Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı; davalı kayınpederi ...’ın adeti 55 gram olmak üzere toplam 110 gram iki adet altın ... burması altını kendisinden borç olarak aldığını ancak borcunu ödemediğini belirterek, 110 gram altın karşılığı olan 7.850.TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, davacının borç olarak altın verdiği ve alacağı olduğu yönünde davayı ispatlayacak belge sunmadığı, davacı tarafa hatırlatılmasına rağmen davalıya yemin teklifinde de bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında, gelin-kayınpeder ilişkisi bulunup, yakın akrabalık ilişkisi nedeni ile davanın tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilmesi mümkündür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahalli mahkemece davacının ziynet talebinin reddine karar vermiş, davacı kadının ziynetlere yönelik temyiz talebi üzerine Dairemiz 17.10.2018 tarihli ilamıyla davacı kadının yemin deliline dayandığından bahisle, kadına ziynet eşyalarına ilişkin talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, HMK'nun 225 ve devamındaki maddelerin uygulanması gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir....

      in kardeş oldukları, her iki kardeşin Hatay ilinde medyum olarak kendilerini tanıttıkları ve katılanlarla tanıştıkları, daha sonra onlara bulundukları yerlerde altın olabileceğini söyleyip toprak numunesi istedikleri, gelen toprağı gördükten sonra orada "altın var ancak büyü var çıkartmak için uğraşmak gerekir" diyerek oradaki altınları çıkartmak, altınlar üzerindeki büyüyü bozmak ve altınları kendilerine vermek üzerine katılanları ikna ettikleri, çeşitli aşamalarda para, altın ve senet aldıkları, toplamda katılanlardan 150.000 TL para, 1.300 gram altın ve 60.000 TL'lik senet aldıkları, sanıkların bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; Sanıkların savunması, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından mahkemenin mahkumiyet hükümlerine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        O halde davacı kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken bu isteğinin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2- Ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup, onun kişisel eşyası niteliğindedir. Davacı kadın, düğünde takılan ziynet eşyalarından onbir adet bileziğin, kolye, küpe ve yüzükten oluşan bir adet altın set takımının davalı tarafından alındığını ve iade edilmediğini beyan ederek ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin iadesini talep etmiştir....

          maddeleri uyarınca mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın suç tarihinde müştekileri ev telefonundan arayıp, emniyetten aradığını, yanında şube müdürünün de olduğunu, bazı şahısları yakaladıklarını, bu şahısların Diyarbakır'da 35.000 TL'lik altın çaldığını, bu altınları da müşteki Kadriye'nin evinde sakladıkları yönünde ifade verdiklerini söylediği, evlerinde altın olup olmadığını sorduğu müşteki Kadriye'nin altın olduğunu belirttiği, müşteki Kadriye'nin telefonu açık bırakarak eşi müşteki ...'e verdiği ve ... emniyet müdürlüğüne giderek olayı anlattığı, bu esnada sanıkla müşteki ...'in konuştukları, evde altın ve para olup olmadığını sorduğu müştekiden evde bulunan altınları göndereceği şahsa vermesini ve en yakınındaki A101 markete, daha sonra marketin altındaki mescide, ardından da sağlık ocağına gitmesini istediği, müşteki ...'...

            Harca esas değer dava dilekçesinde 5.000 TL olarak gösterilmiş yargılama sırasında ise yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ise davacı tarafça talep edilen ziynet eşyalarının ve paranın toplam değerlerinin 9.844,92 TL olduğu belirlenmiştir. Ziynet ve para alacağı davalarında bedel iadesi ile birlikte aynen iadeye ilişkin istem de var ise, aynen iade istemi o eşyaların (ziynetlerin) gerçek bedelini de içerdiğinden, davacının talebi doğrultusunda aynen iadeye karar verilmiş olması halinde, talep konusu eşyaların (ziynet ve para) bilirkişi raporu ile belirlenen bedelleri üzerinden eksik nisbi harcın tamamlatılması gerekecektir....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İş bu davada yetkili mahkeme Konya Aile Mahkemelerinin olmadığını Mersin Aile Mahkemeleri olduğunu, Müvekkilinin yerleşim yeri MERSİN olduğunu, TMK 168 maddesi uyarınca yetkili mahkeme Mersin Aile Mahkemelerinin olması nedeniyle yetkisizlik karar verilerek dosyanın Mersin Aile Mahkemesine gönderilmesini, karşı dava olarak da müvekkiline düğünde her biri 8 gram olma üzere toplam 104 gram ağırlığında 13 adet 22 ayar bilezik, 3 adet yarım altın, 15 adet çeyrek altın, 35 gram 1 adet 22 ayar altın kolye ve 5 gram 1 çift 22 ayar altın küpe olmak üzere altınlar takıldığını....

              nin suç tarihinde bankadan para çeken müştekiyi takip edip, yanında taşıdığı el çantasını açarak sarı renkli altın kaplama olduğunu söylediği saatleri müştekiye sattığı, müştekinin de 4 saat için altın kaplama olduğuna inanarak sanık ...'ye 1.400 TL para verdiği, daha sonra altın saatlerin sahte olduğunun anlaşıldığı, sanığın atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; Müşteki beyanı, sanığın savunması, teşhis tutanağı ile sanığın eyleminin uzlaştırma kapsamında kalması nedeniyle usulüne uygun olarak yapılan uzlaştırma işleminde; uzlaştırmanın gerçekleşmediğine dair rapor da göz önünde bulundurularak dosya kapsamına göre; sanığın baştan itibaren hileli hareketlerle haksız menfaat elde ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihi itibariyle bileziklerin gramının 95.70 TL, 1 adet küçük altının değerinin 167,00 TL, 1 adet tektaş yüzüğün değerinin 250,00 TL, 1 adet alyasın değerinin 450,00 TL, 1 adet altın yüzüğün değerinin 250,00 TL olduğunun anlaşılmasına göre Hukuk Usul Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 315.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması...

                  , 1adet alyans, 1 adet tek taş 22 ayar halhal şeklinde küpe, 1 adet altın saat, 1 adet samanyolu altın bilezik, 2 adet Cumhuriyet altını, 3 adet yarım altın, 11 tane çeyrek altın ve düğünde takılan 7.000,00 TL nakit paranın müvekkilinin rızası dışında alındığından aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin davacı-davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu