ait olduğunu, üretilip pazarlanmasının patent ihlali olmadığını, literatürde “...” olarak da bilinen ve patent başvurusu ya da varsa rüçhan tarihinden önceki tekniğin kullanılması anlamına gelen ilke gereğince patent ihlalinin olmayacağını, davalının fiillerinin ne hasız fiil ne de patent ihlali olmadığını, iddia edilmiş ve ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddini talep etmiştir....
Fıkrada açıkça patent sahibinin ağır ihmali yada kötüniyetli olması halinde sorumlu olacağına işaret edilmektedir....
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin;“Patent İsteme Hakkı” başlıklı 11. maddesinde; “Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup, başkalarına devri mümkündür. Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa, bunlara müştereken ait olur. Aynı buluş birbirinden bağımsız birden çok kişi tarafından aynı zamanda gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, daha önce başvuru yapana veya diğerine göre rüçhan hakkı olana aittir. Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi sabit oluncaya kadar, patent isteme hakkının sahibidir. ” “Patent İsteme Hakkının Gasbı” başlıklı 12....
Mahkemece Verilen Karar Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 24.02.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davalıya ait makinenin, davacıya ait patent belgesiyle istemleri ve sınırları belirlenen makineye benzer olmadığı bu nedenle patent hakkına tecavüzden söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, davacıya ait patent belgesinde yer alan 1,2,3,4,5 ve 6 nolu istemlerin yenilik niteliğinde olduğu ancak tekniğin bilinen durumunu aşacak bir buluş içermedikleri bu nedenle patent belgesiyle korunmalarının mümkün olmadığı, 7 nolu istemin ise hem yenilik hem de tekniğin bilinen durumunu aştığı için patente konu edilebileceği gerekçesiyle karşı davanın kısmen kabulüne, davacıya ait patent belgesinin 1,2,3,4,5 ve 6 nolu istemler bakımından kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir. Kararı, davacılar- karşı davalılar vekili temyiz etmiştir. B....
Asıl davada davalı vekili, davacının yenilik vasfı ve patent olarak tescil edilebilirlik özelliği bulunmayan, yıllardır başkaları tarafından üretilen incelemesiz patent belgesi ile müvekkili ürününün farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen 2005/176 Esas sayılı dosyada davacı vekili, davalının 21.04.2000 tarihli başvurusu ile aldığı 2000-01094 B sayılı incelemesiz patent tescil belgesinin bir çok firma tarafından uzun süredir kullanılan, halka mal olmuş, patent verilebilirlik kriterlerine sahip olmayan bir ürüne ilişkin olduğunu, bu patente dayalı olarak müvekkili aleyhine tespit yaptırdığını ileri sürerek anılan patent belgesinin hükümsüzlüğü ile müvekkili fiillerinin patentten doğan haklara tecavüz teşkil etmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Birleşen 2005/176 Esas sayılı dosyada davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin 2010 yılından itibaren "tütünsüz, nikotinsiz bitkisel nargile melası" ürettiklerini, nargile alanında yarattıkları bu buluş ile piyasada kısa sürede tanınmış hale geldiklerini, "Tanya" markası adı altında üretip sattıkları "bitkisel nargile melası" patentlerini Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde 2010/08975 tescil nolu patent ile tescil ettirerek koruma altına aldıklarını, müvekkilleri ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalının müvekkillerinin tescilli patent ürünlerinin birebir aynısını üretip piyasaya sunarak müvekkillerinin emeğinden faydalanarak müvekkillerine zarar verdiklerini, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/18843 Soruşturma numaralı dosyasıyla davalıdan şikayetçi olduklarını, taklit ürünlerin toplatılmasına ve yediemin olarak davalı tarafa bırakılmasına karar verildiğini, davalı tarafın anlaşma isteği üzerine karşı tarafla bir taahhütname imzaladıklarını ve taahhütnamedeki "hiçbir şekilde ne kendi...
(B1) Avrupa Patent ofisi tescilinin uzantısı ... patent nolu Aks Patent ... kodlu ürün üzerinde bir patent ihlalinin tespiti üzerinedir” dendiğini, ilk olarak ... sayılı patentin konu ile ilgisi bulunmamakta olup aynı bölümde bu bilirkişi raporunun özünü oluşturması gereken ... sayılı Türk Patentinin numarası dahi doğru bir şekilde yazılamadığını, ... patent nolu (...) ve (...) nolu amortisörlerin” konu ile ilgili bir alakası bulunmadığını, patent ihlal değerlendirmesinde, her iki tarafın sahip olduğu, ürettiği amortisörler değil, davalının ürettiği, sattığı amortisörlerin ... sayılı Türk Patentinin koruma kapsamı kalmadığının incelenmesi gerektiğini, heyetin ısrarla her iki tarafın ürünlerini karşılaştırarak bir değerlendirme yapma çabası içine girdiğini, bilirkişi heyetinin dava konusu ile herhangi bir ilgisi olmamasına karşılık özellikle ve ısrarla davalı tarafın ürününü ... patent no su ile ilişkilendirerek tanımlamasının anlaşılamadığını, bilirkişi raporunda patentlenebilirlik kriterlerinin...
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/223 Esas KARAR NO: 2022/236 DAVA: Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 10/06/2020 KARAR TARİHİ: 27/12/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile ; Davalı---------- nezdinde tescil edilmiş olan ------- sahibi olduğunu. Davalı tarafça davacıya şirkete gönderilen------tescil ------- sahibi olduklarını belirterek davacı şirket tarafından anılan patent hakkına tecavüz edildiğini ileri sürmüşler olduklarını, Dilekçede ayrıntıları ile ortaya konacağı üzere, davalı adına tescil edilmiş olan ------ belirtilen patent verilebilirlik şartlarını taşımamakta olduğunu. Keza davalı şirket tarafından patent başvurusu yapılırken -----------belirtilen düzenlemelere uygun davranılmamış olduğunu....
Aynı buluş, birbirinden bağımsız olarak birden çok kişi tarafından gerçekleştirilmişse patent isteme hakkı, önceki tarihli başvurunun yayımlanmış olması şartıyla daha önce başvuru yapana aittir. Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi ispat edilinceye kadar, patent isteme hakkının sahibidir. SMK m.110/1 hükmüne göre; Patent isteme hakkının başvuru sahibine ait olmadığı Kurum nezdinde iddia edilemez. Aksi ispat edilene kadar başvuru sahibinin, patent isteme hakkının sahibi olduğu kabul edilir. SMK m.110/2 hükmüne göre; Patentin verilmesi işlemleri sırasında, patent isteme hakkının gerçek sahibi olduğunu 109 uncu maddenin birinci fıkrası uyarınca iddia eden kişi, başvuru sahibine karşı dava açabilir ve bu davayı Kuruma bildirir. Davaya ilişkin kararın kesinleşme tarihine kadar patentin verilmesi işlemleri mahkeme tarafından durdurulabilir....
karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında; mahkemece istinabe suretiyle makine mühendisi ve marka patent bilirkişilerinden alınan raporla, davalıların müvekkilinin patent tesciline tecavüz eden fiillerinin açıklığa kavuştuğunu, davalının müvekkilinin ürünlerini taklit ederek haksız kazanç sağladığını, patent ihlalinin kabulü için tüm istemlere tecavüzün varlığının şart olmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....