"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R 1-Borçlu vekilinin satışın durdurulması ve satış kararının iptali talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının temyizi talebinin kesin kararlardan olması nedeniyle reddine, 2-Sair temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Gayrimenkul ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte borçlu vekili, İİK.nun 150/e maddesi gereğince yasal süresi içinde satış talep edilmediği ve satış avansı yatırılmadığından bahisle, takibin iptali ile 24.02.2012 tarihinde yapılmasına karar verilen satışın durdurulması ve satış kararının iptalinin talep edildiği, mahkemece...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, satış talimatına konu icra takibin yönelik itiraz ve şikayet hakkında verilen karara ilişkin temyiz incelemesinin henüz sonuçlanmadığını ve kararın kesinleşmediği, şikayet hakkında verilen kararın temyiz tarihinin satış talimatı yazılması tarihinden önce olduğu, takibin iptaline yönelik şikayet keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmesi ve bu hususta satış için talimat yazılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
Somut olayda şikayet tarihinde henüz satış yapılmamış olduğundan, ihalenin feshi isteminin konusu yoktur. Kaldı ki şikayetçinin ihalenin feshine ilişkin bir talebi de yoktur. O halde mahkemece şikayetçinin satışın durdurulması talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, HMK.nun 26.maddesine aykırılık teşkil eder biçimde talep de aşılmak suretiyle ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nce verilen tedbir kararının cebri satışları engellemeyeceği gerekçesi ile satışın durdurulması talebinin reddedildiği, bu kararın şikayetçilerce temyiz edildiği, şikayetçi alacaklının bu kez de icra dairesine başvurarak adı geçen kararın temyiz edilmiş olması nedeniyle İİK'nun 364/3. maddesi gereğince satışın durdurulması taleplerinin reddi kararını şikayet etmeleri üzerine aynı mahkemenin 13.8.2014 tarih ve 2014/1110-934 sayılı kararı ile şikayetin reddedildiği görülmektedir....
Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, satış talebinin reddi, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Borçlunun itirazı 7 günlük yasal süresinde olmadığından bu borçlu yönünden takip kesinleşmiş olup; diğer borçluların itirazı nedeniyle takibin durdurulması üzerine itirazın iptali davası açılması ile başlayan süreçte bu borçlu yönünden satış isteme süreleri işlemeye devam edecektir. İcra Müdürlüğü tarafından verilen takibin durdurulması kararında borçlular yönünden bir ayrıma gidilmemiş olması, sıra cetveline itiraz hakkı bulunan üçüncü kişi şikayetçi alacaklı yönünden bağlayıcı değildir. Bu durumda, mahkemece, şikayet olunan alacaklının, süresinde satış talep etmemesi nedeniyle haczinin düştüğü gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi(şikayet) Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesine karar verilen taşınmazın satış memurluğu aracılığıyla satılması safhasında tebliğ edilen tahliye kararının tedbiren durdurulması istemine yönelik şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, birinci ihale tarihi olan 28/08/2019 tarihinden bir gün önce 27/08/2018 tarihinde yerel mahkemece 2019/85 E. sayılı dosyada şikayetin reddine ve satışın durdurulması kararının kaldırılarak satışın kaldığı yerden devamına kesin olarak karar verildiğini, bu karardan bir gün sonra ihale yapıldığı dikkate alındığında bu durumun ihale alıcılarını etkileyecek nitelikte olmadığını, ayrıca satışın durdurulması kararının hiçbir mecrada ilan edilmediğini, kaldı ki satış ilanının, e-satış portalından dahi kaldırılmadığını, satış ilanının yaklaşık 1,5 ay gazetede, belediyede ve adliyede ilan edilmişken satışın durdurulması kararının yalnızca 12 günü kapsadığını, bununla birlikte dosyada taraf olmayan kişilerin bu karardan haberinin olmadığını, satış durdurma kararının icra dosyasının alacaklısı olan müvekkili bankaya dahi tebliğ edilmediğini, bu karardan yalnızca talep eden davacının haberdar olduğunu, ilk derece mahkemesinin...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2021/393 ESAS - 2021/705 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Satış Kararının İptali-Satışın Durdurulması) KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Hanife Tekin'in adına kayıtlı bulunan çok sayıda taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, alacaklıların teminat senetlerini müvekkillerine iade etmediğini ve takibe koyduğunu, takibe konu borçların ödendiğini, Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açıldığını, satış aşamasında icra müdürlüğü tarafından yapılan işlemlerde usulsüzlük bulunduğunu, icra müdürlüğünün tarafların zararına olacak şekilde pandemiden hemen sonraki günlere satış günü koyduğunu...
Hukuk Dairesi'nin 2021/3900 esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, bu süreçte alacaklı vekilinin talebi üzerine 23/12/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından taşınmazın satışına karar verildiğini, satışın durdurulması kararının etkisinin HMK'nın 397/2. maddesi hükmünün kıyasen uygulanması sonucunda nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğini, İİK'nın 363/son maddesi hükmü gereğince de satışın durdurulması gerektiğini belirterek satış işlemlerinin durdurulmasına, 23/12/2021 tarihli satış kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece şikayetin kabulüne, satış kararının iptaline karar verilmiş, davalı/alacaklı vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İcra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde ve aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi) açıklanmıştır....