin, sözleşmenin 4. maddesine göre malların iade alınmaması halinde mülkiyetin davalıya geçmesini temin edecek nitelikte ve içerikte olmadığı, bu itibarla davacının davalıya sattığı ve davalı tarafından müşterilere satılamayıp elde kalan malların cins ve miktarı ve hangi mağazada bulunduğu, davacının hangi faturalarıyla davalıya satıldığı hususlarını taşıyan belirleyici ihtar bulunmadığından, davacının davalıya satıp henüz parasını almadığı mal bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği, bu durumda mahkememizce, davacının davalıya satıp teslim ettiği ve bedeli ödenmeyen mallarının bedelinin takip tarihi itibariyle hesaplatılıp, takipten sonra yapılan...
Dayanılan sözleşme ile 175 ada 35 parsel sayılı 25178 m2 arsa vasıflı davalıya ait taşınmazın 50 Milyon TL bedelle davacıya satımı vaad edilmiştir. Sözleşme, 07.02.1994 tarihinde düzenlenmiş, dava ise 31.07.2006 tarihinde açılmıştır. Sözleşmeye konu taşınmazın dava açılarak mülkiyetinin aktarılmasının istendiği dava tarihinde değerinin 50 Milyon TL olduğunu kabul etmek hayatın olağan akışına uygun düşmez. Kaldı ki, sözleşmenin tarafı olan kişiler kamu düzenine ilişkin mahkemenin görevini belirler şekilde sözleşme yapamayacakları gibi davacının davanın açılışında dava konusu taşınmazın gerçek değerini 300.000,00 YTL olarak belirtip, bu miktarda alacağın davalıdan tahsilini istediği de açıkça görülmektedir....
ayrı ------ üyeliğinden daha az değerli olan davaya konu üyeliğin--- verdiğini, bu durumun kendisine bizzat davacı -----söylediğini; daha sonra da ----davacıya olan borçlarını sildiğini bildirmişse de, tanığın bu beyanının davalı tarafından dahi ileriye sürülmediği ve bu beyandan sonra da davacıya borç verildiği, onun borcuna karşılık bu üyeliğin / dairenin alındığına dair hiç bir belge sunulmadığı karşısında bu tanığın ifadesine de itibar edilmemiş; davacı tanıklarının ağırlıklı beyanları çerçevesince taraflar arasındaki--- tarihli inanç sözleşmesinde sözleşmeye konu olan iki üyelikten birinin ------- olduğu, inançlı işlemin geçerli olduğu bu nedenle inançlı işleme konu ------ üyeliğinin esasen davacıya ait olduğu, davalıya ait olan ----- üyeliğinin ise iptali gerektiği nazara alınarak, davanın kabulüne karar verilmiş; davadaki taleplerin sadece davalı adına olan --------- üyeliğinin iptali ve davacıya ait olduğunun tespitine ilişkin olduğundan bu üyeliğe bağlanan dairenin tapusunun...
İcra Müdürlüğü’nün 2006/4363 sayılı Takip dosyasında trafik kaydına haciz konulan ... plaka sayılı aracın 22.10.2008’de noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığını, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, satışın alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak yapıldığını üçüncü kişinin aynı köyde yaşaması nedeni ile borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek durumda olduğunu, ayrıca satış bedelini ödeme gücünün bulunmadığını ve buna ilişkin bedelin ödendiğine yönelik belge de sunulmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Noterliğinde 17.12.2008 tarihli, 7907 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiği, mülkiyeti Hazineye ait 190 ada 207 parsel sayılı taşınmaz üzerine 3 bloktan oluşan toplamda 27 adet bağımsız bölümün yapılmasına karar verildiği, bu sözleşme uyarınca yükleniciye düşecek olan B blok 3 numaralı bağımsız bölüm için 13.04.2009 tarihinde davacılar ile davalı ... ve davalı ... arasında adi yazılı taşınmaz alım satım sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme uyarınca satış bedelinin 60.000,00TL olduğu, satıcı kefili davalı ...’ın alıcılara karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca cezai şartın kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Davacılar, iş bu sözleşme uyarınca, dava konusu taşınmazın aynen teslimi ile adlarına tescilini bunun mümkün olmaması halinde dava tarihi itibari ile tespit edilecek bedelin ve cezai şartın ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı ... adına açılan davanın kabulü ile sözleşmede belirtilen 60.000,00TL bedelin tahsiline karar verilmiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre; “dava konusu ... plaka sayılı aracın haciz tarihinden önce 12.05.2008’de noterde yapılan sözleşme ile davacı üçüncü kişiye satıldığı ve bu tarihte mülkiyetin kendisine geçtiği” gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle haczi öğrenme tarihinin, dava tarihine göre 7 günlük yasal hak düşürücü süreden önce olduğunun belirlenememesine ve noterde yapılan satış sözleşmesi ile mülkiyetin haciz tarihinden önce üçüncü kişiye geçmesine ve alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı hareket edildiğini gösteren delillerin elde edilememesine göre, davalı (alacaklılar) ... ve ......
tarihinden en geç 5 gün sonrası, 02.11.2018 tarihi itibariyle Finansal Kiralamaya konu malların (1 Adet ......
Mahkememizce alınan bilirkişi 2.ek raporunda özetle; 15/01/2015 tarihli sözleşme ve eklerinde fiyat farkı düzenlenmesinin yer almadığı, bu sözleşmenin 4.maddesine göre kampanya kapsamında her bir hatta tanımlanan paketin ek-1'de belirtilen aylık bedelinin %25 oranında indirim bedel olduğunun taraflarca kararlaştırıldığını, buna göre davacıya aylık toplam 190TL indirim yapılacağı ancak davalı tarafça indirim uygulanmadığı buna göre 15/01/2015 tarihli sözleşmeye göre davacıya 2.383,36TL fazla ücretlendirme yapıldığı, davalının toplam fatura alacağının 57.633,50TL olduğu, davacıya 21/12/2015 tarihli sözleşme kapsamında 50.227,98TL fark bedeli yansıtıldığı, 15/01/2015 tarihli sözleşme kapsamında 2.383,36TL fazla ücretlendirme yapıldığı, davalı tarafça 21/12/2015 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafa toplamda 52.122,36TL indirim uygulandığı ifade edilmiştir....
Mahkememizce alınan bilirkişi 2.ek raporunda özetle; 15/01/2015 tarihli sözleşme ve eklerinde fiyat farkı düzenlenmesinin yer almadığı, bu sözleşmenin 4.maddesine göre kampanya kapsamında her bir hatta tanımlanan paketin ek-1'de belirtilen aylık bedelinin %25 oranında indirim bedel olduğunun taraflarca kararlaştırıldığını, buna göre davacıya aylık toplam 190TL indirim yapılacağı ancak davalı tarafça indirim uygulanmadığı buna göre 15/01/2015 tarihli sözleşmeye göre davacıya 2.383,36TL fazla ücretlendirme yapıldığı, davalının toplam fatura alacağının 57.633,50TL olduğu, davacıya 21/12/2015 tarihli sözleşme kapsamında 50.227,98TL fark bedeli yansıtıldığı, 15/01/2015 tarihli sözleşme kapsamında 2.383,36TL fazla ücretlendirme yapıldığı, davalı tarafça 21/12/2015 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafa toplamda 52.122,36TL indirim uygulandığı ifade edilmiştir....