WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın evveliyatı itibariyle orman sayılan yer olması sebebiyle tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir....

    Çekişmeli parselin bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1973 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1989 yılında yapılarak kesinleşen genel arazi kadastrosu ve 2011 yılında yapılan 22/2-a uygulama çalışmaları bulunmaktadır. 1- Davalının tapu iptali ve tescil davası yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlarının orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün ONANMASINA, 2- Davalının, elatmanın önlenmesi davasına gelince; dava konusu taşınmazların, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından...

      Bozma kararı sonrasında Hazine tarafından, bozma kararında belirtilen, davalı 130 ada 26 sayılı parsel içerisinde yer alan ve özel orman olarak sahiplerine iadesine karar verilen 12 hektarlık alana ilişkin tapu iptali ve Hazine adına tescil istemli dava açılmış ve ayrıca 10.200 m² yüzölçümünde ve “özel orman” niteliğinde tapuda kayıtlı olan 130 ada 43 (eski 1108) parsel sayılı taşınmazın da 130 ada 26 sayılı parsele uygulanan 31/12/1984 tarih ve 33 numaralı 107 hektar 9135 m² yüzölçümündeki tapu kaydına dayanılarak davalılar ... ve ... adına tespit ve tescil edildiğini, ancak bozma kararında belirtilen hususlar çerçevesinde bu bölümün de orman olduğunu belirterek tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescil istemli dava açılmış, açılan her iki davanın temyize konu eldeki dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş ve mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ve asli müdahilin davalarının kabulüne, dava konusu 130 ada 26 parsel sayılı taşınmazın...

        Yargıtayın ilgili Hukuk Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunun birçok örnek kararında belirtildiği üzere yargılaması yapılan davada bir kısım talepler nazara alınmamış, incelenmemiş ve hüküm altına alınmamışsa o konu taraflar arasında kesin hüküm oluşturmayacağı yönündedir. Taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılmış, mahkemece itiraz incelenmemiş ve hüküm altına alınmamıştır. Tapu maliki yönünden 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre de geçmiştir. Bu nedenle, ... kadastro Mahkemesinin .../... E. - .../... K. sayılı dosyada verilen kararın taraflar arasında kesin hüküm oluşturmayacağı düşüncesindeyiz. Temyize konu dosyada mahkemenin orman tahdit hattını nazara alınarak taşınmazın tahdit hattı içinde kalan kısım yönünden tapu iptali ve tescil talebini kabul etmesi usûl ve kanuna uygundur. Davalı tarafın tapu iptali ve tescil yönünden itirazlarının reddi ile hükmün bu bölümü yönünden kararın onanması gerekmektedir....

          Dava, tapu iptali-tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1979 yılında yapılıp kesinleşen ilk orman kadastrosu ile 26.04.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon, orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına göre mahkemece keşif yapılmadan çekişmeli taşınmazın 1991 yılında yapılan aplikasyon ve orman kadastro sınırı dışında kaldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş olması yerinde değildir. Şöyle ki; öncelikle kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiası ile açılan tapu iptali-tescil ve elatmanın önlenmesi davasında yerinde keşif yapılıp, taşınmazın orman sınırı içinde kalıp kalmadığı ve davalının elatmasının olup olmadığı hususlarının bilirkişiler ve tanık beyanları ile tespit edilmesi gerekir. Mahkeme gerekçesinde sözü edilen Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/429 E.-2006/448 K. Sayılı dosyasının incelenmesinde davacı ......

            Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3 üncü kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3 üncü şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. 2. Somut olayda; davacı ... İdaresi vekili, 02.07.2014 tarihinde dava dilekçesiyle, dava konusu 119 ada 31 parselin fiilen ve hukuken orman olması nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmış olup, çekişmeli taşınmaz ise 26.09.2013 tarihinde 6292 ... Kanun uyarınca davalı ...'a satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir. 3. Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazın, 6292 ......

              eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğu, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasa gereğince yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 29.04.1997 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın hem orman olduğu, hem de hak düşürücü sürenin geçtiği belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 02/11/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Bu davada, "Çekişmeli taşınmazların orman olması nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilip, orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmesi gerektiği" hususları dava sebebi (vakıa) olarak ileri sürülmemiş ve mahkemece de tapu kayıtlarının iptalinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmamıştır. Temyize konu dava ise, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadasto Mahkemesince verilen ve şekli anlamda kesinleştiği anlaşılan kararda, davacının davasının reddine, her iki taşınmazın da tapu kayıtlarının iptali ile tamamının orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş ise de; dava, orman sınır hattının doğru tespit edilip edilmediğine ilişkin olduğundan verilen karar, orman tahdit hattı yönünden kesin hüküm olup, orman tahdit hattı bu kararla kesinleşmiştir....

                    U... tarafından düzenlenen 15.05.2012 tarihli ek raporda (D) ile gösterilen 295,49 m² ve (E) ile gösterilen 4956,43 m²'lik alanların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, aynı ek raporda (A) ile gösterilen 28709,35 m² yüzölçümlü bölümün devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olması nedeniyle Hazineye ihbarına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu G...köyünde 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 16.08.1994 – 16.02.1995 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır....

                      UYAP Entegrasyonu