Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sadece mükerrerlik (derdestlik) sebebiyle takibe itiraz edilmesi halinde bu itirazın ortadan kaldırılması icra mahkemesinden istenebilir. Somut olay bakımından görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu gözden kaçırılarak mahkemece işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sıra cetvelinde ilk sıraya konulan davalı alacağına borçlunun itirazın kaldırılması için Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin itirazın kaldırılmasına ilişkin kararının 18.02.2011 tarihinde kesinleştiği ve şikayetçinin bu yöndeki itirazının konusuz kaldığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 28.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İNCELEME VE GEREKÇE Davacı, davalı ile aralarında acentelik ve eki niteliğinde araç tedarik sözleşmesi bulunduğunu, teminat olarak dava konusu araçlar üzerinde davalı lehine rehin hakkı tesis edildiğini, ancak araçların zilyetliğinin davalıya geçmediğinden rehnin geçersiz olduğunu, kaldı ki davalıya borcunun bulunmadığını, rehnin bedelsiz kaldığını iddia ederek dava konusu araçlar üzerindeki rehnin kaldırılmasını istemiş, davalı ise davacının borcunun bulunduğunu, rehnin teminat işlevinin devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

        Davacı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine itiraz ettiği, bu durumda alacaklının itirazın kaldırılması veya itirazın iptali kararı getirilmedikçe borçlu hakkında takibin devam etmeyeceği, rehin hakkına ilişkin itirazların alacaklının bu başvuru sırasında tartışılması gerektiği dikkate alındığında mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20147109 Esas sayılı iflası ertlenmesi davasında verilen 19.03.2014 Tarihli tedbir kararında'' Taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklar nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ve İİK'nun 206. maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklar için haciz yolu ile yapılmış ve yapılacak takipler hariç olmak üzere borçlu davacı şirket aleyhine 6183 sayılı yasaya göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere mevcut ve ileride yapılacak tüm takiplerin tedbiren durdurulmasına....'' karar verildiği görülmüştür....

          Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/09/2015 tarih ve 2014/1092-2015/755 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, kullanılan taksitli ticari araç kredisi nedeniyle ... plakalı araç üzerine davalı tarafından rehin tesis edildiğini, kredi borcu 2010 yılında tamamen ödendiğini, rehnin kaldırılması için davalı tarafından daha önceden davacıya verilmiş 4 adet çek ile şirket ortağı ...'...

            Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece ... ... Dekorasyon San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin itirazının reddine, ... ... tarafından yapılan itirazın ise, kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, İİK'nun 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa'nın 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak, rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. Kefillerin sorumluluğu da BK'nun 586/1. maddesinde hükme bağlanmıştır....

              Davalı .... vekili; dava konusu aracın dava dışı ... tarafından verilen kredi ile satın alındığını, bu nedenle aracın trafik kaydı üzerinde anılan dava dışı şirket lehine rehin bulunduğunu, davanın kabulü halinde aracın müvekkili şirkete her türlü takyidattan ari bir şekilde teslim edilmesinin zorunlu olması nedeniyle öncelikle dava konusu aracın trafik kaydındaki rehnin kaldırılması için davacı tarafa süre verilmesinden sonra davaya devam edilmesi gerektiğini belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin somut olaya uygun 31.05.2012 tarih, 2012/181 esas, 2012/9240 karar sayılı ilamı incelendiğinde, "dosyada bulunan aracın trafik tescil belgesinden dava dışı Türkiye İş Bankası İstanbul Şubesi yararına rehinli olduğu anlaşılmaktadır....

                bahsedildiğini, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip taraflarınca takip açılmış olup, bu takip nedeniyle muhafaza tedbiri alınmadığı ve rehinli malın satışı gerçekleştirilmediğini, “… Mühlet içinde borçluya karşı takip yapılmasına ilişkin yasak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip bakımından geçerli değildir....

                  Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 2007 yılında kullanılan taşıt kredisi nedeniyle taşıt üzerine tesis edilen rehnin 02.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin 11.5. ve 12. maddesi uyarınca bu sözleşmeden kaynaklanan kredi borcunun da teminatı oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı banka, 2012 yılında akdedilen kredi sözleşmesi nedeniyle borcun ödenmemesi üzerine hesabı kat ederek davalı şirkete ihtarname göndermiş ve ihtarnamede davalının rehnin dayanağı olan sözleşme kapsamında borçtan sorumlu olduğunu ve aracın bu kredilerin teminatını da teşkil ettiğini belirtmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu