Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki ziynet ve eşya alacağı davasının taraflar arasında görülen boşanma davasından 23.09.2016 tarihinde tefrik edildiği, tefrik öncesi taraflara delil ve tanık listesini sunmak üzere kesin süre verildiği ve tarafların delil listesini sunduğu anlaşılmaktadır. Tefrik kararı sonrası taraflara yeniden delillerini sunmak üzere süre verilmesi ve ikinci tanık listesi verme yasağına rağmen davalı-karşı davacının ilk listede olmayan tanıklarının dinlenmesi usul ve yasaya aykırıdır. İkinci tanık listesi yasağına rağmen tanık olarak gösterilen Ahmet Güldoğan'ın beyanı hükme esas alınamaz ise de; ilk listede yer alan tanık İsmail, düğünden birkaç gün sonra tarafların 38 adet çeyrek altını bozdurarak, trabzon setinin eksik olan bilekliğini aldıklarını bir kısmının karşılığını da para olarak aldıklarını beyan etmiştir. Davalı-karşı davacı 30 adet çeyrek altın karşılığı bileklik alındığını beyan etmiştir....

Bu durumda, davalının 28.09.2003 tarihinde ödemesi gereken 10.596,90 TL'yi ödemediği ve bu suretle temerrüte düştüğü kabul edilip 28.09.2003 tarihinde bu parayla kaç gram altın alabileceği; bilahare ise bu parayı tahsil ettiği 30.05.2011 tarihinde kaç gram altın alabileceği bulunarak aradaki altın farkı miktarı esas alınarak Türk Lirası zararının belirlenmesi; bu zarar tutarından icrada tahsil ettiği 23.715,57 TL faiz getirisinin düşülerek ne zararın tespiti, ancak, bulunan bu miktardan da Dairemizin yerleşmiş kararları 19.06.2015 gün ve 2015/2100 E. 2015/8550; 29.11.2004 gün ve 2004/2420 E. 2004/11645 K. gereğince ülkede gerçekleşen enflasyondan herkesin etkilenebileceği gözetilerek BK'nın 42-43. maddeleri gereğince makul miktarda hakkaniyet indirimine gidilerek hüküm kurulması gerekirken temerrüt tarihinin 28.09.2001 olarak kabul edilmesi ve takdiri indirim nedeninin gözönüne alınmaması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulduğu ve dosyanın...

    Bu durumda, davalının 28.09.2003 tarihinde ödemesi gereken 10.596,90 TL'yi ödemediği ve bu suretle temerrüte düştüğü kabul edilip 28.09.2003 tarihinde bu parayla kaç gram altın alabileceği; bilahare ise bu parayı tahsil ettiği 30.05.2011 tarihinde kaç gram altın alabileceği bulunarak aradaki altın farkı miktarı esas alınarak Türk Lirası zararının belirlenmesi; bu zarar tutarından icrada tahsil ettiği 23.715,57 TL faiz getirisinin düşülerek ne zararın tespiti, ancak, bulunan bu miktardan da Dairemizin yerleşmiş kararları 19.06.2015 gün ve 2015/2100 E. 2015/8550; 29.11.2004 gün ve 2004/2420 E. 2004/11645 K. gereğince ülkede gerçekleşen enflasyondan herkesin etkilenebileceği gözetilerek BK'nın 42-43. maddeleri gereğince makul miktarda hakkaniyet indirimine gidilerek hüküm kurulması gerekirken temerrüt tarihinin 28.09.2001 olarak kabul edilmesi ve takdiri indirim nedeninin gözönüne alınmaması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulduğu ve dosyanın...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "ziynet alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, ziynetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, üç adet bilezik, üç adet çeyrek altın, bir adet ata altın, iki adet yüzük, üç adet cumhuriyet altınının kocası tarafından elinden alındığını ileri sürerek öncelikle altınlarının aynen iadesini, mümkün değilse tespit edilecek değerinin kendisine verilmesini istemiştir. Davalı ise, iddiayı kabul etmemiştir. Dinlenen davacı tanıklarının ziynetler konusunda görgüye dayanan beyanları bulunmamaktadır. Tanıklar davacıdan duyduklarını aktarmışlardır. Tarafların beyanlarına dayanan olaylar hükme esas alınamaz. Kadının 2012 yılının Haziran ayında kendi isteğiyle evden ayrıldığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece kuyumcu bilirkişiden ziynetlerin tespiti istenmiş, bilirkişi dosyaya sunulan fotoğraf ve cd nin incelenmesi neticesinde dava tarihi itibariyle ziynetleri hesaplamış ve düğünde on adet 12 gramlık burma bilezik, 2 adet yedişer gramlık yeşil altın künye, elli adet çeyrek altın, bir adet tam altın ve iki adet yarım altın takıldığı yönünde raporunu mahkemeye sunmuştur. Davacı kadın da 20.04.2016 havale tarihli ıslah dilekçesiyle bilirkişi raporuna göre davayı ıslah ettiğini belirtmiş ve ıslaha ilişkin harcı da yatırmıştır....

        in aldığı bu altın ile kahvehaneye ... ve ...'ın yanına dönerek altını gösterdiği, katılanların sanık ve arkadaşlarının elinde gerçek altın olduğu yolunda ikna oldukları, 17-18 kilo altın karşılığı 25,000 TL para istenmesi üzerine ...'in ...'ye telefon ederek oğlundan para göndermesini istediği ve gönderilen 22,000 TL parayı bankadan çektikleri, yanlarındaki para ile 25,000 TL'ye tamamlayarak tekrar ... ile buluştukları, ...'nin ...'ı "altınları al gel" diyerek gönderdiği, katılanların da ...'ın altınları getireceğini inanarak 25,000 TL'yi ...'ye teslim ettikleri, yaklaşık 10-15 dakika arabada bekledikleri, bilahare ...'ı tekrar telefonla aradıkları, ...'ın "geliyorum" demesi sonrası ...'nin "ben parayı götüreyim, ... da altınları getirecek" diyerek koşar adımlarla katılanların yanından uzaklaştığı olayda, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Buna göre mahkemece, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarına yönelik aynen iade talebinin 1 adet bilezik, 1 adet altın saat, 1 takım altın küpe, 1 adet alyans, 1 adet tek taş yüzük ve 1 adet çeyrek altın ile sınırlı olduğu ve dava konusu edilmeyen eşyalar yönünden ıslahla talebin genişletilmesi mümkün olmadığı, kaldi ki davacının ıslah dilekçesindeki talebinin yalnızca bedel artırımına yönelik olduğu nazara alınarak davacının talep ettiği eşyalarla sınırlı olacak şekilde hüküm kurulması gerekirken; 1 adet kolye ve 5 adet fazla çeyrek altın yönünden taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir" denilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı) Dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, sanıklar müdafiileri ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, olay tarihinde katılanın ev telefonundan arayıp kendisini polis olarak tanıtarak, kuyumcu soygunu olduğunu, katılanın kimliğinin bulunduğunu, suçun üzerine atılmaya çalışıldığını, operasyon yapacaklarını, evde bulunan, para altın gibi değerli eşyaları kayda alacaklarını söyleyip kendilerine getirmesini söylediklerini, evde bulunan 3000 TL 2000 Dolar, 5 Euro, 3-4 tane altın bilezik, 15-20 kadar altın yüzük, 10 altın kolye, 3 altın künye, 4 altın küpe, bir adet pırlanta taş tek kolye, 8-9 adet çeyrek altın ve 1 adet yarım altını siyah bir poşete koyup ... isminde bir şahsın alacağını söyleyip tarif edilen boş arsaya gittiğinde ... isimli şahsın poşeti...

            Davacı vekili Haymana Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/96 Esas Sayılı dosyasında 18/05/2015 havale tarihli dilekçesinde; ziynet alacağı talebini açıklaya rak, dilekçede açıklanan 1 adet 22 ayar 40 gr bilezik, 8 adet 22 ayar 20 gr bilezik, 1 adet yarım altın, 89 adet çeyrek altın, 2 adet yüzük, 1 adet 14 ayar künye, 3 adet kolye, 3.490,00 TL para, 1.000 Euro para ziynet eşyalarının davalı yanda olduğunu, eşyaların aynen iadesini, aynen iade mümkün değilse işleyecek faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL tutarın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiş ve ziynetlerin düğünün ikinci günü davalı tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini iddia etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takıları ve diğer bütün eşyalarını Türkiye'ye gelirken yanına alıp geldiğini, pasaport ve oturma izni dışında başka herhangi bir eşyasını bırakmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Esas ... karar sayılı kararı ile toplanan deliller, dinlenen tanık anlatımları, aldırılan kök ve ek rapor ile tüm dosya içeriği göz önüne alındığında; takibin ve davanın dayanağı olan tarihsiz olarak düzenlemiş olan "belgedir" başlıklı belgeye göre nakit olarak 85.000,00 TL'nin, 5.000 USD'nin ve 8.850,00 TL'nin, 589,40 gr 14 ayar altın, 353,53 gr 22 ayar altın, 162,50 gr altın ve 320,00 gr 22 ayar altının davacı tarafından davalıya borç olarak verildiği, takip tarihindeki kur ve altın fiyatları üzerinden yapılan hesaplamaya göre verilen toplam borç miktarının 240.613,06 TL olduğu, davalının davacıya verdiği 180491 numaralı, 45.000,00 TL bedelli çeki ......

              UYAP Entegrasyonu