Birleşme sözleşmesinde sadece ayrılma akçesinin ödenmesinin öngörüldüğü hallerde ise (TTK m.141/2), devrolunan şirket pay sahibinin önünde, ayrılma akçesini alarak şirketten ayrılma dışında başkaca bir seçenek bulunmamaktadır. Zorunlu ayrılma akçesinin öngörüldüğü bu tür birleşmelerde, pay sahibinin birleşme sözleşmesini gerekli nisapla onaylayan GK'nın bu yöndeki kararına itiraz olanağı yoktur (TTK'nın 141/2. maddesinin gerekçesi). Pay sahibi, böyle bir durumda sadece ayrılma akçesinin uygun belirlenmediği itirazında bulunabilecek ve birleşme kararının TSG'de ilanından itibaren 2 ay içinde mahkemeden uygun bir denkleştirme akçesi belirlenmesini isteyebilecektir....
Davalı vekili, davacının şirket ortaklığından çıkma gerekçesi olarak sunduğu sebeplerin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının ortaklıktan çıkma hususunda haklı sebeplerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı şirketteki ortaklıktan çıkmasına ve 49.000.09 TL ayrılma akçesinin dava dilekçesiyle talep edilen 500,00 TL’lik kısmının dava tarihinden, ıslah dilekçesiyle talep edilen 48.500,09 TL’lik kısmının ise ıslah tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Yukarıda arz ettiğimiz mali ve hukuki değerlendirmeler ve gerekçeler ışığında açıklanan nedenlerle her türlü Hukuki Tavsif ve Nihai Kararın Takdiri Yüce Mahkeme' ye ait olmak üzere; -Davacının TTK md. 638 f. 2'ye istinaden ortaklıktan çıkma telebinin kabulü için gerekli şartların mevcut olduğu, -Sayın Mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde davacının alabileceği ayrılma akçesinin 215.486,17 TL tutar olabileceği, şeklinde görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır. Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur....
Bilirkişi heyetinden alınan 29/12/2021 havale tarihli raporda özetle; " Limited şirket ortağı ortaklıktan ayrılması halinde ayrılma akçesinin yanında kar payı kendisine ödenmemişse kar payının tahsilini de isteyebileceği, ancak genel kurulca dağıtılmasına karar verilmemişse çıkma payından ayrı olarak kâr payı alacağının hesaplanması söz konusu olmadığı, bu durumda dağıtılmamış karların da çıkma payı içine dahil edilerek ayrılma akçesinin hesaplanacağı, davalı şirketin geçmiş dönemlerde elde etmiş olduğu karlar toplamının 201.527,63 TL; zararları toplamının ise 161.340,73 TL olduğu, söz konusu tutarlar birbirine mahsup edildiğinde dağıtılmamış kar toplamının 40.186,90 TL olarak hesaplandığı, Şayet Sayın Mahkeme aksi kanaatte olur ve davacıların kâr payı talebi kabul edilirse 40.186,90 TL x %5 — 2.009,35 TL olarak hesaplanacağı, Mahkemece davacının davalı şirketten çıkmasına yönelik kanaat oluşması durumunda davacının hak kazanacağı ayrılma akçesinin Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında benimsendiği...
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 638/2. maddesi uyarınca haklı nedenle ortaklıktan çıkma ve çıkma payı alacağının ödenmesi talebine yöneliktir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Sona Erme ve Ayrılma - Çıkma ve çıkarılma başlıklı 638/1. maddesi "Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir." hükmünü, 638/2. maddesi "Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle: Bölge Adliye Mahkemesince feragat beyanı doğrultusunda hüküm kurulduğunu ve davacının ayrılma akçesinin muaccel hale gelmediğini, bu nedenle davalı vekili lehine maktu vekâlet ücreti hükmedilmesi gerekmekte iken nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın yalnızca vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasını istemiştir. 2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından davacının ortaklıktan çıkma ve çıkma payının ödenmesi yönündeki talebinin kabul edildiğini, İlk Derece Mahkemesince hükmün 2 numaralı bendinde davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini ve davacının hükmün bu kısmını istinaf etmemesi üzerine kesinleştiğini, davacının kesinleşen hükümden feragat edemeyeceğini, davacının şirketin feshi talebinin reddedildiğini, bu karara ilişkin taraflar istinaf başvurusunda bulunmadığından bu hükmün de kesinleştiğini ve yine aynı şekilde kesinleşen bu hükümden de feragat...
İlk derece mahkemesince şirket ortakları arasında uzun süreden beri ciddi anlaşmazlıkların bulunduğu, özellikle boşanma olayından sonra ortakları bir araya gelemedikleri, şirket içerisindeki huzursuzluğun ortaklık ilişkisinin devamını olanaksız kılan bir durum olduğu, bu suretle davacının haklı nedenle davalı şirketten ayrılma hakkının bulunduğu gerekçesiyle davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına ve çıkma payı olarak 371.262,40 TL ayrılma akçesinin davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davacı şirketin 18.11.2019 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararda; şirket ortaklarından şirkete olan sorumluluğunu ve borçlarını yerine getirmeyen ...’nın ortaklıktan çıkarılması ve bu amaçla ortaklıktan çıkarılması hususunda Avukat ... ve Avukat ...’e yetki verilmesine "0" olumsuz oya karşılık 2680 olumlu oy ile karar verildiği tespit edilmiştir. 11 Kasım 2019 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısı hazirun cetvelinin tetkikinden, şirket ortakları ... ...’ya ait 34.000,00TL değerindeki 1360 pay adedinin ve şirket ortaklarından ...’ya ait 33.000,00TL değerinde 1320 pay adedi olmak üzere toplam 4000 pay adedinden 2680 adet payın (toplam payların % 67’sinin) toplantıda temsil edildiği anlaşılmıştır. Davacı şirket esas sözleşmesi incelendiğinde, davacı şirketin esas sözleşmesinde ortaklıktan çıkarma ile ilgili bir maddenin bulunmadığı tespit edilmiştir....
in kendisiyle yapılan görüşmelerde çelişkili ifadelerde bulunması, tüm çabalara rağmen görüşme sağlanamaması gibi durumlar da göz önüne alındığında davacı şirketin ...’e olan güveninin büyük ölçüde zedelendiğini ve şirket ortaklığını sağlıklı bir şekilde sürdürme imkanı kalmadığını belirterek davacının Türk Ticaret Kanunu m.638 hükmü gereğince haklı sebebe dayanarak ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini, işbu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini, müvekkili şirket lehine ortaklıktan çıkma karan verildiği takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Türk Ticaret Kanunu'nun 638/2 madde gereğince açılan şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payının tahsili istemine ilişkindir....