Ancak Yönetim Kurulu kararında pay defterine yapılacak kayıtta hangi grup payların kimin adına kaydedildiği ile ilgili bir açıklama yer almamıştır. “yasal mirasçıların miras hisseleri oranında şirkete ortak olmalarına ve yeni hisse durumunun mirasçıların şirketteki pay bütünlükleri dikkate alınarak pay defterine işlenmesine” açıklamasına yer verilmiştir. Anonim şirketlerde pay defterine kayıt TTK m. 499 vd. hükümlerinde düzenlenmektedir. TTK m. 500 “Kaydın silinmesi” başlığını taşımaktadır. Bu hükme göre; “Şirket, iktisap edenin yanlış beyanı sonucu pay defterine yapılan kaydı, ilgililerin görüşlerini alarak silebilir. Söz konusu kişilere, silinmeye ilişkin yazılı bilgi derhâl verilir.” Pay defteri de bir ticari defter olup (TTK m. 64/4), ticari defterlerdeki kayıtların nasıl düzeltileceği TTK m. 65/3'de şu şekilde düzenlenmiştir; “Bir yazım veya kayıt, önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilemez ve değiştirilemez....
Davacı taraf, davalı şirketteki hisselerini diğer davalılara devretmiş olmasına rağmen hisse devrinin davalılarca şirket pay defterine kaydedilmediğini ileri sürerek işbu davayı açmış olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece 6762 sayılı TTK'nın 418. ve şirket anasözleşmesinin 9. maddeleri uyarınca davalı şirketin yönetim kurulunun hiçbir neden göstermeden hisse devirlerini pay defterine kayıt etmeme yetkisinin bulunduğu, yönetim kurulunun davaya konu hisse devrinin pay defterine tesciline ilişkin bir kararının bulunmadığı, mahkemenin yönetim kurulunun yerine geçerek devrin pay defterine işlenmesi yönünde bir karar vermesinin TTK'nın 418. maddesine aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle işbu dava anonim şirket pay defterine kayıt davası olup davalı şirket de bu talebe karşı çıktığına göre davalı şirketin hisse devrini pay defterine kayıttan imtina ettiğinin kabulü gerekmektedir....
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir....
Mahkemece 6102 sayılı TTK'nın 486/2 maddesi uyarınca pay senedi çıkartılmamış ise şirketçe ilmuhaber çıkartılabileceği, ilmuhaberlere kıyas yolu ile nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, nama yazılı pay senetlerinin devri için ciro ve zilyetliğin karşı tarafa geçirilmesinin yeterli bulunduğu, nama yazılı pay senedinin pay defterine işlenebilmesi için hisse devrine ilişkin sözleşmenin ispatının gerektiği, davacıların davalı şirkete ihtarnamelere hisse devrine ilişkin sözleşmeyi eklemedikleri, bu durumda avalının, hisse devrinin pay defterine işlenmesine yönelik talepleri reddetmesinde kanuna ve iyi niyet kurallarına bir aykırılık bulunmadığı gibi pay devrine ilişkin sözleşmenin başka bir davanın yargılaması sırasında sunulmasından sonra pay devrinin pay defterine kaydetmesinde de kanuna ve iyi niyet kurallarına bir aykırılık olmadığı, her ne kadar davalı şirketin, davacı ...'...
ın şirketteki hissesini kızları davacılara devrettiğini, devir sözleşmelerinin birer örneğinin pay defterine kayıt istemi içeren dilekçeleri de 15/09/2012 tarihinde şirket yetkisi ...'a teslim edildiği, buna rağmen hisse devrine ilişkin dava tarihine kadar herhangi bir işlem yapılmadığını ve devir alanların pay defterine yazılmadığını, bu nedenle de hisse devrinin tespitini ve pay defterine kayıt edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacılara hisse devri yapan babası ... ile oğulları arasında ailevi problemler olduğunu, bunun üzerine ...'ın kızgınlıkla davacılara muvazaalı işlemle devrettiğini, hisse senetlerinin devrinin idare heyetinin onayı ile hüküm ifade edeceğini, idare heyetinin bu konuda almış olduğu bir kararın bulunmadığından usulüne uygun devir söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyaya konulmuş olan veraset belgesine göre 06.03.1992 tarihinde ölmüş olan ... ... adına 2002 yılında ilan yoluyla yapılan kamulaştırma tebligatı geçersiz olup bu kişiden davacıya intikal eden 11/4966 payla ilgili olarak doğrudan davacıya yapılmış bir tebliğ işlemi de bulunmadığından bu paya ilişkin davanın süresinde açıldığının kabulü yerinde ise de, davacıya ...'den intikal eden pay için açılan davanın ...'den intikal eden pay için de dava süresini başlattığının kabulü isabetli değildir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere ve özellikle davalı ... tarafından düzenlenen kamulaştırma belgeleri içeriğine göre, miras bırakan ... ...'...
Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak ve eşin evlenme ihtimali de değerlendirilerek tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır....
Kaldı ki 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 28/2 maddesinde; 6762 sayılı eski TTK zamanında ve 6102 sayılı TTK’nin kabul edilmesinden en az bir yıl önce esas sözleşme hükmü ile bazı pay gruplarına (belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine) tanınmış olan yönetim kurulu üyeliği için aday gösterme hakkı müktesep hak sayıldığı; 6102 sayılı TTK’nin 360. maddesi gereğince de artık belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine de yönetimde temsil edilme hakkı tanınmasının mümkün olduğu gözetildiğinde davacıya tanınan yönetim kurulunda belli bir süre ile bir üye tarafından temsil edilme hakkı emredici hükümler ilkesine de aykırılık oluşturmayacaktır. 26....
Zira, bedelinin tamamı ödenmiş pay tali yükümleri bir yana bırakacak olursak, pay sahibi açısından herhangi bir malvarlıksal borç içermediğinden sahip olduğu alacak hakkı niteliğindeki haklarından ötürü devri alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşecektir. Oysa, bedeli tam olarak ödenmemiş pay için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Çünkü bedeli tam ödenmemiş pay, pay sahibi dışından malvarlıksal borç niteliğindeki taahhüt edilen pay bedelinin ödenmesi borcunu içerir. Anonim ortaklıklarda pay sahibinin asli borcu, taahhüt ettiği payların karşılığını oluşturan edimin ifasıdır. Bu kural hem nakdi hem de ayni sermaye taahhüdü için geçerlidir. Pay sahiplerinin taahhüt ettikleri payların karşılığını oluşturan edimi ifa etme borçları, ortaklık dışında da bir alacak hakkı teşkil eder....
Dolayısıyla pay defteri hamiline yazılı pay senetleri bakımından bir ispat vesikası teşkil etmeyecektir. Kaldı ki yönetim kurulu kararı ile bir pay sahibinin artık pay sahibi olmadığı ve bu payın başka bir pay sahibine ait olduğunun tespit edilmesi de olanaklı değildir. ...'in paylarının sıfıra indirilmesi yönetim kurulu kararına dayanılarak gerçekleştirilmiş ise de; şirket pay defterinde yer alan kayıt ya da pay sahipliğinin tespitine dair alınan yönetim kurulu kararı hamile yazılı senede bağlanmış payların mülkiyeti üzerine bir etkiye sahip değildir. Davada tarafların söz konusu hisselerin ilgili yönetim kurulu kararı öncesinde ... 'den ...'e devir edildiğine dair bir iddia ya da savunmaları bulunmamaktadır. Bu durumda senetlerin iptaline ilişkin kararda da tespit edildiği üzere ...'in söz konusu senetlerin zilyedi olduğu fakat senetlerin rızası dışında elinden çıktığını kabul etmek gerekmektedir....