Belediyesi adına 136/2400 pay, imar uygulaması sonucunda 8.5.2002 tarihinde tescil edilmiştir.... oğlu ... 13.12.2005 tarihinde 16811 yevmiye nolu işlemde TMSF’na ait payı satın almış ve tevhit işlemi sonucunda 14.03.2008 tarihi itibariyle payının 1455/2264 olduğu ve belediyeye ait payın ipka yoluyla 13753/679200 pay olarak 14.03.2008 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Ne var ki, imar uygulamasına tabi tutulan Şehir kadastrosu ya da kadastro parsellerine ilişkin önceki kayıtlar getirilmemiştir. Ya da bu yerler önceden belediye ve Hazine'ye ait iken 13.12.2005 ve 14.03.2008 tarihinde hisse satın alarak paydaş haline gelen ...’ın imar uygulamasından önce bu taşınmazlarda muhtesatının bulunup bulunmadığı ya da imar çaplı yerden pay satışlarından sonra davaya konu muhtesatları inşa edip etmediği araştırılmamıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/227 Esas KARAR NO : 2022/174 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 12/04/2021 KARAR TARİHİ : 24/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı arasında ......
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 730.09 yüzölçümlü taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yvnetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyetin tesbiti istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 03.06.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasanın 2/B uygulaması vardır....
Mahkememizin 12/02/2021 tarihli duruşmasında dosyanın SMMM bilirkişisine tevdi ile taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak uyuşulmazlık konusunda rapor düzenlenilmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi ...04/05/2021 tarihli raporda; Davacı yan tarafından sunulan 2018 - 2019 yıllarına ait yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı; Davacı resmi defter kayıtlarında; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 26.999,72.-TL tutarında borçlu olduğunun kaydedildiği görülmekle; Her ne kadar Davacı ...Ltd.Şti.'nin resmi defter kayıtlarında; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 26.999,72.-TL tutarında borçlu olduğunun kaydedildiği görülmüşse de; dosya içeriğindeki cari hesap ekstresi kayıtlarında; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 23.937,06.-TL tutarında borçlu olduğunun kaydedildiği görüldüğünden; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 23.937,06....
rasında yapılan sözleşme uyarınca taşınmaz kendisine tapudan şartlı olarak devredilen davalı ...'nin edimlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle mülkiyetin iadesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/7990 Takip sayılı dosyasında trafik kaydına 06.08.2009‘da haciz konulan 34 TB 2035 plaka sayılı aracın 21.06.2006‘da noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığını, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, davanın esasına ilişkin beyanda bulunmamıştır. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötüniyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemi ile açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Nitekim benzer bir uyuşmazlığa yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....
makinenin mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olduğunun tespitine ve aracın müvekkili şirket adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE :Dava, mülkiyetin tespiti talebine ilişkindir. "Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması." 6100 sayılı HMK'nun 114/1-ı madde ve fıkrasında dava şartı olarak öngörülmüştür. Aynı Yasının 115/2 maddesinde ise "Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder." düzenlemesine yer verilmiştir....
ın kendi beyanı ile "devir işlemini kooperatif nezdinde yapmadığı" ikrarı ile dava tarihi itibariyle kooperatif üyesi olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 05/01/2008 tarihli devir sözleşmesi gereği 5 no’lu konuta ilişkin üyeliğin davacı ...’a ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda mahkemece bekletici mesele yapılmasına karar verilen ...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/393 Esas (Eski 2010/109 E.) sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiği, ancak mahkemece bu kararın kesinleşmesinin beklenilmediği görülmektedir. Davacı ...’ın 5 no’lu konuta ilişkin üyeliğin kendisine ait olduğunun tespitine ilişkin bu davasının kabul edilmesi için, davalı ...’ın kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptal edilmesi gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazın fiilen teslimi yapılarak tapuda tescilin de sağlanmış olması gerekçesi ile "dava konusu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme tarihinden itibaren davacıya ait olduğunun tespitine ilişkin talebimiz" bakımından verilen kararın yerinde olmadığını, taşınmazın müvekkile tescil edilmediği için 3.kişilere karşı korumasız kalındığını, 23/05/2015 tarihinde hak sahibi olan müvekkilinin tapuda tescilin 4 yıl sonra yapılmış olması nedeni ile dava konusu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme tarihinden itibaren müvekkile ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etme gerekliliğinin doğduğunu, bu talep bakımından müvekkilinin hukuki yararı olduğunun izahtan vareste olduğunu, yerel mahkeme tarafından tapuda tescil yapıldığı gerekçesi ile bu talep bakımından red kararı verilmiş ise de, sözleşme tarihi itibarı ile mülkiyetin müvekkiline geçtiğinin tespiti bakımından müvekkilinin TMK. 1024 maddesi gereğince...