Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müdürlüğünde yapılan satışların müvekkilinin alacağını karşılamadığından anılan dosyada 08/02/2013 tarihi itibariyle müvekkili lehine 710.536,71 TL bedelli Rehin Açığı Belgesi düzenlendiğini, rehin açığı belgesine konu alacağın temini için davalı ... hakkında ... 8. ... Müdürlüğü 2013/14743 sayılı dosyasından 19.06.2013 tarihinde takip işlemlerine geçildiğini, bu dosyadan yapılan menkul ve gayrimenkul malvarlığı araştırmasının olumsuz sonuçları, çeşitli kurum ve kuruluşlara yazılan müzekkerelerin olumsuz cevaplarının yanı sıra taşınmaz haczinden yapılan ... takdire göre alacağı karşılamaktan uzak olduğu, yurtiçi ikametgah adresine hacze gidildiğini, adreste tanınmadığını, borçlunun hacze kabil malı bulunmadığına dair tutanak tutulduğunu, 09/07/2013 tarihli haciz tutanağının Geçici Aciz Vesikası hükmünde olduğunu, bu arada davalı borçlu ...'ın 02/04/2012 tarihinde ... Ticaret Odasında 474267 sicil numarası ile kayıtlı ... Otomotiv San. Tic. Ltd....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 13/10/2014 tarih, 2014/23123 Esas - 2014/23343 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili, müvekkilinin 3. kişinin borcu için sadece ipotek verdiğini, kredi sözleşmesine kefil olmadığını buna rağmen hakkında rehin açığı belgesi düzenlendiğini belirterek, rehin açığı belgesinin iptalini talep etmiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir....

      -TL.lık rehin alacağı belgesi düzenlendiğini, ipotek akit tablosunda davalıların müteselsilen sorumluluğu kabul ettiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında, rehin açığı belgesinde müvekkillerinin borçlu olarak adının geçmediğini, ipotek veren 3. kişinin sorumluluğunun satış bedeli ile sınırlı bulunduğunu, müvekkilinin geçerli kefaleti olmadığını, vekiline kefil olma yetkisi verilmediğini, davacının talep ettiği faizin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

        İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının taşınmazını ipotek verdiği, ayrıca kredi sözleşmesinin kefili olduğu, davacı hakkında rehin açığı belgesi düzenlenmesinde usulsüzlük bulunmadığı, rehin açığı belgesindeki miktara itiraz olmadığı, bu belgeye dayalı takibin ve diğer takiplerin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatıldığı gerekçesiyle davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının taşınmazı üzerinde davalı banka lehine 150.000.- TL limitli ipotek tesis ettiği, Antalya 7. İcra Müdürlüğü’nün 2012/3337 Esas sayılı dosyası ile davacı ve dava dışı şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, ayrıca genel kredi sözleşmesinde de kefaleti bulunması nedeniyle Antalya 7....

          Şikâyet olunan vekili, rehin açığı belgesi tarihinin, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyanın takip tarihinden önce olmadığını, bu durumda şikayetçinin İİK’nun 100. maddesindeki şartları taşımadığını savunarak, şikâyetin reddini istemiştir. İcra Mahkemesi'nce, rehin açığı belgesinin İİK’nun 100/4 madde ve bendindeki belgelerden sayılacağı, belge tarihinin, şikâyet olunanın takip tarihinden önce olduğu ve anılan yasal düzenleme uyarınca,satış bedelinin garameten paylaştırılması gerektiği gerekçesiyle şikâyetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikâyet olunan vekili temyiz etmiştir. Rehin açığı belgesinin İİK’nun 100/4 üncü madde ve bendindeki belgelerden sayılması doğru ise de, bu belge borçlunun aczini mutlak şekilde göstermediğinden, aynı hükümde aciz vesikası için kabul edilmiş düzenlemeden farklı olarak, belgenin alındığı takibin değil, belgenin düzenlendiği tarihin dikkate alınması gerekir....

            Bu takip yolunda haciz ancak İİK’nun 150/f maddesi göre geçici rehin açığı belgesinin verilmesi halinde yapılabilir. Yani rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip devam etmekte iken, rehnin satışı sonucu elde edilecek paranın rehin alacaklısının alacağına yetmeyeceği anlaşılırsa, alacaklı isterse icra dairesi kendisine geçici rehin açığı belgesi verilmesini isteyebilir ve bu belgeye dayanarak aynı takip dosyasından yeni bir haciz yolu ile takip yapmadan, alacağının rehinle karşılanmayacağı tahmin edilen kesimi için icra dairesinden borçlunun diğer mallarının haczini isteyebilir. Dava konusu 02.05.2008 tarihli haciz, rehin açığı belgesi alınmadan kısaca yukarıda belirtilen prosedür uygulanmadan yapıldığından geçerli değildir. Bu durumda dava ön koşulu olan geçerli bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              Esas sayılı sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde; davacının, davalıdan, rehin açığı belgesine dayalı olarak, toplam 99.230,75-TL. üzerinden, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %41,76 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır....

                Elektrik Ltd.Şti’nden olan alacağının rehinle teminat altına alındığı, İİK.nun 45.maddesi gereğince önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiği, rehin tutarının alacağı karşılamaması halinde alınacak rehin açığı belgesiyle takip yapılması gerekip, asıl borçlu hakkında haciz yoluyla takipten önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadığı; kefil olan diğer davalı yönünden ise, kefil davalıya ödeme emrinin davanın açılmasından sonra 06.04.2006 tarihinde tebliğ edildiği,takibe itiraz eden Av. ...’in bu şirketten alınmış vekaletinin bulunmadığı, bu nedenle kefil davalının takibe geçerli bir itirazının olmadığı, 14.10.2002 dava tarihi itibariyle bu davalıya henüz ödeme emri tebliğ edilmesi ve takibe itirazının da bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının koşulları oluşmadığı gerekçeleriyle her iki davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04/12/2014 tarih ve 2014/279-2014/279 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi itiraz eden borçlu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, ihtiyati hacze konu edilen iki adet çeke dayalı alacağın ipotekle teminat altına alındığını bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep etmiştir. Karşı taraf (alacaklı) vekili, İİK m. 167 kapsamında rehin ile temin edilse bile çek ile ilgili takip yapma haklarının olduğunu, ayrıca müvekkilinin alacağının ipotek ile teminat altına alınan tutardan yüksek olduğunu, rehin açığı bulunduğunu belirterek ihtiyati hacze itirazın reddini istemiştir....

                    itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu