Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün kullanacağı veya kullandığı kredilerin teminatı olarak olarak verildiği, rehnin ... Sögüt'ün kefili olduğu sözleşmede kefalet borcunu kapsamadığı, takibe konu borcun davacı şirketin kullandığı krediden kaynaklı olup ibra edilen rehin sözleşmesinde rehnin, davacı şirketin kullandığı veya kullanacağı kredilerin teminatı olarak verildiği belirtilmediğinden alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlular tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

    Maddesinin haczi kabil olmayan mallar ve haklar başlığını taşıdığını, bu maddenin haciz işlemi ile alakalı olduğunu, açılan takip dosyasının rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan bir takip olduğunu, dava konusu aracın müvekkili bankaya rehinli olduğunu, davacının aracını müvekkili bankaya rehin verdiğini ve bankadan kredi kullandığını, sözleşme hürriyeti çerçevesinde ve karşılıklı rızaya dayalı olarak imzalanan sözleşme ile kurulan rehnin, banka tarafından kredi kullandırıldıktan sonra çiftçi eşyası olduğundan bahisle rehin verilemeyeceğini iddia etmesinin iyiniyet ile bağdaşmadığını, yine bu davanın şikayet niteliği taşıdığını, İİK'nun 16/1....

    İcra Müdürlüğü'nün 2014/13932 esas sayılı dosyasında takip başlattığı ve dosyanın derdest olduğu davalı tarafça öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğinden tercih hakkını bu takip türünden yana kullandığından İİK 45 maddesi gereğince rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonuçlanmadan başlatılan takibin iptaline karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmayıp istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    ın bankaya doğmuş ve doğacak vadesi gelmiş ve gelecek hangi para biriminden olursa olsun tüm borç ve yükümlülüklerinin teminatı olmak üzere rehin veren sıfatıyla gayri kabili rücu olarak bankaya rehin ettiğini kabul ettiğini, rehnin tutarının davacının hesaplarında bulunan tutarlar olarak belirli olduğunu, davalının teminat mektubu kapsamındaki alacaklarına 18.04.2008 tarihli Bireysel Tüketici Kredisi, aynı tarihli Kredili Mevduat hesabı, 24.12.2009 tarihli Bireysel Tüketici Kredisi ve kredi kartı sözleşmesinin dahil olduğunu, bunlardan 18.04.2008 tarihli Bireysel Tüketici Kredisinin 08.03.2011 tarihinde ödemeyle kapatıldığını, diğer krediler nedeniyle ise takip yapıldığını, rehnin MK nın 939 ve devamı maddelerinde tesis edildiğini, kapsamının ... sayılı müşteri hesap numarasına bağlı tüm hesap tutarlar faiz ve nemalar olduğunu, dava konusu edilen paranın dava dışı ...'...

      Davacı, davalı bankadan eşinin kredi kullanarak araç satın aldığını ve kendisinin de kefili olduğunu, araç üzerinde rehin tesis edildiğini, borcunu ödediği halde araç üzerindeki rehnin kaldırılmadığını, gerekçe olarak da krediyi kullanan eşi ...’in başkaca borçlarının olduğunun gösterildiğini, oysa taşıt kredisi için kefil olduğunu ve üzerine kayıtlı araç üzerine rehin tesis edildiğini ve borcun da kapatıldığını bildirerek rehnin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka, taraflar arasında düzenlenmiş rehin sözleşmesinin 19. maddesine göre; doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere rehin tesis edildiğini,rehnin dava dışı...’in tüm borçlarının teminatı olarak verildiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü' nün 2012/7174 esas sayılı dosyasındaki genel kredi sözleşmesine dayalı kefil olarak sorumlu olduğu miktara ilişkin olup rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe konu alacaklarının ödenmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının dava dışı ... Kuyumculuk ...Ltd.Şti ile davalı banka arasında 15.000 TL limitli kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, öte yandan davacı tarafından imzalanan tarihsiz taşıt rehni sözleşmesinin 1.maddesinden rehnin, rehin verenin her türlü kredi sözleşmelerinden veya her ne sebepten olursa olsun doğmuş ve doğacak kefalet dahil her türlü borçlarının teminatı olarak verildiği, ... 3....

          Ayrıca, İİK. 45/1. maddesinde “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir.” Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir." denilmektedir. Somut olay bakımından, davalı şirketin kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 03/02/2012 tarihinde İstanbul 35.İcra Müdürlüğü'nün 2012/2441 esas sayılı dosyasından rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığı, aracın henüz paraya çevrilmediği, davalılar aleyhine itirazın iptali davasına dayanak icra takibinin ise 22/05/2013 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından İİK 45.maddesi dikkate alınmadan karar verilmesi de yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Bu koşul gerçekleşmişse tesis olunan ipoteğin kaldırılmasına karar verilir. Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Ancak, borçlu ana para ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca TST.nün 31/son maddesine dayanılarak ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir. Somut olaya gelince; 15.03.1962 günlü ipotek akit tablosunda karz akdinden kaynaklanan 2.000 Liranın 15.10.1962 tarihinde ödenmesi koşulu ile ipoteğin kaldırılacağı yazılıdır....

              İİK'nun 42. maddesinde; “Bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan cebri icralar takip talebiyle başlar ve haciz yolu ile veya rehnin paraya çevrilmesi yahut iflas suretiyle cereyan eder.....” hükmüne yer verilmiştir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin konusu bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine ilişkin alacaklardır. Gayri nakdi alacakların tahsili için ilamsız takibe girişilemez....

                Şubesinden davacının rehne konu borcunun tamamının ödenip ödenmediği rehnin konusunun kalıp kalmadığı hususunun sorularak alınacak cevabın dosya içine alınması istenilmişse de rehin hakkı bulunan banka tarafından borcun tamamının ödenip ödenmediği, kalan borç miktarı, hakkında yeterli bilgi verilmediği anlaşılmakla, -araç üzerinde rehin hakkı bulunan T.C. Garanti Bankası AŞ 2. ... Şubesinden davacının rehne konu borcunun tamamının ödenip ödenmediği, -rehnin konusunun kalıp kalmadığı, -rehin devam ediyorsa kalan borç miktarı hususlarının sorularak alınacak cevabın dosya içine alınması, tekrar yazışmalara mahal vermemek üzere Dairenin geri çevirme kararlarının yerine getirilmesinde gerekli özenin gösterilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu