WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl davaya asli müdahale talebinde bulunan ... ve ... vekili, müvekkillerinin dava dışı anonim şirketin ortağı olduklarını, bu durumun 2002 tarihli pay defterinde de kayıtlı bulunduğunu, 21.03.2011 tarihli pay defterinde ise müvekkillerinin hisselerinin yok sayıldığını ileri sürerek, 2. pay defterinin iptalini talep etmişlerdir. Birleşen davada davalı şirketi temsilen davacı ..., 21.03.2011 tarihli pay defterinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Birleşen davaya asli müdahale talebinde bulunan ... ve ... vekili, birleşen davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı ... tarafından 21.03.2011 tasdik tarihli pay defterinin iptali talep edilmiş ise de davacının yargılandığı .......

    Yine önalım hakkının birkaç pay yönünden kullanılıp bir kısım pay dışarda kalınca da yine 3. şahıs paydaş olacaktır. Önalım hakkı salt 3. kişinin paydaşlığını önlemeye yönelik olarak düzenlenmiş değildir. Aksine paydaşların bu haktan yararlanmasının gerekçesi olarak kabul edilmiştir. Özü itibariyle de mülkiyet hakkının sınırlandırılmasının bir istisnası olarak yasal düzenlemeyle paydaş lehine kabul edilmiş bir haktır. Kural olarak davaya konu pay kendi içinde bölünerek, (örneğin bir tam pay 1/2'si tecezzi edilerek) önalım davasına konu edilemez ise de birden fazla pay satışı her bir paydaş yönünden önalım hakkının konusunu oluşturabilir. Somut olayda da satılan yedi paydan 6'sı bölünmeksizin tam olarak dava konusu edilmiştir....

      İntifa senedi, sahibine pay sahipliği sıfatı kazandırmaz ve anonim şirkette herhangi bir payı temsil etmez. İntifa senedi sahibinin, şirkete ortak olup olmaması, intifa senedinden doğan haklara etki etmez. Pay sahiplerine verilen intifa senetleri, paydan bağımsız haklar taşır. Hukuki işlem yoluyla payın devrinin şirkete karşı hüküm ifade etmesi, devrin pay defterine işlenmesiyle olur. Devrin pay defterine işlenmesi ise yönetim kurulunun kararına dayanmalıdır. Ana sözleşmede aksine bağlam kuralı yoksa, yönetim kurulu, devrin pay defterine kaydına karar vermek zorundadır (TTK m.490, eTTK m.416 f.2 ve m.417). Ancak nama yazılı payın devrinin, 416. maddesinin 2. fıkrasına uygun devredildiği ispat edilmedikçe, devir pay defterine yazılmaz (eTTK m.417/f.2). Devrin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için pay defterine yazılması gerekli ise de bu husus devrin geçerliliğini etkilemez....

        İntifa senedi, sahibine pay sahipliği sıfatı kazandırmaz ve anonim şirkette herhangi bir payı temsil etmez. İntifa senedi sahibinin, şirkete ortak olup olmaması, intifa senedinden doğan haklara etki etmez. Pay sahiplerine verilen intifa senetleri, paydan bağımsız haklar taşır. Hukuki işlem yoluyla payın devrinin şirkete karşı hüküm ifade etmesi, devrin pay defterine işlenmesiyle olur. Devrin pay defterine işlenmesi ise yönetim kurulunun kararına dayanmalıdır. Ana sözleşmede aksine bağlam kuralı yoksa, yönetim kurulu, devrin pay defterine kaydına karar vermek zorundadır (TTK m.490, eTTK m.416 f.2 ve m.417). Ancak nama yazılı payın devrinin, 416. maddesinin 2. fıkrasına uygun devredildiği ispat edilmedikçe, devir pay defterine yazılmaz (eTTK m.417/f.2). Devrin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için pay defterine yazılması gerekli ise de bu husus devrin geçerliliğini etkilemez....

          Mahkemece, davacının söz konusu hisse devri işleminin ortaklık pay defterine kaydedilmediğinden geçersiz olduğunu iddia ettiği, celp olunan davalı şirkete ait pay defterinden davacı dahil hiç bir şirket ortağının deftere kaydedilmediğinin anlaşıldığı, pay defterine yapılan kayıtların payın iktisabı dahil kurucu değil bildirici etkiye sahip olduğu, bu nedenle davacının davalı şirket pay defterine kaydedilmemiş olmasının şirket ortaklığını kazanmasına engel olmadığı, davacının usulüne uygun olarak hisse devralmak suretiyle şirkette ortak sıfatını kazandığı, bilahare 25.01.2008 tarihli 8 sayılı karar ile de devraldığı 80 hisseyi eşi Meryem Ergün'e devretmesi hususunda şirket mukavelesi değişikliği yapılmasına ilişkin karara iştirak ederek yine Balıkesir 3. Noterliği'nin 25.01.2008 tarih ve 033221 yevmiye sayılı şirket hisse devri sözleşmesi ile de hissesini eşi ...'...

            Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir....

              Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir....

                Eğer pay, hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmazsa, çıplak pay olarak kalır. Hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmamış (çıplak) pay da hisse senedi gibi her çeşit işlemin konusu yapılabilir, devredilebilir, rehnedilebilir, üzerinde intifa hakkı tanınabilir, haczedilebilir. Anonim şirketlerde, paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payı, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir (İİK. m. 94/1 C.3). Buna göre, çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürü, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda değildir. İcra Müdürü, İİK. m. 94/l C.3 hükmüne göre, anonim şirkete bir ihbarname (bildiri) göndermekle de yetinebilir....

                bitirilebilmesi için önceki ödemelere ilaveten üyelerden 190 pay fon 3 karşılığı bedelin ödenmesinin istediğini, 29.11.1996 tarihinde 138.026.450 TL’yi ödemesine rağmen inşaatın tamamlanmadığı ve teslim edilmediği gibi fon bedelinin de iade edilmediğini, noksan işler ve mobilya bedeli ile kira kaybı alacağı dışında 190 pay fon 3 karşılığının dava tarihi itibariyle hesaplanarak şimdilik 4.233.924.140 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, 7.5.2004 tarihli dilekçesiyle inşaattaki eksiklikler, kira alacağı ve mefruşat için davasını ıslah etmiş, 12.8.2004 tarihli ikinci ıslah dilekçesiyle bu kez 190 pay fon 3 karşılığı talebini 7.380.139.030 TL’ye çıkartmıştır....

                  Dava, davacının hissedarı olduğu davalı şirketten bilgi edinme ve inceleme hakkının kullanılmasına yönelik dava olduğunun tespitine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nun 437.maddesinde; "(1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. 2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar....

                    UYAP Entegrasyonu