WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmelidir....

Bu durumda davalı idarenin gerekçeli karar içeriğini hükmü istinaf ettiği tarihte öğrendiğinin kabulü ile başvurunun süresinde yapıldığı kanaatine varılmıştır. 2- Davacı taraf dava dilekçesinde, kullanmış olduğu kimlik belgesinin, daha önce vefat eden kardeşine ait olduğunu, kendisi nüfusa ayrıca kaydedilmeksizin, kardeşinin kimlik belgesinin kendisine kullandırıldığını, doğum tarihindeki hatanın buradan kaynaklandığını iddia etmektedir. Y. 8. HD'nin 10/05/2018 tarih ve 2017/8798 E ve 2018/12470 K; 27/02/2018 gün ve 2018/1260- 2787 E ve K sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir....

Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir." Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" anlaşılır. (.....). "Kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi" veya "değiştirilmesi"dir. Nüfus kütüklerindeki "doğru olmayan kayıtların" düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur..... Yönergesinin 175. maddesinde mükerrer kaydın iptalinde yetkili makamlar düzenlenmiş olup farklı hanelerde, farklı doğum tutanağına göre ve yine farklı nüfus bilgileri ile kaydedilmiş mükerrer kayıtların iptaline mahkemece karar verileceği belirtilmiştir....

    Bütün bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde nüfus kütüğünde kayıtlı bir kişinin ölüm kaydı kütüklere işlenmedikçe veya Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile kişinin ölmüş olduğu belirlenmiş olmadıkça dar yetkili Sulh Hukuk Mahkemesince kişinin sağ olduğunun kabul edilmesi gerekir. Nüfus Müdürlüklerince ölüm araştırması yapılması ve buna ilişkin açıklama yazılarak kütükteki kaydın kapatılmış olması bu olguyu değiştirmez. Somut olaya gelince, miras bırakan Mustafa Kaya'nın 2007 yılında çocuksuz olarak öldüğü, eşi Sultan'ın da muristen evvel öldüğü, murisin alt soyunun bulunmaması sebebiyle 2.zümredeki mirasçıları olan babasının muristen evvel 1955 yılında öldüğü, annesi 1880 doğumlu .... hakkında da ölüm araştırmasının yapılması sebebiyle kaydının kapatıldığı, murisin kayden başkaca mirasçısının bulunmadığı görülmektedir. Kolluk tarafından murisin nüfusa kayıtlı olduğu ......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının nüfus kütüğüne kayıtlı olan ...'un davacının kızı olmadığını ve davacının hiç doğum yapmadığını bildirerek bu kaydın iptalini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacı vekili, müvekkili davacı ...'un 22.12.1947 yılında ... ile evlendiğini, evlilik dönemi içerisinde çocuklarının olmadığını ...'un ölümü üzerine davacının 1.1.1954 doğumlu ... adıyla 9.6.1957 tarihinde müşterek çocukları olarak nüfusa tescil edildiğini öğrendiğini, gerçekte böyle bir çocuğun olmadığını ileri sürerek ...'un nüfus kütüğündeki kaydının silinmesini istemiştir....

        Açıklanan nedenlerle, davacının Türkiye'de nüfusa kayıtlı olduğu yerden nüfusa tesciline esas tüm belgelerin dayanaklarının ve doğum tutanağının istenilmesi, davacı tarafa Lübnan Nüfus İdaresi tarafından düzenlenen doğum belgesi, aile nüfus kayıt tablosunu ibraz etmesi için süre verilmesi, doğum tarihleri farklı iki kişinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilemeyeceği de gözetilerek hakimin doğru sicil oluşturma yükümlülüğü bulunması nedeni ile davacı ve aynı kişi olduğunun tespiti istenen Jamal'in gerçek doğum tarihinin tespit edilmesi, 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Kanun hükümleri de gözetilerek talep hakkında karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, 1- Davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İzmir 11.Asliye Hukuk...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfusa kayıtlı bulunmayan annesi Hatice'nin nüfus kütüğüne ölü olarak tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı nüfus idaresi temsilcisi duruşmada alınan beyanında, davacının mükerrer olduğunu belirttiği kayıtların kök kayıt olduğunu, Güzelbahçe kaydının yersel yazımla yapıldığını, Menderes 27, 38 ve Güzelbahçe'deki kayıt olmak üzere 3 kaydın da mükerrer olmadığını, vukuatlarının bulunduğunu, 27'de bulunan kayıtlara akrabalar tarafından müracaat edilmesi ve kolluk araştırmasıyla ölüm tescili yapıldığını beyan etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/11/2018 Tarih 2016/263 Esas 2018/593 Karar sayılı kararı ile, "...davanın kısmen kabulü ile, İzmir ili, Menderes ilçesi, Barbaros Mahallesi, Cilt no: 3, Hane no: 38 'de nüfusa kayıtlı, T.C. Kimlik numaralı Huriye Yeşil ile aynı yer cilt no: 3, hane no: 27' de nüfusa kayıtlı T.C. Kimlik numaralı Huri 'nin aynı kişi olduğunun, İzmir ili, Menderes ilçesi, Barbaros Mahallesi, Cilt no: 3, Hane no: 38 'de nüfusa kayıtlı, T.C....

          Bütün bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde nüfus kütüğünde kayıtlı bir kişinin ölüm kaydı kütüklere işlenmedikçe veya Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile kişinin ölmüş olduğu belirlenmiş olmadıkça dar yetkili Sulh Hukuk Mahkemesince kişinin sağ olduğunun kabul edilmesi gerekir. Nüfus Müdürlüklerince ölüm araştırması yapılması ve buna ilişkin açıklama yazılarak kütükteki kaydın kapatılmış olması bu olguyu değiştirmez. Somut olaya gelince, davacı tarafından ......... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan tapu iptal ve tescil davasında verilen yetki uyarınca miras bırakan ...........'in mirasçılık belgesinin verilmesi istemiyle dava açılmıştır. Dosya içeriğinde toplanan delillerden miras bırakan ....... İli, ..... İlçesi, ...... Mahallesi Cilt ....., Hane 1790'da nüfusa kayıtlı .......... ve ..........'den olma ...........'...

            Yaş düzeltilmesi ile ilgili kanuni düzenlemelere gelince; 29/06/2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 1587 sayılı Nüfus Kanunu'nu yürürlükten kaldıran 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 10. maddesi; “(1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir.”, aynı Kanun'un 35.maddesi; “… (1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir…” şeklindedir. Diğer taraftan 4721 sayılı Kanun'un 30. maddesi “Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur....

            UYAP Entegrasyonu