Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/24813 soruşturma sayılı dosyasındaki şikayete kadar ortaklar arasında sorun olmadığını, davacının haksız rekabet yasağına aykırı olarak şirketin zararına, kendisine haksız kazanç sağlamak niyetiyle şirket müşterilerini başka acentelere yönlendirdiğini, davacının ortaklıktan çıkma ya da müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması yönündeki taleplerinin haklı sebeplere dayanmadığını savunarak davanın reddini istemitir. Davalı şirkete dava dilekçesi TK'nın 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmış, davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ortaklıktan çıkma ve çıkma payı alacağı istemi ile açılan davada husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiğinden davalı şirket ortağı ...'...
ın da eşi Meltem'e şirket hesaplarından usulsüz ödemeler yapmaya başladığını, tüm bunlar karşısında müvekkilinin payı karşılığında ortaklıktan ayrılmayı,bu talep kabul edilmezse şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, şirketin 12/12/2014 tarihinde kurulduğunu, kurulduktan bir buçuk ay sonra davacı tarafın ortaklıktan çıkmayı talep ettiğini, iddialarının doğru olmadığını, iş bu davanın şirket kurulduktan 4 ay sonra açıldığını; şirketin kar payının yıl sonlarında dağıtılabileceğini, henüz bir yıl dolmadığı için kâr payı dağıtılmasının zaten söz konusu olamayacağını, davacının iddia ettiği tüm hususların gerçek olmadığını; şirketin haklı nedenle fesih nedeninin kesinlikle doğmadığını; öte yandan davacının taahhüt ettiği sermaye payının 1/10'unu dahi ödemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin usulsüz ihtarlar sonucu yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, bu karardan sonra 20.01.2002 tarihinde yapılan genel kurulda da müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini ve çıkarma kararının usulsüz olduğunu ileri sürerek, çıkarma kararının iptaline, aksi halde ödediği 14.367,00 TL'nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, mali yükümlülüklerini ihtarlara rağmen yerine getirmeyen davacının ortaklıktan çıkarılmasının yerinde olduğunu, mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının çıkarma kararına karşı dava açmasının iyiniyet ilkesiyle bağdaşmadığını, dava için öngörülen hak düşürücü sürenin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davayı kabul ediyorlar bizde sadece 7.500,00 TL çıkma payı alacağımızı talep ediyoruz. Her ne kadar dava dilekçemizde fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla dava açmışsak da fazlaya ilişkin hakkımızdan feragat ediyoruz. Ortaklıktan çıkarılmamıza ve çıkma payı olarak da tarafımıza 7.500,00 TL ödenmesini talep ediyoruz" şeklinde beyanda bulunmuş, beyanı okunup imzası alınmıştır. Davalı vekili ... tarihli celsede beyanında:"Mahkemece yapılan belirlemelere bir diyeceğimiz yoktur. Vekaletnamemizi dosyaya ibraz ettik. Vekaletnamemizdeki yetkiye dayanarak davayı kabul ediyoruz. Davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına ve 7.500,00 TL çıkma payı ödenmesine karar verilsin" şeklinde beyanda bulunmuş, beyanı okunup imzası alınmıştır. Davalı şirkete ait ticari kayıtlar Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden temin edilerek, şirketin diğer ortağı-şirket müdürü(şirketi ... tarihine kadar münferiden temsil ve ilzama yetkili) ... hakkında Antalya ... Ağır Ceza Mahkemesinin .../......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/692 Esas KARAR NO:2024/322 ESAS DAVA (-----Ticaret Mahkemesi --- Esas) DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ: 25/10/2021 BİRLEŞEN DAVA ( ----Asliye Ticaret Mahkemesi ---- Esas) DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ:02/12/2022 KARAR TARİHİ:03/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili esas davada dava dilekçesinde özetle; Davalı-------- -------- hizmet verdiğini, müvekkilinin, davalı şirkette %50 oranında hissedar olduğunu, müvekkilinin, mesleki bilgi ve birikimi ve özverili çalışmaları neticesinde firma sektöründe bilinen, tanınan, güvenilen bir marka haline geldiğini, şirketin adına kayıtlı oldukça kıymetli taşınmazlar...
nun, 25.01.2006 tarihinde ihraç edilip ihraç kararının tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından davanın 16.02.2010 tarihinde açılmış olduğu, bu durumda talebin dinlenebileceği, ancak davacı, davalı kooperatifin aktifi ve pasifiyle birlikte tüm sermayesi, kâr payı ve işletmeleri üzerinden pay talep etmiş ise de, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası'nın 17. ve kooperatif anasözleşmesinin 15.maddesine göre böyle bir talebin kabulüne imkan bulunmadığı, kooperatifin tasfiyesi sonucunu doğuracak nitelikte alacak talebinde bulunulamayacağı, ortaklıktan çıkarılan üyenin ancak ortaklıktan çıkarıldığı yılın bilançosunun onaylanmasından sonra ödemiş olduğu toplam aidattan bilançoda yer alan genel giderlerden davacının payına düşen kısmı tenzil ediltikten sonra bakiyesinin talep edilebileceği gerekçesiyle, asıl dava ve birleşen 2006/303-304-305-306 esas sayılı davaların ayrı ayrı reddine, birleşen 2010/100 esas sayılı davanın kısmen kabulü ile 1.545,15 TL'nin davalı kooperatiften alınarak bu davanın...
Müktesep hak olan kâr payı hakkı ile bu hakkın istisnasını oluşturan 6762 Sayılı TTK'nın 469/2 (6102 Sayılı TTK'nın 523/2). maddesindeki hüküm arasında hassas denge kurulması zorunludur. 6102 Sayılı TTK'nın 608. maddesinde de, limited şirketlerde kar payı dağıtımına ilişkin esaslar belirtilmiş olup, 616/1-e maddesinde de kar payı hakkında karar verilmesinin genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunduğu belirtilmiştir. Dava dosyasına sunulan bilirkişi raporu içeriğinde; kar payı dağıtımına ilişkin alınmış bulunan herhangi bir ------ bahsedilmediği gibi, şirketin zarar etmiş olması nedeniyle olmayan bir kar payının talebinin mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış, davacının kar payı talebine ilişkin davası reddedilmiştir....
Dava, şirket ortağının çıkma payı , müdür maaşı, kar payı talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında temin edilen bilirkişi raporunda Yargıtay 11....
çıkma davası olup ortaklıktan çıkma neticesinde ayrılma akçesi (çıkma payının) tahsiline de karar verileceğini, ayrılma akçesi (çıkma payı) şirketin mal varlığına göre hesap edilen ve ortaklıktan çıkma neticesinde doğan bir hak olup davalı şirkete ait mal varlığının dava konusu olmadığına dair gerekçenin isabetli olmadığını, beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
talep etme yetkisi vermediğini, şirket ortaklarına kâr payı dağıtılabilmesi için, öncelikle ortaklara kâr payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerektiğini, kâr payı dağıtımına yönelik müvekkil şirket ortaklar kurulu tarafından alınan bir karar olmadığını, kaldı ki davacının paylarını devir tarihinde davalı şirket zarar ettiğinden dağıtılacak bir kârın da olmadığını, davacının ticari hayatında olumsuzluklar yaşaması nedeniyle kendisine kaynak bulabilmek için bu tür yollara başvurduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....