Hukuk Dairesinin 07.12.2017 tarih ve 2017/1153 E., 1936 K. sayılı ilamıyla haklarında çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortağın alınamayacağı, bu kişilerin ortak hak ve yükümlülüklerinin çıkarılma kararının kesinleşinceye kadar devam edeceği, ortaklıktan çıkarılma kararına karşı genel kurulda itiraz hakkını kullanan davacının aynı zamanda yönetim kurulu kararının iptalini isteyemeyeceği ve genel kurul kararına karşı da davacı tarafça iptal davası açma hakkı mevcut olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.. Bölge Adliye Mahkemesi kararını, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....
, şirketten çıkarılma şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davacı yönünden şirket ortaklığını çekilmez kılacak nitelikte olumsuz bir durumun varlığı ispatlanamadığından açılan davanın reddine karar verilmiştir....
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Talepler; davalı şirketin adi ortaklıktan çıkarılması,karşı dava tazminat istemine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma Başlıklı Madde 633 de ; Bir ortağın fesih bildiriminde bulunması, kısıtlanması, iflası, tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesi veya ölmesi hâlinde, sözleşmede ortaklığın diğer ortaklarla devam edeceğine ilişkin bir hüküm varsa, bu durumlardan biri gerçekleştiğinde, o ortak veya temsilcisi ya da ölen ortağın mirasçısı ortaklıktan çıkabilir veya diğer ortaklar tarafından yazılı olarak yapılacak bir bildirimle ortaklıktan çıkarılabilir. Adi ortaklıktan haklı sebeple ihraç konusunda TBK da özel bir düzenleme yer almamaktadır....
- K A R A R - Davacı, davalı kooperatif üyesi olduğunu, çiftçi belgesi ve bahçesi olduğu halde bahçesinin olmadığı bahanesiyle ortaklıktan çıkarıldığını, müfettiş raporlarında belirtilen kar paylarından hissesine düşen payın taraflarına verilmediğini ileri sürerek, ortaklıktan çıkarılma kararının durdurularak kaldırılmasını, kar payının tahsilinin ve meydana gelen zararın tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ihraç kararının hukuka uygun olduğunu, davacının davayı süresinde açmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatif yönetim kurulunun 24.09.2013 tarih ve 2013/10 sıra nolu kararı ile ortaklıktan çıkarıldığını, davalı kooperatif yönetim kurulunca alınan ortaklıktan çıkarılma kararının yasaya, ana sözleşmeye, iyiniyet kurallarına ve eşitlik ilkesine aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, talep edilen faizin ait oldukları aylara ve yıllara göre ayrıntısının belirtilmesi gerektiğini, davalı kooperatifin müvekkilinden %9 oranında gecikme faizi istemesinin haksız olduğunu, gönderilen ihtarnamelerin usulsüz ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek ihraç kararının iptaline ve kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
- KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif tarafından savunması alınmadan üyelik şartlarını taşımadığı gerekçesi ile kooperatiften ihraç edildiğini, üyelik şartlarını yerine getirmek üzere kendisine gerekli sürenin verilmediğini, ortaklıktan çıkarılma gerekçesi olarak Kooperatif anasözleşmesinin 13/b bendine dayanılarak ... firmasında yönetice olarak çalışmasının gerekçe gösterildiğini, bu iddianın doğru olmadığını, bahsi edilen şirkette devlet destekleme primi ödemeleri karşılığında satış temsilciliği yaptığını ileri sürerek, üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
/b bendini ihlal ettiği bildirilerek ....06.2011 tarihli ihtarname ile üyesi olduğu davalı kooperatif ortaklığından hukuka aykırı olarak çıkarıldığını ileri sürerek, üyelikten çıkarılma kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kooperatif üyelerinin ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile alınan çayır biçme ve ot toplama makinesinin kullanılmasına davalının engel olduğunu ve bu konuda üyeleri tehdit ettiğini, davacının genel kurula katılan tüm üyelerin oybirliği ile almış olduğu karar sonucunda ortaklıktan çıkarıldığın savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre; davacının 07.06.2011 tarihli genel kurulda anasözleşmenin .../ b bendi ve ......
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatif anasözleşmesinin ortaklıktan çıkarılma şartlarını düzenleyen 14. maddesinde yer alan taşıma komisyonculuğu yapmama şartını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından "haklı sebep varlığı ileri sürülerek ortaklıktan çıkarılma" talebinin ileri sürüldüğünü, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu‘nun (=TTK) 1533. maddesi ile 29.06.1956 tarih ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu(=eTTK) yürürlükten kaldırıldığını, 6762 sayılı kanunda 551. Maddede düzenlenmiş olan ortaklıktan çıkarılma hükümleri kaldırılarak 6102 sayılı TTK da 638. Ve 640. Maddelerde düzenlendiğini, bu değişiklik ile yapılan düzenleme gereği huzurda ki davanın öncelikle usul yönünden reddi gerektiğini, somut olayda, davacı, davalının .. Ltd....
Asliye Ticaret Mahkemesi kanalıyla ... tarihli dilekçe sunduğu ve ortaklıktan çıkarılma davasını kabul ettiğine dair yazılı beyanda bulunduğu görülmüştür. Davaya konu şirketin ticari kayıtlarının tetkikinden; şirket ortakların davacı ve davalı ... olduğu, davalının ... tarihine kadar şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili şirket müdürü olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili ... tarihli duruşmadaki beyanında " Davalı ... ticari kayıtlardan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin yetkilisidir, müvekkilin ortaklıktan çıkması için açmış olduğumuz bu davayı kabul etmiştir, biz de dava dilekçesinde her ne kadar çıkma payı talep etmiş isek de bu talebimizden feragat ediyoruz, sadece ortaklıktan çıkarılmamıza karar verilmesini talep ediyoruz ve karşı taraftan yargılama gideri, vekalet ücreti talebimiz yoktur. " demiştir....