ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2019 NUMARASI : 2016/334 ESAS, 2019/8 KARAR DAVA KONUSU : Ayrılma Payı Alacağı KARAR : İnegöl 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 11/01/2019 tarih 2016/334 Esas 2019/8 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17/10/1975 tarihinde sermaye payının tamanını ödemek suretiyle davalı kooperatifin 226 nolu üyesi olduğunu, müvekkilin kooperatife üye olduğu tarihten itibaren kooperatif üyelerine sağlanan olanaklardan yararlanamadığı gibi dağıtılması gereken kar payları da dağıtılmadığından ortaklıktan ayrılmaya karar verdiğini, noter ihtarı ile davalı kooperatifin müvekkilin ayrılma kararını onayladığını, ancak davalının ortaklıktan ayrılma payını müvekkile ödemediğini bu sebeple 10.000 TL ortaklıktan ayrılma payını davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Birleşen dava, davacı ... tarafından açılan kâr payı alacağına ilişkin bulunmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nun 616/1-e maddesi uyarınca; limited şirketlerde kar payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi yetkisi genel kurula ait bir yetki olup, bu yetki devredilemez nitelikte bulunmaktadır. Eldeki davada, ortaklara kâr payı dağıtılması konusunda genel kurul tarafından alınmış bir karar bulunmamaktadır. Kâr payı ödenmesine yönelik karar alınması şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup, mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kâr payı ödenmesi konusunda karar vermesi mümkün bulunmadığı gibi, davacının TTK ve şirket ana sözleşmesinin anılan maddeleri kapsamında, bu alacak talebi yönünden doğrudan dava açma hakkı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle birleşen davada, davacı tarafça kar payı alacağı talebiyle açılan davanın da reddine karar verilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
ın davacı şirketin ortakları olduğu, davacı şirket tarafından davalı ortakların şirketle ilgilenmedikleri, ortaklığın birlikte yürütülmesinin mümkün olmadığı iddiasıyla davalı ortakların ortaklıktan çıkartılmalarına karar verilmesi talebiyle derdest davanın açıldığı, davalı ortakların ise davacı şirketin müdürü olan ... tarafından şirketin kötü yönetildiği, kendilerine kâr payı ödenmediği gibi bilgi ve inceleme yetkisi de tanınmadığı, bu nedenle ortaklıktan çıkartılmalarına ve çıkma payı ile kâr payının hesaplanarak kendilerine ödenmeleri talebiyle karşı dava açtıkları anlaşılmıştır. Davacı şirket limited şirket olup ortaklıktan çıkma ve çıkarılma TTK 638.madde de düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/12/2013 tarih ve 2012/400-2013/692 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %20 hissedarı olduğunu, şirketin faaliyete başladığı günden beri kar payı dağıtımı yapmadığını, en azından müvekkiline bugüne kadar ortaklıktan kar payı dağıtılmadığını, kar payı dağıtımının şirket esas sözleşmesine göre payların %51'ini temsil eden ortakların kararına bağlı ise de diğer ortaklar akraba olup hisselerin büyük bir kısmına sahip olduklarından böyle bir karar alınamadığını ve müvekkilinin mağdur edildiğini, bugüne kadar müvekkilinin bilançoyu incelemesine izin verilmediğini ve kar payı da verilmediğini ileri...
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhi istemine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin TOKİ ile ihbar olunan şirket arasındaki adi ortaklıktan taşınmaz satımını konu alan sözleşmeden kaynaklı olmasına, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmamasına ve yüklenicinin şahsi hakkını temlik etmemiş olmasına göre; hükmün temyiz incelemesi Yüksek 7. Hukuk Dairesinin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
davacının ortaklığın feshi, ortaklıktan çıkarılma, çıkma bedeli ve kâr payı bedeli istemine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir....
e devrettiklerini, böyle bir şirkette hissenin devam etmesi şahsına fayda sağlamadığını ve bu nedenleden ortaklıktan çıkmayı, ortaklıktan çıkmam sonucu ayrılma akçesini şirket malvarlığının gerçek değeri üzerinden payı oranında davacıya ödenmesine, hissesi karşılığında davacıya ödenecek olan bu bedelin de şirketin benden alacaklı olduğu Antalya ... İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosya borcuyla mahsup edilerek arta kalan bedelin tarafına ödenmesini talep etmiştir. HMK'nun 166/1 maddesi "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir" ... hükmünü, aynı kanunun 166/4 maddesi ise "Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır" hükmünü içermektedir....
Davalı vekili, davacının anasözleşmenin 10/2 maddesindeki ortaklık şartlarını kaybetmesi nedeniyle kooperatif yönetim kurulunun 22.02.2010 tarih ve 153 no'lu kararı ile ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, çıkarma kararı ve gerekçesinin yasaya ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dairesini satmakla anasözleşmenin 10. maddesinde yer alan ortaklık şartlarını kaybettiği, ancak bir ortağın ortaklıktan çıkarılması için ortaklık şartlarını elde etmediği takdirde ortaklıktan çıkarılacağına dair uygun ve muayyen bir süreli iki ihtarnamenin tebliğ edilmesi gerektiği, böyle bir ihtar gönderilmeden verilen ihraç kararının geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı ... hakkındaki 22.02.2010 gün ve 153 no'lu kararın iptaline karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ihraç kararının iptali ile üyelik tespiti istemine ilişkindir....
taşımamakla birlikte bir an için müvekkili ortaklıktan çıkarılmış olsa dahi, ortaklıktan çıkarılma tarihine kadar hissesi oranında birikmiş kar paylarının kendisine ödenmesi gerektiğini, ortaklıktan çıkan birinin kar paylarını almamasının hayatın olağan akışına ters olduğunu, bu sebeple eğer müvekkili ortaklıktan çıkarıldı ise, çıkarılma tarihine kadarki kar paylarının tespit edilmesi gerekir iken raporda bu hususta hiçbir inceleme yapılmadığını, bilirkişi kurulunca, müvekkilinin ortaklığının başladığı 2001 yılından itibaren davalı şirketin tüm defter, kayıtları incelenerek, müvekkilinin kar payı, ücret, huzur hakkı vs alacaklarının tespit edilmesi gerektiğini, ancak itirazlarına rağmen yerel mahkemece bu hususta ek rapor dahi alınmadan karar verildiğini, Dava konusu taleplerinden biri olan, şirketin en büyük hissedarı olan Can Dikmen tarafından müvekkilinin şirket genel kurullarına katılımına engel olunduğu, şirketin 24.01.2013 tarihinden itibaren ne şekilde yönetildiği, kötü yönetim...
KARAR Davacı, davalıya ait işyerinde davalı ile adi ortaklık kurarak 10 yıldan beri beraber çalıştıklarını, son zamanlarda işlettikleri mermer atölyesinin iyi kazanç getirdiğini gören davalının kendisini ortaklıktan çıkardığım bu nedenle kar payı ile ortaklık payının, ıslah dilekçesi ile de talebini toplam 101.450,00 TL olarak belirleyerek, davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 13.300,00 TL ortaklık payı bedelinin 1.10.2005 tarihinden hesap edilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, kar payının tazmini hakkındaki dava hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dava, adi ortaklığın sona ermesi nedeniyle ortaklık payı ve kar payının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklandığı mahkemenin ve tarafların kabulündedir....