Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstem nüfus kaydında ölü oldukları kayıtlı olmayan Ayşe ve İsmail Dinçer'in küçük yaşta ölmüş olmaları nedeniyle nüfus kayıtlarına ölümlerinin işlenmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33. maddesi uyarınca ölü olduğu halde nüfus kayıtlarında sağ görünenlerin ölüm kaydının işlenmesi Nüfus Müdürlüklerine verilmiş idari bir görev olup, bu konuda mahkemeye dava açılmasına yasal imkan yoktur." gerekçeleri ile; Davanın görev yönünden REDDİNE, dair karar verilmiştir....

Şu durumda zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmî kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir (Özsunay, s. 244; Öztan, B.: Şahsın Hukuku Hakiki Şahıslar, Ankara 1987, s. 184). Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır....

Mahkemece Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 33. maddesi ve ilgili yönetmeliğe göre mirasçı ............... hakkında ölüm araştırması yapılması nedeniyle mirasçılık belgesi verilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerinde kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı, herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğunun Nüfus Müdürlüklerince araştırıldıktan sonra düzenlenecek ölüm tutanağının mülkî idare amirinin emri ile işleme konulacağı, bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliğin 69'uncu maddesinin 3'üncü bendinde de ölüm bildirimi...

    in resmi nikahları olmadığından murisleri ... ile annesi ... arasında annelik bağı kurularak nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesini istemiş; Mahkemece, davacıya doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda süre verildiği, Hacılar Nüfus Müdürlüğüne gerekli başvurunun yapılması üzerine müdürlüğün 29/09/2015 tarihli yazısında konu ile ilgili müfus kaydının olmaması sebebiyle işlem yapılamadığının bildirildiği, bu durumda davanın ispatlanamadığı, yapılan araştırmada da doğum ve ölüm kayıtlarına rastlanmadığı, öncelikle nüfusa tescilin sağlanması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ölüm ve Nüfus Kaydının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.06.2011 (Çrş)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.03.2016 gün ve 148-78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Davalı ...'in 19.10.2014 tarihinde öldüğü tespit edilmekle davalının ölüm kaydını içerir nüfus kaydının getirtilmesi, mirasçıları tarafından davalılar vekiline verilmiş bir vekaletname varsa evrakına eklenmesi yoksa vekaletin ölümle son bulduğu gözetilerek mirasçılarına kararın ve temyiz başvuru dilekçesinin tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun "kaydın kapatılması ve yeniden açılması" başlıklı 14. maddenin 1. fıkrasına göre; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir" hükmünü içermektedir." Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....

          Davacı, kendisinden önce doğup nüfusa kayıt edilen ve ölen ancak nüfusta sağ görünen abisinin nüfus cüzdanının kendisine verildiğini, gerçekte 1981 yılında doğmuş olmasına rağmen kayıtlarda 01/07/1966 tarihi olarak işlendiğini, doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeni ile bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....

          Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesinde “kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez…” ibaresi yer aldığından, her hangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü delile başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2- 87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir....

          Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Bu açıklamalara göre somut olayda; dosya arasına alınan ... isimli kişinin nüfus kaydının ölüm tarihine ilişkin bölümünde "kapalı" kaydının yazılı olduğu, düşünceler kısmında ise ... isminin karşısında "diğer - 00.00.2008 - Rus Harbi" ibarelerinin yazıldığı olduğu anlaşılmış olup mahkemece ... isimli kişinin nüfus kaydında ölüm tarihi konusunda kesin bir bilgi bulunmadığından davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Mirasçılık belgesi istemine ilişkin talepler çekişmesiz yargı işlerinden olup uyuşmazlıklar re'sen araştırma ilkesi çerçevesinde çözülmelidir....

            UYAP Entegrasyonu