Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatife ek arsa payı ödemek suretiyle daha fazla alanlı daire hak ettiklerini ileri sürerek, davacıların ortaklığının ...+... daireye ilişkin olduğunun tespitine, davalının imal ettiği daireler tek tip ve küçük olduğundan, ... daire ve ... küçük dairenin payları oranında davacılar adına payları oranında tesciline, mümkün olmaması halinde rayiç bedelinin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ....06.2013 tarihli dilekçeyle, 07.07.2013 tarihinde yapılacak davalı genel kurulunda fazladan yapılan ... konutun yeni ortaklık ihdası suretiyle ortak alınması yönünde gündem belirlendiğini, bu kararın alınması halinde davacı taraf alacağının tahsilinin imkansız hale geleceğini ileri sürerek, bu dairelerin .... şahıslara devir ve temliklerinin ve kooperatife ortak kaydedilmek suretiyle onlara tahsilinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....

    Davacı ..., taşınmazın ortak muristen satın alma yoluyla kendisine kaldığı ve kendi kullanımında bulunduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 933 parsel numarasıyla tarla vasfıyla Hazine adına tespit gören çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptali ile, tarafların ortak murisi .....'ın mirasçılarının kullanımında olduğunun şerhine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      GEREKÇE: Dava; bazı üyelerin site işletmesi adıyla yaptığı giderlerden doğan zararların yapı kooperatifi ortaklarının yapı amaçlı işler için ödediği aidattan karşılanmasının eşitlik kuralına aykırı olduğunun tespiti, Yönetim Planının taşınmaz üzerindeki mülkiyet ve tasarruf haklarını kısıtlaması nedeniyle Anayasaya ve Kanuna aykırı ve yolsuz olduğunun tespiti,kooperatife borcu olmadığının tespiti ile kooperatif taşınmazlarında 1/250 pay sahibi olduğunun tespiti talebine ilişkindir. Davacı asil, ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, 16 parselde kayıtlı taşınmazın davacı müvekkil ve kardeşi davalı adına arsa niteliğinde kayıtlı olduğunu, dava konusu arsa üzerinde ruhsatlı olarak bir bina inşaa edildiğini, iş bu binanın zemin katı ve birinci katının davalı ile ortak yapıldığını, ancak ikinci ve üçüncü katlarının ve çatının davacı tarafından yapıldığını, davalının da bunu bildiği halde kötü niyetli olarak Malkara Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/367 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasında itirazda bulunuğunu açıklayarak, ikinci ve üçüncü katların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          Türk Medeni Kanunu’nun 181/2 maddesi kapsamında mirasçı tarafından kusur tespiti yönünden takip edilen iş bu davada mahkemece kurulan 23.05.2022 tarihli hüküm ile; davalı-karşı davacı erkeğin 15.04.2020 tarihinde vefatı nedeniyle konusuz kalan boşanma davaları, nafaka ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, her iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduklarının tespitine, ortak çocuk 12.05.2006 doğumlu ... vesâyet altında bulunduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, vesâyet altında bulunan ortak çocuk ile davacı-karşı davalı annesi arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, hüküm taraflarca yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı şirkette 132 adet hisse ile ortak olduğunun tespitine, diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, davalı şirkete ortak olunduğunun tespiti ve buna bağlı olarak fer'i taleplere ilişkin olup, mahkemece davalı şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, reddedilen kısma yönelik kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Gelen vekiller ile asilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, anataşınmazın onaylı mimari projesine aykırı olarak ortak yerlerde yapılan değişiklerin eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalılarca yapılan imalatların tadilat projesine uygun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça ortak alanlarda yapılan imalatların dayanağı olarak kabul edilen 4571 sayılı tadilat projesi tüm kat maliklerinin onayını taşımadığından bu projeye itibar edilemez. Ancak; 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın .... maddesinin ikinci fıkrası gereğince kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yaptıramaz....

                Mahkemece bu rapor benimsenmiş ve toplantı nisabının sağlanmadığı gerekçesi ile genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmiştir. Ortak sayısına bağlı olmaksızın eş ve birinci derece akrabalar tarafından temsilde ortaklık sıfatı aranmayacağı kuralı hatalı şekilde yorumlanarak bu sonuca varılmıştır. Gerek 1163 sayılı Kanun ve gerekse kooperatif anasözleşmesi uyarınca 31.08.2008 tarihli genel kurulda toplantı nisabının sağlandığı gözönüne alınarak davacının bu genel kurula ilişkin diğer itirazları incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. b-Bozma nedenine göre, birleşen dava yönünden taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  DAVANIN KONUSU: Şirketin Münfesih Olduğunun Tespiti ve Tasfiyesi Taraflar arasındaki şirketin münfesih olduğunun tespiti ile tasfiye memuru atanması talepli davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul Ticaret Sicilinde ... sicilinde kayıtlı ......

                    Ayrıca birleşen davada davacı ortak hesapta bulunan paranın tamamının kendisine ait olduğunu ileri sürmüş olup, ortak hesapta hak sahibi olan Ayşe Nurten Çetin’in davalı olarak gösterilmeyerek eksik hasımla dava açılması da doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu