saptanması halinde mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesinin düşünülmesi gereğine değinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., Köyü, Taşlıkebir mevkiindeki ....., Baraj suları altında kalan 10 dönümlük taşınmazının mültiyetinin kendisine ait olduğunun tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, 09.05.2006 tarihli krokide (A)=10.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın mülkiyetinin davacı ...'e ait olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan 21/09/2020 tarihli yeminli mali müşavir bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı tarafın ticari defterlerine göre, davacının 29/08/2018 ihtar tarihi itibariyle davalıdan 19.158,11 Euro karşılığı 126,319 TL. kira alacağının olduğu, dava tarihi itibariyle alacağının 95.300,55 Euro karşılığı 574.471,72 TL. olduğu belirlenmiştir. Davalı tarafın ticari defterlerine göre ise, davalının ihtar tarihi itibariyle davacıdan 31.616,18 TL. alacağının olduğu, dava tarihi itibariyle alacak ve borcun bulunmadığı belirlenmiştir. Bizzat davacı tarafın defterlerine göre bile ihtar tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.158,11 Euro karşılığı 126.319 TL.'lik 1 kira alacağının olduğu, ihtarnamede de 1 kira bedeli ile temerrüt faizinin istenildiği, gerek 6361 s....
Mülkiyeti muhafaza sözleşmesi genel olarak, alıcıya teslim edilmiş olmasına rağmen, satılan şeyin mülkiyetini, belli bir şartın gerçekleşmesine kadar alıcıda saklı tutan bir sözleşme türü olup, taşınırlarda mülkiyetin intikalinin teslimle gerçekleşeceği kuralının bir istisnasıdır. Somut dava bu kapsamda ele alındığında; taraflar arasında davaya konu aracın satışına ilişkin olarak Kartal --.Noterliği'nin -- yevmiye nolu düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu sözleşme incelenmekle, Türk Medeni Kanunu'nun 764. Maddesinde öngörülen şekil şartlarını taşımakta olup, geçerli bir mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesi mevcuttur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz (mülkiyetin tespiti) davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi, Hazine ve davalı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dilekçe ile ... yıllardır davacının zilyedliğinde olan ve DSİ kamulaştırma sısırasında 17 parsel numaralarını alan taşınmazın tapusuz olduğunu; bu nedenle, kamulaştırma bedellerinin davacıya ödenmediğini ileri sürerek mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitini istemiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 8....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, satış sözleşmesinin iptali, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili konusundaki talebe ilişkin harcın süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı tarafından ödenen kira bedelleri mahsup edildiğinde davacının 21.750 TL kira alacağı ile 16.370,05 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 24/05/2006 tarihli 4 yıl süreli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye konu aracın davalıya teslim edildiği, 28/05/2008 tarihli noter satış sözleşmesi ile aracın davalıya devredildiği dosyadaki bilgilerden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyetin tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...’dan harici sözleşme ile araç satın aldığını, bu davalının da aracı diğer davalılardan aldığını, ancak trafik kaydının devredilmediğini öne sürerek, dava konusu aracın kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili mahkeme kararını temyiz ettikten sonra, 7.2.2007 tarihli dilekçeyi vererek davadan feragat ettiğini bildirdiğine göre, davadan feragat ile ilgili karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
tebliğ edildiği günün ertesi günü davalının makineyi davacıya teslim ettiğini, fakat makineyi ilişkin kurulumun gerçekleştirilmediğini ve makinenin çalıştırılmadığını, daha sonra davacının defalarda davalıyı arayarak makineyi çalışır vaziyete getirmesi gerektiğini bildirdiğini, davalı şirketin davacıdan 17/11/2018 tarihinde çalıştırıp iade etmek üzere makineyi teslim aldığını, davacının bu makineyi alıp kullanmak amacıyla teknik donanım sağlamak adına masraflar yaptığını, 20 Temmuz 2018 tarihi itibariyle temerrüde düşen davalı şirketin sözleşme gereği edimini ifa etmediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin tüm masraflar, kaybettiği kazançlar ve müspet zararlarından oluşan 1.000 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
a ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalı Hakkari İl Özel İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hakkari İl Özel İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı ...'ın temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, dava konusu taşınmazın imar planında okul yeri olarak gözüktüğü gerekçesiyle tapu iptal ve tescil kararı yerine taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir....
TL nin kayıtlı olduğunun görülmüş olduğunu, dolayısıyla davacı ticari defterlerinde gösterilmeyen 20.000,00 TL nin davalının borcundan düşülmesi halinde 144.814,08-20.000,00 TL = 124.814,08 TL davalının 31.12.2021 tarih itibariyledavacıya borçlu olduğunun tespit ve kanaatine varılmış olduğunu, bu yapılan hesapta davalının davacıya düzenlediği 79.984,00 TL tutarındaki stant ücreti iadesi faturaları davacı tarafından ticari defterlere işlenmiş durumda olduğunun tespit edilmiş olduğunu, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinde; “Alt Bayinin sözleşme konusu yerde reklam ve tanıtım için kullanacağı her türlü görsel materyal GRP tarafından temin edilerek sözleşme süresince kullanılmak üzere Alt bayiye Ariyet olarak verilecektir.” denilmiş olduğunu, söz konusu 80.000,00 TL lik stant ücretinin davacı tarafından davalıdan alınıp alınmayacağı hususunun tamamen mahkememize ait olduğunu, tarafların 2020-2021 yıllarına ait BA-BS formları incelenmiş, beyanlarında farklılıklar olduğu...