Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıdaki açıklama ve yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, davacı vekilinden sorulmak suretiyle hüküm altına alınması istenilen talep açıklıkla ortaya konularak aylığın 1. tescil basamağı ve yükseltmelerle 10. basamak üzerinden mi, yoksa Kurumca resen tesis edilen işlem doğrultusunda düzeltilen 7. tescil ve giderek 12. basamak üzerinden mi bağlanmasının istenildiği netleştirilmeli, 1479 sayılı Kanunun Geçici 10. maddesi kapsamında tahsis koşulları irdelenmeli, düzeltme çerçevesinde 12. basamaktan aylık bağlanması talebi söz konusu ise Kurumun belirgin hatalı işlemi karşısında davacının gecikme zammı borcundan sorumlu tutulamayacağı dikkate alınmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    un resen terkin edilen ... Limited Şirketinin ortağı olduğunu, ...Ticaret ve Limited Şirketi...Ticaret Sicil Memurluğunun ...sicil numarası ile kayıtlı bulunmaktayken 6102 sayılı TTK Geçici 7. Maddesi uyarınca Ticaret Sicil Memurluğunca 18.02.2015 tarihinde resen terkin edildiğini, Şirketin resen terkin edilme işleminden önce şirkete ait devam eden davaların bulunduğunu, şirketin sahibi bulunduğu İstanbul Liman Başkanlığına kayıtlı ...isimli gemi ile ilgili Küçükçekmece ... Asliye Ceza Mahkemesi ......

      Bu durum karşısında somut olay bakımından ihyasına karar verilmesi istenen birleşen davada davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği ve aleyhine yargılama giderlerine karar verilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle birleşen davanın da kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 547/2. maddesi "Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haiz olup, mahkemece, şirketin ihyasına karar verilmesinin yanı sıra 6102 sayılı TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ile tescil ve ilanı gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, asıl davada kararın bu nedenle resen bozulması gerekmiştir....

        Maddesi uyarınca münfesih sayılarak Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 23.01.2014 tarihinde tasfiye aşaması gerçekleştirilmeksizin resen terkin edildiğini ve 28.01.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olunduğunu, her ne kadar Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce anılan şirketin tasfiye edilmeksizin resen terkinine karar verilmiş ise de, Ticaret Sicil Müdürlüğünce yapılan resen terkin işleminin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. maddesinde yer alan usul ve esaslara aykırı bir şekilde şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtarat yapılmaksızın gerçekleştirildiğinden geçersiz ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikli ve asli olarak Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce yapılan resen terkin işleminin geçersizliğinin tespiti ile anılan şirketin ihyasına ve Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yeniden tesciline karar verilmesinin talep edildiğini, şirketin temsil ve ilzama yetkilisi ve pay sahibi olan müvekkilinin de dahil olmak üzere hiçbir yetkili kimseye veyahut hissedara Ankara...

          Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa'nın 36. maddesi kapsamında Kurum'un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek ...'a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum'a başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. ...'...

            Gereği görüşüldü; Dava kadastro tesbiti sırasında ortak miras bırakan adına tesbit ve tescil edilen taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tesbiti ve beyanlarhanesindeki şerhin iptal ve tesciline ilişkindir. Dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin kesinleştiği 17.03.1994 günü ile davacı tarafından tapu iptali ve tescil davasının açıldığı 12.02.2007 günü arasında 3402 Sayılı Kadastro Kanunun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Sözü edilen süre kamu düzenine ilişkin olup, bu nedenle istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi zorunludur. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 0,90 YTL harcın hükmü temyiz edenden alınmasına, 22.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 01.10.2008 tarihine kadar kayıt ve tescil edilmeyen ve prim ödemesi bulunmayan davacının, ilk defa 29.01.2009 tarihinde resen tescil edilip, 5510 sayılı Yasanın Geçici 8. maddesi uyarınca sigortalılık hak ve yükümlüğünün 01.10.2008 tarihi itibariyle başlatılmış olmasına, davacının 5510 sayılı Yasanın Geçici 8. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında başvurusu bulunmadığından karar gerekçesinde yer alan 04.10.2000-30.09.2008 arası dönemin sigortalılığının kabul edilebileceğine yönelik belirlemenin hukuki dayanağının bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 10.04.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Limited Şirketinin sicil kaydının 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından ... 1. İş Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında terkin edilen şirket aleyhine hizmet tespiti davası ikame edilmiş olduğu, davacının dosyada verilecek hükmün infazı için ihya talep etmekte menfaatinin bulunduğu ve davacının TTK 547. Maddesi gereği ek tasfiye için ihya talep edebileceği anlaşılmakla ek tasfiye amacıyla şirketin ihyasına, sicile tescil ve ilanına ve yargılama neticesinde ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesini teminen tasfiye memuru atanmasına ve bu hususun da sicile tescil ve ilanına karar verilmiş, davalı ... Müdürlüğünün yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması mümkün görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davanın KABULÜNE, 2-...'nün ... sicil numarasında kayıtlı ... Limited Şirketi'nin İHYASINA, Tasfiye memuru olarak ...'...

                  DAVALININ CEVABI: Yasal hasım durumundaki ticaret sicil müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde İhyası istenen şirketin adresinde bulunamaması sebebiyle resen silindi yeni bu durumun şirket sözleşmesinde de fesih sebebi sayıldığını, terkin işleminden önce yasal gerekliliklerin yerine getirildiğini, şirket yetkililerine gerekli ihtarnamelerin gönderildiğini, ilanların yapıldığını ve usuli işlemler tamamlandıktan sonra terkin işlemi yapıldığını, terkinden önce şirkete açılmış herhangi bir dava ve icra dosyası bulunduğuna dair bilgi verilmediğini davalının kusuru yahut ihmali bulunmadığını, yasal hasım durumunda olduklarından aleyhlerine masraf ve ücreti vekalet hükmedilmemesini talep etmiştir. DELİLER VE GEREKÇE: Derdest dava Türk ticaret kanununun 547’nci maddesi gereğince açılan ek tasfiye sebebiyle ihya ve yeniden sicile tescil davasıdır. Dava başlangıçta İstanbul 8....

                    DAVALININ CEVABI: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ; şirketin 29593 sicil numarasında kayıtlı şirketin adresinde bulunamadığından sebeple vergi kaydının resen silindiğini ve şirket ana sözleşmesinde tescil ve ilanm edilmiş adresten ayrılmış olmasına rağmen yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum tescil sebebi sayıldığını, bu itibarla şirketin sicilden 29/11/2013 tarihinde resen terkin edildiğine ilişkin ilan Türkiye Tİcaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, şirketin terkini işlemlerinde davalı kurumun yasalara, kanunlara ve yönetmeliklere uygun hareket ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davada davalı kurumun yasal hasım durumunda olduğundan aksi karar verildiği takdirde yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini savunmuştur. DELİLER VE GEREKÇE: Derdest dava şirketin ihyası davasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu