İNCELEME ve GEREKÇE: Davanın, anonim şirket ortaklık payının tespiti davası olduğu anlaşıldı.Mahkememizce alınan 18/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; 6762 sayılı ETTK m. 312/ II’ye göre, yönetim kurulu üyelerinin kural olarak pay sahibi ortaklar arasından seçilmesi gerektiği ancak pay sahibi olmayan kimseler üye olarak seçilirse, bunların göreve başlayabilmesi için pay sahibi sıfatını kazanması gerektiği, dolayısıyla pay sahibi olmanın göreve başlayabilmek için getirilmiş bir koşul olduğu, bu sebeple --------yukarıdaki şirket ifadeleri gereği ----- yılında pay sahibi oldukları, Her iki davacının da -----artırımında yer alan pay sahipleri arasında olduğu ve artırılan 110.000.000 TL sermaye içerisinde hem ---- hem de ------ 1.200 adet 6.000.000 TL’lik sermaye payını taahhüt ettiği ve ödediği, ---------- yılında -----sermaye payının 1.200 adetten 800 adede, sermaye TL tutarının ise 6.000.000 TL’den 4.000.000 TL’ye düşmüş olduğu, ancak -------- sermaye payının 1.200 adetten...
Her ne kadar davacı vekili tarafından şirket pay defterinin davacı şirketin mevcut ortağından kaynaklanan bir nedenle kaybedilmediği ileri sürülmüş ise de şirketin taşınması, temizlik vb....
Her ne kadar davacı tarafça kooperatif üye pay defterinin hasarlı ve kullanılamaz halde olması nedeniyle zayi kararı verilmesi talep edilmiş ise de davacı tanığı Vasfiye'nin beyanına göre 2020-2021 yıllarında kendisinden üye pay defteri istenildiği, bulunamadığı, bir ay sonra defteri bulmak amacıyla gerekli araştırmaları yaptıkları, yıpranmış halini bodrumda çuvalların içinde buldukları, davacı tanığı ...'ın beyanına göre de 2022 yılında, 2021 yılına ait genel kurulu yapmak amacıyla üye pay defterine ihtiyacı olduğu,2022 yılının mart-nisan ayında kendisine üye pay defterini bulamadıklarını belirttiği, dava tarihinin 24/05/2023 olduğu, üye pay defterinin hasar gördüğü, kaybedildiğinin farkedildiği yılın ise 2022 yılı olduğunun tanık beyanlarından tespit edildiği, tanık beyanları, TTK'nın 82/7. Maddesi göz önünde bulundurularak davanın hak düşürücü süreden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
e devrettiğini, böylece şirkette 34 pay ... ...’e, 32 pay kendisine, 32 pay ... ...'e, 1 pay ... ... ...’e, 1 pay ... ...'e ait olduğunu, 11.05.2007 tarihli genel kurul kararı ile şirketin 500,00 TL olan beher pay bedelinin 10.000,00 TL.na çıkarılmasına karar verildiğini, şirketin 12.06.2008 tarihli 28 nolu kararı ile kabul edilen hisse devir işlemleri sonucunda ... ...'in sahip olduğu 32 hissenin 16'sını ...'e, 16'sını ... ...'e, ... ...'in sahip olduğu 34 payın 33'ünü ...'e, 1'ini ... ...'e, ... ...'in de sahip olduğu 1 hisseyi ... ...'e devrettiğini, bu devirler sonunda ...'in 49 pay, kendisinin 48 pay, ... ... ...'in 1 pay, ... ...'in 1 pay, ... ...'in 1 pay sahibi olduğunu, ... ... ile ... arasında yapılan hisse devrinin şirketin 23.02.2011 tarih 48 sayılı yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek ... ...'...
tan hisse devraldıklarını, devrin şirket pay defterine işlenmemesi üzerine denetçi de dahil olmak üzere tüm ilgililere ihtarname gönderildiğini, ancak yine hisse devrinin şirket pay defterine işlenmediğini, ayrıca müvekkillerinin hissedar olduktan sonra davalı şirketin en son genel kurul toplantısını 2004 yılında yaptığını öğrendiklerini, aynı zamanda davalı şirketin hukuki ve maddi olarak ciddi tehlike altında bulunduğunu ileri sürerek, davalı şirkete tedbiren kayyım atanmasını, hisse devirlerinin şirket pay defterine işlenmesini ve 2004 yılından itibaren genel kurul toplantısı yapmayan şirketin yetkilisi de kalmadığından genel kurul toplantısı yapılması hakkında karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi Baba ....Kardeş ...., ..... ve . .....’ya devri için gerekli tüm işlemlerin yerine getirildiğini, ancak ... tarihli ön mutabakat 10. madde doğrultusunda .....Ve Öğretim Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin de ....., .....’ya yine ön mutabakat gereği 1 aylık süre içerisinde devir ve tescil işlemlerinin yapılması karar altına alınmışsa da, gerekli yasal usuli işlemler yerine getirilmediğini, TTK ilgili maddeleri doğrultusunda şirket pay devri yapılabilmesi için noter onaylı pay devri sözleşmesi ve sözleşmenin pay defterine işlenmesi ile Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil ve ilan ile son bulduğunu, .......
TTK'nın 416/2 maddesi uyarınca davalıya usulüne uygun tebligatla bildirilmemiş olduğu anlaşıldığından pay devrinin davalı şirket açısından hüküm ifade etmediği, ayrıca, her ne kadar davacı 30/10/2012 tarihli noter ihtarnamesi ile tekrar devrin tescilini talep etmiş ise de, davacı ile dava dışı... arasında yapılan pay devri işleminin davalı şirket yönetim kurulu tarafından herhangi bir sebep gösterilmeksizin onay verilmemesi ve pay defterine kaydından kaçınılmasının mümkün olduğu ve buna bağlı olarak söz konusu pay devrine davalı şirket yönetim kurulunca açıkça onay verilmediği ve pay defterine kaydı kabul edilmediği sürece pay devrinin davalı şirket açısından hüküm ifade etmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
ATM'nin kesin nitelikteki kararı ile hüküm altına alındığını, müvekkillerinin daha önce de davalı şirket ve grup şirketlerine ilişkin ticari defter ve kayıtları inceleme talebinde bulunduğunu, davalı şirketin bu taleplerini de müvekkillerin pay sahibi olmadığı gerekçesiyle reddettiğini, ret üzerine müvekkilleri tarafından davalı şirket aleyhine ... 14 ATM ...Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, mahkemeden inceleme izni ve yetkisi verilmesini talep ettiğini, anılan davada müvekkillerin TTK'nın 494/2 maddesi gereğince murisin vefatı ile derhal pay sahibi olduklarını belirterek TMK'nun 702....
ATM'nin kesin nitelikteki kararı ile hüküm altına alındığını, müvekkillerinin daha önce de davalı şirket ve grup şirketlerine ilişkin ticari defter ve kayıtları inceleme talebinde bulunduğunu, davalı şirketin bu taleplerini de müvekkillerin pay sahibi olmadığı gerekçesiyle reddettiğini, ret üzerine müvekkilleri tarafından davalı şirket aleyhine ... 14 ATM ...Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, mahkemeden inceleme izni ve yetkisi verilmesini talep ettiğini, anılan davada müvekkillerin TTK'nın 494/2 maddesi gereğince murisin vefatı ile derhal pay sahibi olduklarını belirterek TMK'nun 702....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 114 ada 27, 145 ada 9 ve 10, 147 ada 4, 148 ada 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, taşınmaz 4000 pay kabul edilerek 800 pay ..., 800 pay ..., 160 pay... , 160 pay ..., 160 pay ..., 160 pay ..., 60 pay ..., 60 pay Suna Büyükeren, 40 pay ... adlarına tapuya tesciline, kalan payın önceki kayıt malikleri davalılar ..., ..., ..., ... ve Hayati Hazır adlarına eşit oranda tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....