Noterliği ... yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliği tarihinden itaberen işleyecek ticari faizi ile birlitkte Davalı şirkete yönelik: müvekkilin ortaklıktan haklı sebebe dayalı olarak çıkmasına karar verilmesini, müvekkilin ortaklıktan ayrılma akçesinin tespiti ile belirlenen ortaklıktan ayrılma akçesinin şimdilik 1.000.TL olmak üzere ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, müvekkilin ortaklıktan haklı sebeple çıkmasına karar verilmesi üzerine müvekkile ait olan %20 şirket payının ticaret sicilindeki müvekkil adı ve payının terkini ile bu %20 lik payın şirket adına tesciline veyahut şirket tasarrufuna bırakılmasına, Müvekkile davacıya ödenmesi gereken, davalı şirket tarafından ödenmeyen, kar payı ve her türlü gelirin tespiti ile bunlar için şimdilik 1.000,00....
252.392,47 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ......
Davalı Vekili İstinaf Dilekçesinde Özetle; Mahkeme kararının gerekçe bölümünün yetersiz olduğunu, ortaklıktan çıkma kararı ile ayrılma akçesine hükmedilmesi sebeplerinin yeterli gerekçelendirilmediğini, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, delillerin toplanmadığı ve/veya eksik toplandığını, bilirkişi raporunda yanlış ve eksik tespitler bulunduğunu, dosyadaki diğer bilirkişi raporlarıyla açıkça çelişkiler bulunduğunu, kendilerine yeterli söz verilmeden aceleyle sözlü yargılamaya geçildiğini, rapora itiraz üzerine ek rapor alınmasına karar verilmesi gerekirken usul ve kanuna aykırı olarak davanın acilen bitirildiğini, Dava dilekçesinde ayrılma akçesi talep miktarı konusunda açıklık bulunmadığını, bilirkişi tarafından fahiş ve yanlış ayrılma akçesi belirlenmesiyle birlikte davacı tarafça davanın ıslah edilmediğini ve eksik harçla açılan davada harç tamamlamadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, Müvekkilinin iki ortaklı limited şirket olduğunu ve söz konusu mahkeme kararı...
ın raporunda; ayrılma akçesi hesaplanırken dava dilekçesinde davalı şirketin 2016 yıl sonu itibarıyla değerinin hesaplanarak dava tarihi itibarı ile ayrılma akçesinin ödenmesi talep edilmesine rağmen, şirketin düzeltilmiş defter değeri yöntemine değerinin 31/12/2016 tarihi itibarı ile hesaplama yapıldığını, şirketin öz sermayesi hesaplanırken toplam varlıklardan toplam borç ve yükümlülüklerin çıkartıldığını ve neticede 3.938.282,46 TL bulunduğunu, davacı %50 payı dikkate alınarak 1.969.141,23 TL ayrılma akçesi hesaplandığını, Hesaplamalarda şirketin dönen varlıkları, duran varlıkları hesap edilip aktif toplamının hukuka aykırı olarak yanlış/yüksek hesaplandığını, aktif toptamdan kısa ve uzun vadeli borçların hesabıyla borçlar toplamı çıkartılmak suretiyle şirketin öz sermaye değerinin toplam 8 trilyondan fazla miktarda hesap edilmesini kabul etmediklerini, yine davacının ayrılma akçesinin bilanço gereğince davalı şirketten ayrılma akçesinin 4.095.105,12 TL olarak belirlenmesinin de hukuka...
temsil yetkisinin kaldırılmasına, ayrılma akçesinin haksız fiilin başlangıç tarihi olan ... tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesine, dava süresince ortaklıktan doğan tüm haklarının dondurulmasına ve diğer önlemlerin alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, kabul edilmediği taktirde ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı şirketin diğer ortağı ... vekili davalı şirket yanında müdahale talebinde bulunmuştur. Davacı vekilinin talebi üzerine, mahkememizin 15.09.2021 tarihli Ara Kararı ile SMMM ... davalı şirkete temsil ve yönetim kayyımı olarak atanmış, ... 15.12.2021 tarihli dilekçesinde, davacının, davalı şirketin diğer hisselerini devraldığını, davanın konusuz kaldığını belirterek kayyımlık görevinin sona erdirilmesini talep etmiştir. Davacı vekili mahkememize UYAP üzerinden gönderdiği 15.12.2021 tarihli dilekçesinde, dosya kapsamında atanan ilzama ve temsile münferiden yetkili kayyım ...'ı kayyımlık görevinin veçheleri bakımından gayrikabilirücu ibra ettiklerini beyan etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/63 Esas 2019/276 Sayılı kararı olduğunu, kararın takip alacaklısının müvekkili şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi ve tespit edilen ayrılma akçesinin ödenmesine ilişkin olduğunu, alacaklının halen ortaklıktaki paylarını devretmediğini, ayrılma akçesinin karşılığı olan payların uhdesinde kaldığı sürece ortağın bu bedeli talep hakkı olmadığını, muaccel hale gelmemiş bir hakkın söz konusu olduğunu, bu hakkın ortaklık payına dayanmakta olup, bu payları devretmediği sürece de talep hakkının olmadığını, ilamlı icraya da konu edilemeyeceğini, mahkemenin ayrılma akçesinin miktarını belirleyen kararı, tespit hükmü niteliğinde olduğundan ilamlı icrayı konu edilemeyeceğini, takip konusu borcun ödeme şekli TTK 642. maddenin amir hükümleri uyarınca özel bir merasime tabi olduğunu, ilamlı icraya konu edilemeyeceğini beyanla, takibin iptaline, masraflar ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi alacağının tahsili davalarında hüküm altına alınan alacak kararın kesinleşmesi ile muaccel olacağından davacının ayrılma akçesinin muaccel olmadığı, davalı şirkete ait mal, alacaklar ile gayrımenkul ve taşıtları üzerine 03/03/2017 tarihli tensip ara kararıyla ihtiyati tedbir konulduğundan davalının bu menkul ve gayrımenkulleri kaçırması suç oluşturduğu gerekçesiyle davacının davalı şirket taşınır, taşınmaz, araç, makina, gayrımenkuller üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2015/1106 Esas KARAR NO : 2022/277 DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ: 25/11/2015 KARAR TARİHİ: 24/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı---- davalı şirket ---- --- oranda hisseli olduklarını, davacı ile davalı ----- evli olduğu ve devam eden bir boşanma davası bulunduğunu, davacı şahıs davalı şirketin imza yetkili müdürü olduğunu, davacı ile davalı arasında husumet olduğundan dolayı şirket ortaklığını sürdürmenin mümkün olmadığını, davacının ortaklıktan çıkarılmasına ve ayrılma akçesinin kendisine ödenmesine karar verilmesini, davacıya ait esas sermaye payının gerçek değerinin tespiti için, davalı şirketin taşınır ve taşınmaz mal varlığı ile aktif ve pasiflerinin tespit edilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortaklıktan çıkma iradesi ile karşı tarafın ortaklıktan çıkarılma iradesinin açılan davalar kapsamında birleştiğini, Mahkemece davanın tarafların iradesi doğrultusunda sonuçlandırıldığını ve ayrılma akçesinin müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, TTK'nın 641. maddesinde ilamın infazı için kesinleşme şartının aranmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; HMK'nın 350/1 ve 367/1 maddeleri uyarınca istinaf veya temyiz ilamın icrasını durdurmayacağı, ancak aynı maddelerin 2. fıkralarına göre kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceği, takibe konu ilamın, İstanbul Anadolu 3....