Davalı vekili, müdürler kurulunun almış olduğu kararın sermaye artırımına ilişkin yapılacak olağanüstü genel kurul öncesi yapılması gereken zorunlu usuli işlemler olduğunu, 29.11.2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağında sermaye artırımı kararının 29.11.2013 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alındığının açık olduğunu, şirket ortaklarının artırılacak sermayeye mevcut paylarının sermayeye oranına göre alma haklarından mahrum bırakılmaması için bu artırıma iştirak etme imkanının onlara tanınmış olduğunu, iştirak taahhüdünde bulunan ortakların şirketten olan alacaklarının belgeli olduğunu, ... 462. maddesi anonim şirketler ile ilgili olduğunu, davalı şirketin dışardan sermaye ihtiyacı doğduğu için sermaye artırımı kararı alındığını, davacıların şirketteki sermaye payı oranının % 0007 nispetinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının yapılan toplantıda sadece fiziki olarak bulunduğunu, tesadüfi bir şekilde orada bulunmasına rağmen toplantıya katılmak istediğini, ancak hazirun listesini almadığını ve alınan kararlara karşı muhalefet şerhinin işlenmesini talep etmesine rağmen davalılar tarafından reddedildiğini, olağanüstü genel kurul toplantısının 09/08/2020 tarihinde yapıldığını, davanın 02/09/2020 tarihinde açıldığını ve süre şartının sağlandığını, söz konusu toplantıda kat maliklerinin büyük çoğunluğunun usulüne uygun olmayan vekalet ile temsil edildiğini, bu vekaletlerin toplantıya sıhhat kazandırma maksadıyla toplantı sonrası düzenlendiğini ve bu durumun toplantının usulsüz gerçekleştiğinin göstergesi olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Apartman karar defteri, olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı ve tüm dosya kapsamı....
nin olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, toplantıda alınan kararların iptali gerektiğini, İstanbul ... Noterliğinin 07/08/2016 tarih ve ... Y. numaralı ihtarnamesi ile hukuki ve cezai sorumlulukların daha fazla derinleşmemesi bakımından tek kişilik bir olağanüstü genel kurul ve benzeri girişimlere derhal son vermelerinin ihtar edildiğini, ancak ... Ltd. Şti.' nin bina sahibi bulunduğu ve tek işletmesi olan ... Hastanesi'nin ruhsatı ile birlikte tüm haklarından feragat edecek şekilde ... A.Ş.'ne devrine olanak sağlayacak genel kurul kararlarının alındığını, elde edilecek gelirin ne suretle sarf edileceğinin belirsiz olduğunu, bu işlemin şirketi ve şirket alacaklılarını zarara sokacağını, hastane binası üzerindeki tüm hakların arsa sahibi ... Vakfı'na hibe edilmesine dair genel kurul kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, öncelikle olağanüstü genel kurul kararlarının icrasının durdurulmasına, İstanbul 12....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.02.2017 tarih 2016/369-2017/55 sayılı kararıyla davanın kısmen kabulü ile davalı derneğin 19.03.2016 tarihli olağanüstü genel kurulunun iptaline, derneğe kayyım atanması istemi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (4) Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 19.03.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı ile alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, kayyım atanması konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle olağanüstü genel kurulun toplanması için bu yönde objektif ve haklı sebeplerin bulunması ve ayrıca olağanüstü genel kurul isteminin genel kurul dışında başka bir şekilde çözülemeyecek bir sorunu çözmeye yönelik olması gerektiğinin, somut uyuşmazlıkta delegelerin olağanüstü genel kurul talep dilekçelerinde ileri sürülen gerekçelerin belirtilen nitelikte olmadığının, her ne kadar TÜBİTAK işletmesinde toplu iş sözleşmesinden yararlanamayan davalı sendika üyesi işçilerin ekonomik kayıplarının giderilmesine dair Sendika Yönetim Kurulu tarafından karar alınması ve bu kapsamda işçilere ödeme yapılması olgusu 6356 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan emredici düzenlemeye aykırı ise de delegelerin olağanüstü...
, batıl olduğunu ileri sürerek, 29.09.2016 tarihli 36 sayılı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine ve yok hükmünde sayılmasına, 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların batıl olduğunun tespitine ve yok hükmünde sayılmasına, bu yönde karar verilmemesi halinde 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların iptaline, söz konusu yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının yürütmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Genel kurul kararlarının yokluğu halinde, iptal davası değil, Genel Kurul kararının yok olduğunun tespiti anlamında bir "tespit davası" açılır. Bu dava herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tâbi olmadığı gibi, herkes tarafından ileri sürülebilir ve yargıç tarafından da re'sen dikkate alınır. Somut olayda , davalı şirket ticari defterlerinde yaptırılan mali inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve dosyaya ibraz edilen olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı ve dava konusu olağanüstü genel kurul toplantı tarihinden önce gerçekleştirilen genel kurul toplantısında alınan kararlar ve tüm dosya kapsamından; 06/09/2022 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında, bağımsız denetim şirketinin belirlendiği, 7326 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilen stok affı ile özel fon hesabında oluşan tutardan 4.000.000 TL'nin ortaklara hisseleri oranında dağıtılmasına, yönetim kurulu üyesi ...'a aylık net 180.000 TL veya yıllık net 2.160.000 TL ,...'...
Davacı, davalı kooperatifin üyesi olup, çağrıya rağmen davaya konu olağan genel kurul toplantısına katılmamış, olağanüstü genel kurul toplantısına katılmasına ve ret oyu kullanmasına karşın muhalefet şerhli toplantı tutanağına yazdırmamıştır. Olağan genel kurul toplantısının yapıldığı tarih 11.07.2021 olup, dava tarihi itibariyle 1163 sayılı Kanunun 53.maddesinde ön görülen bir aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılmıştır....
Maddesinden bahisle bu hüküm uyarınca 05/08/2020 tarihli Duran Sitesi kat malikleri kurulu olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali için başvuruda bulunulmuş olduğunu, açıkladıkları nedenlerden dolayı, 05/08/2020 tarihli Duran Sitesi kat malikleri kurulu olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlar, kanuna ve hukuka aykırı olup, geçersiz olduğunu, bu nedenle toplantıda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin 24.06.2006 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda, 2005 yılına kadar yönetim kurul başkanlığı yapan davacının iş ve işlemlerinin denetlenmesi sonucu kooperatifi zarara uğrattığının tespit edildiğini, bu genel kurulda davacının zimmeti kabul ettiğini, 23.09.2006 günü gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulda davacının oyçokluğu ile ihracına karar verildiğini, 24.06.2006 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında usulsüzlük olayları nedeniyle genel kurulun onayı olmadıkça davacı ...'in payını başkasına devretmemesi yönünde karar alındığını savunarak her iki davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/219 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama ile davacı ...'in kooperatife karşı zimmet suçunun sabit olduğu, Kooperatifler Kanunu ve anasözleşmeye göre çıkarılma kararının hukuka uygun olduğu, davalı kooperatifin 24.06.2006 tarihli genel kurul kararında, ortaklıktan çıkarılan ......