G” isimli gemide onarım işlerinin yapılmasıyla hak edilen ... bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde ... Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görevli olduğu gerekçe gösterilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Türk Ticaret Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındaki 5136 sayılı Kanun ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine “... durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile ... Bakanlığınca bu kanununun 4. kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve Asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.”içerikli fıkra hükmü eklenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davada verilen kararın tavzihi isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda verilen kararın tavzih talebinin reddine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Talep, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davada verilen kararın tavzihi istemine ilişkindir. Mahkemece tavzih talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre; HMK'nun 305.maddesinin koşullarını taşımayan tavzih isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Davacının yapmış olduğu onarıma ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yapılmış, yapılan incelemede hasar onarım bedelinin 9.704,47 TL olduğu tamir ve onarım işlerinde herhangi bir ayıp olmadığı bildirilmiştir. Davacı taraf yapmış olduğu tamir ve onarım işlerine ilişkin olarak alacağa hak kazanmıştır. Davalı sigorta şirketine müracaatla ilgili olarak zarara uğradığını bu nedenle bu zarar dolayısıyla sözkonusu fatura bedelini ödememesi gerektiğini ileri sürmüş ise davalı tarafça ispatlanamayan savunmalar hüküm kurulurken dikkate alınmamıştır. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmiş, fatura bedeli kadar alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1-Davanın KABULÜ ile Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "A)Asıl dava yönünden;1) Davacının yoksun kalınan karın tahsili amacıyla açmış olduğu dava yönünden yapılan değerlendirmede; Davacının kar mahrumiyeti isteminin müspet zarar kapsamında kaldığı, müspet zarar kapsamında kalan kar mahrumiyetinin talep edilebilmesi için davacının kusursuz ve sözleşmeyi fesheden taraf olmaması gerektiği, oysa ki davacının fesihte ortak kusurlu olduğu gerekçesi ile kar mahrumiyeti yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. 2)Davacının ADP pano bedelinin tahsili amacıyla açmış olduğu dava yönünden yapılan değerlendirmede; Sözleşme kapsamında edimin ifası amacıyla davacının satın almış olduğu ADP panolarının bedelini talep etmesi menfi zarar kapsamında kaldığı, davacının kar mahrumiyeti talebini içeren müspet zarar ile birlikte menfi zarar talebinde bulunamayacağından anılı zarar kalemleri için açılmış olan davanın reddine karar vermek gerekmiştir...
Dava, davacı kiracı tarafından kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti, davalı kiraya veren tarafından tahakkuk ettirilen faturalar dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti, nakit ödenen teminat bedelinin iadesi, kiralanana yapılan onarım ve dekorasyon bedellerinin ve diğer menfi ve müspet zararların tazmini istemine ilişkindir....
Makine isimli firmaya yaptırıldığı ve 88.500,00TL onarım bedeli ödediği, davacı tarafça davalıya her iki onarım bedelinin tahsili için Ankara ... Noterliği'nin 21/10/2021 tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, daha sonra Mahkememizin ... değişik iş sayılı dosyası ile 04/11/2021 tarihinde tespit yapıldığı, işbu dava ile her iki onarım bedelinin davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır....
Sigorta A.Ş.’ne ödendiğini, diğer taleplerin ise yerine getirilmediği gibi herhangi bir dönüş de yapılmadığını, davalı sigorta şirketi tarafından ödenmediğinden davacı müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan 22.649,89-TL hasar rücu bedeli ile davacı müvekkili şirket tarafından yapılan 11.229,70-TL hasar onarım bedelinin tazmin ve tahsili için huzurdaki davanın açılması zarureti hâsıl olduğunu beyan ile, ödenmek zorunda kalınan 33.879,59-TL hasar bedelinin Poliçe Genel Şartları gereği tazmin kapsamında olup olmadığının tespitini, davacı müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan 33.879,59-TL hasar bedelinin, davalı sigorta şirketine bildirildiği temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekâletin davalı-sigorta şirketine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mükerrer ve mücerret bir alacak talebi söz konusu olup, davacı idare tarafından hazırlanan onarım dağıtım cetvelinde davalılara isabet eden onarım bedelinin 16.475,92- TL olarak tespit edildiğini, davacı idare tarafından talep edilen wc onarım bedelinin mücerret ve denetime açık, hukuka aykırı bulunduğundan davacı idare tarafından yersiz ikame edilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile faydalı işler olarak açıklanmış ise de, yapılan imalatların davalılar adına kayıtlı gayrimenkule değer kazandırmadığını, keza imalat yapılan wc ler davalılar tarafından ücret mukabilinde kullanıldığını, davalıların tasarruf altında dahi bulunmayan ortak alanın genel giderlerinden davalıların sorumlu tutulmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı ve eksik incelemeye dayandığından...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, satış sözleşmesine dayalı ayıp nedeniyle onarım bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı apartman yönetimi vekili, apartmanı inşa eden davalıdan satış yoluyla daire edinen kat maliklerinin dairelerinde ki ve apartmanın ortak alanlarındaki ayıplar nedeniyle onarım bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı ise davacı apartman yönetiminin aktif husumeti bulunmadığını, süresinde ayıp ihbarı bulunmadığını, yapının eksiksiz teslim edildiğini savunmuştur. Sözleşme uyarınca zarar talebinde bulunmak ancak sözleşmenin taraflarına aittir. Dava konusu olayda sözleşmeden kaynaklı tazminat talepleri ancak taşınmaz sahipleri tarafından ileri sürülebilir. Apartman yönetiminin eldeki davayı açma ehliyeti yoktur....
Davalılardan T9 istinaf dilekçesi ile özetle; binada gerekli onarım yapıldığı ve buna ilişkin ödeme belgeleri sunulduğu halde aleyhine karar verilmiş olmasının hukuk dışı olduğu, davacının ise herhangi bir onarım yapmadığı, tavzih kararının da hukuku aykırı olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER: 634 sayılı KMK, Yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, davacıya ait bağımsız bölümlerde ortak yerlerden kaynaklanan hasarın giderilmesi için gerekli tamir ve tadilatın yapılmasıyla hakimin müdahalesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar istinaf etmiştir....