Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şu halde, dava konusu 15/10/2008,29/10/2008,12/11/2008 ve 28/11/2008 keşide tarihli dava konusu bonoların 2011 yılında düzenlenen bu protokolden önce keşide edildikleri için anılan protokol kapsamında kaldıkları açıktır. Bu durumda, 2011 yılında imzalanan protokolde saptanan borç ödendiği takdirde dava konusu bonoların da ödenmiş olduğunun kabulü gerekir. Dava dosyası içinde bulunan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/522 Esas ve 2012/328 Karar sayılı ve 08/07/2012 tarihli ve Yargıtayca onanarak kesinleşen kararına göre, davalı tarafından davacılar aleyhine anılan protokolden kaynaklanan bakiye 700.000,00 TL alacağın tahsili için açılan davanın reddedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, anılan protokolden dolayı davacılardan alacağı kalmayan davalının dava konusu bonolardan dolayı da davacılardan alacaklı olmadığı ve davacıların menfi tespit taleplerinin haklı olduğu sonucuna varılmıştır....

    DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/06/2020 KARAR TARİHİ : 19/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı- borçluya karşı yapılan takibin konusu olan alacak; taraflar arasında akdedilmiş olan 19.07.2018 tarihli hibe paket programı hizmet alım sözleşmesi ve 06.11.2018 tarihli ek protokolden kaynaklanan ticari ilişkiye dayandığını, Taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davalının Kosgeb Genel Destek ve Ekonomi Bakanlığı Dış Ticaret Destekleri ve Ticaret Bakanlığı Tasarım Ürün Geliştirme Programları kapsamında sağlanan fon ve projelerde yer alması amacı ile müvekkil tarafından verilecek danışmanlık hizmetine ilişkin koşullar düzenlendiğini, Müvekkil, sözleşmenin ve ek protokolün ilgili...

      Karar sayılı onanmış ilamı sabit olup, dava konusu ihtilaf davalı tarafın protokolden kaynaklanan edimini yerine getirip getirmediği ve protokole aykırı davranıp davranmadığına ilişkindir. Davacı tarafça protokole konu borcun ödendiği ve davacının protokolden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği incelenen ... 3....

        Bankası vasıtasıyla yapıldığını, o tarihten sonra başkaca bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları baki kalmak kaydıyla protokolden kaynaklı vekalet ücret alacağı için şimdilik 20.000,00 TL'nin protokol tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini istemiştir. Davalılar, faks belgeyi kabul etmediklerini, bu belgedeki imzalarında kendilerine ait olmadığını, yapılan ödemenin de azilden önceki vekalet ücret alacağına ilişkin olduğunu, haklı nedenle davacıyı azlettiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, azilden sonra davalılarla vekalet ücret alacağının ödenmesine yönelik mutabakata vardıklarını iddia ederek protokolden kaynaklı vekalet ücret alacağının tahsilini istemiş, yargılama aşamasında da açıkça azil hükümlerine dayanmadığını belirtmiştir....

          Davalı, davacı ... dava dışı vakıflarla imzalanan protokol gereği davacının bakanlık adına diğer vakıfların yapacağı çalışmaların gözetim denetim ve yönlendirilmesinden sorumlu olacağının kararlaştırıldığını, ancak dava dışı Vakıfların protokolden imzalarını çekmeleri nedeniyle davacının da yerine getirebileceği bir edim kalmadığı, ören yeri gelirinin davacının vereceği hizmet karşılığında 49 yıllığına davacıya verilmesinin kararlaştırıldığını, hizmet yerine getirilmediğine göre davacının talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2006 Davacı, 24.3.1999 tarihli protokole göre alacak talebinde bulunmuştur. Anılan protokolün 1. maddesinde: “Merkezi ...’da bulunan ... Vakfı (TDV) ile Hollanda da kurulu ... Vakfı (NV) ... ili ... Dağı Tümülüs ve Anıtlarının Onarım ve Koruma çalışmalarını yapmayı taahhüt eder....

            Dolayısıyla yukarıda açıklanan protokolden de anlaşılacağı üzere davalı taraf asıl alacak yönünden borcu kabul etmiş olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

              Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davalı ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık davacılar ile davalı ... ve dava dışı ... ve ... 'nin oluşturduğu adi ortaklık arasında imzalanan 27.02.2007 tarihli sözleşme ve 25.12.2007 tarihli protokolden kaynaklanmıştır. Anılan sözleşmeyi ve protokolü davalı şirketin de ortakları arasında bulunduğu adi ortaklık taşeron, davacılar ise yüklenici sıfatı ile imzalamışlardır. Sözleşme uyarınca "... ... Kesim 1, 250 km/saat işletme hızlı Demiryolu Altyapı (Kesim 1) işleri inşaatı etüt, proje revizyonu ve mühendislik işlerinin yapılması" taşeron adi ortaklık tarafından üstlenilmiştir....

                Davalı savunmasında 24.05.1999 tarihli protokolün borç yenilenmesi anlaşması olmadığını, davacının protokolden doğan edimini yerine getirmediği için ödemelerin durdurulduğunu, alacak ve borç miktarının bilirkişi vasıtası ile tespiti gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının benimsenen bilirkişi raporuna göre 314.773 USD asıl, 115.058 USD işlemiş faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 24.05.1999 tarihli “anlaşma” başlıklı metnin borcun yenilenmesi (BK. 114) anlamında olmadığı, daha önce görülerek karara bağlanan 2001/720 Esas sayılı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 01.07.2004 tarih, 11069-7851 sayılı onama kararı ile anlaşılmaktadır. Anılan mahkeme kararı ve Yargıtay ilamı uyarınca 24.05.1999 tarihli metindeki alacak miktarı esas alınamaz....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/670 Esas KARAR NO : 2022/413 DAVA : Alacak (Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/12/2020 KARAR TARİHİ : 16/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 24/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı arasında 01.11.2017 tarihinde ... mah. ... ... ... Cad....

                    . - 2019/842 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 27.04.2007 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davalının bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle davalı hakkında yasal süreç başlatıldığını, daha sonra taraflar arasında 14.02.2011 tarihli protokol imzalanarak tarafların anlaştığını ancak davalının protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının hakkında başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini...

                      UYAP Entegrasyonu