Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve 3528 yevmiye ile Büyükşehir Belediyesine intikal eden bölümün tapusunun iptali ile adlarına tescil istemişlerdir....

    Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

      AŞ'ye yapılan satışın iptali istenilirken tarihin yanlış belirtildiği, ancak anılan taraflar arasında dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak bir başka satışın olmaması nedeni ile 11.06.1999 tarihinde yapılan satışın iptalinin istenildiği, HMK'nun 31.maddesine göre hakimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kaldığı durumlarda, maddi ve hukuki açıdan belirsiz veya çelişkili gördüğü hususlar hakkında açıklama yaptırmasını isteyebileceği, nitekim davacı tarafından 16.10.2001 tarihli dilekçe ile 26.05.1999 ve 11.06.1999 tarihli satışların iptalini istediğini açıkca belirttiği, bu halin mahkemenin HMK'nun 26.maddesi anlamında talepten fazlaya hükmedilmesinin söz konusu olmadığı gibi daha önce temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen hususlar arasında yer almasına, temyiz aşamasında ileri sürülen alacağın temlik sözleşmesinin iptali davasının alacağın varlığı ile ilgi olmadığı sadece temlik miktarı ile ilgili olduğu, tasarrufun iptali davası sonucunda zaten alacaklının takip konusu...

        Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp TMK'nın 733/3. maddesi uyarınca noter ihtarının tebliği gerekir. Noter ihtarı tebliğ edilmemiş ise iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir....

          a satıldığı, satışın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ve iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulü ile tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak murislerine ait bağımsız bölümün muvazaalı olarak davalıya devredildiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalı, satışın gerçek olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satışın üzerinden uzun zaman geçmesi ve bedeller arasında nispetsizlik bulunmaması gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75....

              Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı Kararı da bu doğrultudadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında yürütülen takipte borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun taşınmazını 14.08.2007 tarihinde davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini, satışın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesi talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, aciz vesikası bulunmadığını, satışın gerçek bir satış olduğunu savunmuştur. Davalı 3.kişi vekili, satışın gerçek olduğunu, 65.000 TL bedelle borçludan satın alındığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  Davacı ve dava konusu taşınmazı devreden Abidin Ünal'ın evli olduğu, dava konusu yargılamalar öncesinde 2011- 2012 yıllarında İstanbul iline taşınarak burada yaşamaya başladıkları, dava konusu taşınmaz mahalinde yapılan keşif esnasında taşınmazın kullanılabilir durumda olmadığının gözlemlendiği, dava konusu taşınmazın tam hisse ile davalıdan önce Şenel Tozoğlu'na devredildiği, davalının yurt dışında yaşadığı, dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığı kesinleşmiş ilam ile tespit edilmişse de taşınmazın aile konutu olduğu bilinerek satın alınmış olmasının dava dışı Şenel Tozoğlu ile davalı arasındaki satışın muvazaalı olduğu sonucuna varılamayacağı, davacı tarafından satışın muvazaalı olduğuna ilişkin başka bir iddia ileri sürülmediği, dinlenen tanık beyanlarından satışın karşılıksız olduğuna, satış işleminin gerçek iradeyi yansıtmadığına dair sonuca varılmadığı, davacının bilgisi ve rızası dışında taşınmazın satılmış olması da satışın muvazaalı olduğu şeklinde değerlendirilemeyeceği" gerekçeleri...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm muvazaya dayalı satışın iptaline ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.10.2012(Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu