Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 551 sayılı KHK’nın 78. maddesinde patent sahibinin patentini kendi patentinden daha önceki rüçhan tarihine sahip olan patent sahiplerinin açmış olduğu patente tecavüz davasında bir savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceği, 84. maddesinin 2. fıkrasında da patent konusunun yeni ürün veya maddelerin elde edilmesine ilişkin bir usul olması halinde, aynı özellikleri taşıyan her ürün ve maddenin patent verilmiş buluş konusu usule göre elde edilmiş olduğunun kabul edileceği, aksini savunan kişinin, bunu ispatla yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece, dosyaya ibraz edilmiş tespit dosyalarına sunulan raporlar ve fotoğraflar da nazara alınarak anılan düzenlemeler uyarınca bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dayandığı 2010/02121 sayılı incelemesiz patentin, incelemeli patente dönüşümü için davalı tarafça başvuru yapıldığı, TPE tarafından yürütülen inceleme sonucunda davacının patentinin patentlenebilirlik kriterlerine sahip olmadığı gerekçesiyle patent başvurusunun reddedildiği ve 23/11/2015 tarihli TPE bülteninde yayınlandığı, dolayısıyla başlangıçta incelemesiz patent sahibi olan davacı tarafın patent korumasının baştan itibaren mevcut olmadığı, incelemesiz patent koruması ortadan kalktığı, 551 sayılı KHK hükümlerine göre koruma talep etmesi mümkün olmadığı ve herhangi bir marka ihlali de somut olarak iddia ve ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6102 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan, CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu ve 23/09/2014 tarihli dilekçesinde katılma isteminde bulunduğu anlaşılan suçtan zarar gören Türk Patent Enstitüsü'nün temyiz dilekçesinin kapsamı ve içeriği karşısında, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın yetkilisi olduğu marka/patent aracılık işleri yapan İşlem Patent ve Danışmanlık Ltd....

        Davalı vekili; yenilik unsurunu taşımadığına ilişkin davacı tarafça bildirilen diğer patent ve faydalı modellerin unsurları itibarıyla davalı adına tescilli olan patent unsurlarıyla uyuşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ... nolu patent belgesinin bağımsız istemler (1 ve 11. istemler) ve bağımlı istemler olmak üzere toplam 21 adet istemden oluştuğu, yapılan karşılaştırma ve incelemede dava konusu patentin yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması (buluş basamağı) kriterlerini sağlayamadığı ve hükümsüzlük şartlarının oluştuğu yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü ile davalı adına ... kayıtlı ... nolu patent belgesinin hükümsüzlüğü ve terkinine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

          İlk derece mahkemesi tarafından, "TR 2013 06107 T4 SAYILI PATENT YÖNÜNDEN; TR 2013 06107 T4 sayılı patentin dayanağı olan EP1890966 numaralı Avrupa Patentinin,EPO temyiz sürecinin tamamlandığı ve EP1890966 numaralı patentin hükümsüz kılındığına ilişkin kararın 09.10.2019 tarihinde 2019/41 nolu Avrupa Patent Bülteninde ilan edildiği, EPO'nun TR 2013 06107 T4 sayılı patentin dayanağı olan Avrupa Patentine ilişkin hükümsüzlük kararı dolayısıyla, davanın TR 2013 06107 T4 sayılı patent yönünden DAVANIN KONUSUZ KALDIĞI, bu nedenle TR 2013 06107 T4 SAYILI PATENT HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, TR 2013 13011 T4 SAYILI PATENT YÖNÜNDEN; EPC m. 138(3) uyarınca TR 2013 13011 T4 sayılı patentin istemlerinde sınırlandırma yapılması için patent sahibinin 10.02.2021 tarihli talebi üzerine TPMK tarafından kabul edilen 1 ila 12 numaralı istemi içeren nihai istem setindeki 1 ve 6 numaralı bağımsız istemlerin yenilik ve buluş basamağı kriterlerine haiz olduğu, dolayısıyla bu bağımsız istemlerine...

          ait olduğunu, üretilip pazarlanmasının patent ihlali olmadığını, literatürde “...” olarak da bilinen ve patent başvurusu ya da varsa rüçhan tarihinden önceki tekniğin kullanılması anlamına gelen ilke gereğince patent ihlalinin olmayacağını, davalının fiillerinin ne hasız fiil ne de patent ihlali olmadığını, iddia edilmiş ve ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddini talep etmiştir....

            Fıkrada açıkça patent sahibinin ağır ihmali yada kötüniyetli olması halinde sorumlu olacağına işaret edilmektedir....

              Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin;“Patent İsteme Hakkı” başlıklı 11. maddesinde; “Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup, başkalarına devri mümkündür. Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa, bunlara müştereken ait olur. Aynı buluş birbirinden bağımsız birden çok kişi tarafından aynı zamanda gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, daha önce başvuru yapana veya diğerine göre rüçhan hakkı olana aittir. Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi sabit oluncaya kadar, patent isteme hakkının sahibidir. ” “Patent İsteme Hakkının Gasbı” başlıklı 12....

                Asıl davada davalı vekili, davacının yenilik vasfı ve patent olarak tescil edilebilirlik özelliği bulunmayan, yıllardır başkaları tarafından üretilen incelemesiz patent belgesi ile müvekkili ürününün farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen 2005/176 Esas sayılı dosyada davacı vekili, davalının 21.04.2000 tarihli başvurusu ile aldığı 2000-01094 B sayılı incelemesiz patent tescil belgesinin bir çok firma tarafından uzun süredir kullanılan, halka mal olmuş, patent verilebilirlik kriterlerine sahip olmayan bir ürüne ilişkin olduğunu, bu patente dayalı olarak müvekkili aleyhine tespit yaptırdığını ileri sürerek anılan patent belgesinin hükümsüzlüğü ile müvekkili fiillerinin patentten doğan haklara tecavüz teşkil etmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Birleşen 2005/176 Esas sayılı dosyada davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                  FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/223 Esas KARAR NO: 2022/236 DAVA: Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 10/06/2020 KARAR TARİHİ: 27/12/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile ; Davalı---------- nezdinde tescil edilmiş olan ------- sahibi olduğunu. Davalı tarafça davacıya şirkete gönderilen------tescil ------- sahibi olduklarını belirterek davacı şirket tarafından anılan patent hakkına tecavüz edildiğini ileri sürmüşler olduklarını, Dilekçede ayrıntıları ile ortaya konacağı üzere, davalı adına tescil edilmiş olan ------ belirtilen patent verilebilirlik şartlarını taşımamakta olduğunu. Keza davalı şirket tarafından patent başvurusu yapılırken -----------belirtilen düzenlemelere uygun davranılmamış olduğunu....

                    UYAP Entegrasyonu